English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ N ] / Never said a word

Never said a word translate Turkish

319 parallel translation
Lulu never said a word about that.
Lulu bana bundan hiç söz etmedi.
I never said a word to embarrass you in all my life.
Hayatım boyunca seni küçük düşürecek bir laf etmedim.
And he never said a word to me about leaving.
Ve gideceğini bana söylemedi bile.
He never said a word to us about Lucy's going away.
Lucy'nin gidişiyle ilgili bize tek bir kelime bile etmedin.
You never said a word.
Sizden bir şey duymadık.
I never said a word.
Tek kelime etmemiştim.
And you, Inger, you knew about it and never said a word.
Ve sen Inger, sen biliyordun ve bana bir kelime bile söylemedin.
YOU'VE NEVER SAID A WORD BEFORE.
Hiç onlara kızmamıştın.
I'm sure you never said a word about not coming in for coffee.
Kahve için gelmemem konusunda bir şey demediğine eminim.
I never said a word about it!
O konuda bir tek söz etmedim!
I never said a word about angels.
Gördüğüm şeyler hakkında tek kelime bile etmedim.
He never said a word.
Bir defa olsun bir şey söylemedi ama.
I never said a word because I'm a lady.
Bir şey söylemedim. Çünkü ben bir hanımefendiyim.
She's never said a word of pity for herself in the ten years she's been blind.
Kör olduğu 10 yıl içinde kendine bir defa bile acımadı. Söyle Travis!
But I never said a word.
Ama tek kelime etmedim.
Never said a word.
Bunu bize söylemedi.
He never said a word to Concetta, so he's not a traitor.
Concetta'ya hiç bir vaatte bulunmadı, yani ona ihanet etmiyor.
And you never said a word about it.
Ve sen bundan hiç söz etmedin.
You mean that after you'd done this wonderful thing for them without making a mistake they just sat there and never said a word?
Yani sen onlar için bu harika şeyi yaptıktan sonra... hem de hiç hatasız... öylece oturup tek kelime etmediler mi?
I'm sure you never said a word about me.
Benim hakkımda tek kelime etmediğine eminim.
When she was going out with that Igor fellow, I never said a word.
Igor ile dışarı çıktıklarında, tek kelime etmedim.
But she never said a word...
Ama kız konuşmadı...
He never said a word about having a kid.
Bir çocuğu olduğu hakkında tek bir kelime dahi etmedi.
Even if he knows about it, he's never said a word
Biliyor olsa bile, tek bir kelime etmedi.
I never said a word about that.
Bunun için tek bir kelime bile demedim sana.
You never said a word.
Demek benden sakladın.
- Never said a word.
- Tek kelime etmedi.
I've never in my life had favours from others... and have never said a word of thanks to anybody
Hayatımda kimselerden iyilik görmemiş... ve kimseye teşşekkür etmemiştim
I don't know, I've always liked your girls... but Nicole, she was... always there, no scenes, never said a word... but the other one...
Bilmem, senin kızlarını hep beğenmişimdir... ama Nicole, o... hep oradadır, ne olay çıkarır, ne bir söz söyler... ama öteki...
I asked again He never said a word
Tekrer sordum, hiçbir şey söylemedi
You see, Ed hated tennis, but he never said a word.
Görüyorsunuz ya, Ed tenisten nefret edermiş de tek kelime etmezmiş.
He never said a word, just spent his time drawing those pictures.
Asla konuşmadı, sadece zamanını o resimleri çizerek geçirdi.
Why, no, I never said a word
Niçin? Ben kimseye tek söz etmedim.
My parents have never said a word about it.
Annem babam bu konuda tek söz etmediler.
He was eh... well actually he never said a word.
... ve biliyor musun, aslında tek kelime bile etmedi.
Miss Alice had rights of her own under her late mother's will, but she was so quiet and patient, she was, she never said a word about them but just left everything in Mr. Rucastle's hands.
Bayan Alice'ın annesinden kalan bazı hakları vardı, ama o, o kadar sabırlı ve sessizdi ki hakları hakkında bir şey söylemeden her şeyi Bay Rucastle'ın eline bıraktı.
I never said a word about your hare-brained schemes.
Tavşan beyinli planların hakkında tek kelime etmedim.
O, that's funny. She never said a word about it. She arrived here an hour ago!
Bak bu tuhaf, bir saat önce buradaydı ama bize hiçbir şey söylemedi.
It was such an impressive sight, I was struck dumb. As he never said a word, we spent the whole day in silence, walking through his forest.
O denli etkileyici bir manzaraydı ki nefesim kesilmişti hiç ağız açmadığından ötürü de bütün günü sükunet içinde ormanında yürüyerek geçirdik.
The old man never said a word.
Yaşlı adam tek kelime etmedi.
He walked right past me and never said a word, he did.
Yanımdan yürüyüp geçti ve tek kelime bile etmedi.
You never said a truer word.
- Doğru söze ne denir.
And I never said a mumbling word.
Ben hiç bir şey söylemedim.
And Red Cloud will never know you said a word.
Ve Kızıl Bulut bize söylediğini asla bilmeyecek.
Your father never said a harsh word about anyone.
Baban hic kimse hakkında kötü söz söylemezdi.
All these years we've been married... he's never said a cross word.
Bunca yıldır evliyiz. Ağzından tek kötü kelime çıkmadı.
You never said a truer word.
- Çok doğru söylediniz.
Never said a hard word to a white man.
Asla bir beyaz adama kötü bir söz söylemedim.
I never said one word to him on the way back. When he stopped and we saw Joan at Jim's.
O durduğunda ve John'u Jim'de gördüğümüzde sigara aldı ve John'a, benim bir çapkın olduğumu söyledi.
Was a good friend of mine Never understood a single word he said
Söylediği tek sözü anlamazdım
You never said a truer word.
Memnun oldum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]