No records translate Turkish
628 parallel translation
The Combination keeps no books, no records.
Kartel kitap ya da kayıt tutmuyor.
We have no records, no legal claim.
Elimizde kanuni hakkımız olduğunu gösteren delil yok.
There are no records of Woldercan.
Woldercan'ın tarihte kaydı yok.
Once you're used to the mask, you'll be a new man... - one with no records, no past.
Maske yerine tam oturduğunda yeni bir adam olacaksın. Sicili ve geçmişi olmayan bir adam.
No records of any explorations.
Yapılan keşiflerin kayıtları yok.
And at the moment, you have no records officer.
Şu anda bir sicil subayınız yoktur.
They know nothing in Rome, no records at the Hall of Justice.
Roma'da hiçbir şey bilmiyorlar, polis merkezinde kayıt yok.
There are no records.
Kayıt yok.
Well, there's no records since she quit in'76.
1976'da ayrıldığından beri hiçbir kayıt yok.
There are no records of any past found in this house.
Bu evde geçmişe ait hiçbir kayıt bulunmuyor.
Warp 7. And there will be no records or logs mentioning any aspect of this diversion.
Bu sapmadan söz eden bir kayıt ya da girdi olmayacak.
It's not uncommon for there to be no records... for a Southern black man in the'50s, especially in a little burg like Red Dog.
50'lerde, Güneyli bir siyah adama ait herhangi bir kayıdın olmaması alışılmamış bir şey değil özellikle Red Dog gibi küçük kasabalarda.
There were no records of sleep disturbances, Counsellor.
Uyku bozukluklarıyla ilgili hiçbir kayıt yok Danışman.
There are no records of any blame.
Sizi suçlaması hakkında hiçbir kayıt yok.
There are no records of any negative thoughts about you.
Sizin hakkınızda olumsuz düşüncelerine ait bir kayıt yok.
They keep no records.
Kayıt tutmuyorlar.
They have no records of any Vincent Gambini ever trying any case in the entire state of New York.
New York eyaletinin hiçbir yerinde, herhangi bir davaya katılmış olan bir Vincent Gambini kaydı yok.
I got no records left.
Hiç plağım kalmadı.
Nonetheless, no stone will be left unturned in the hope that by comparing the findings to our records we'll come up with something that'll bring us closer to closing this case.
Yine de bulduklarımızı... kayıtlarla karşılaştırarak davayı.. kapamamızı sağlayacak bir şeyler... bulmayı ümit ediyoruz.
Your Grace, perhaps we should not say no so quickly to this child's request concerning the records of Poitiers.
Ekselansları belki bu çocuğun Poitiers kayıtlarına ilişkin isteğine bu kadar çabuk hayır dememeliyiz.
You mean to sit there and tell me that your local takes in $ 65,500 every year and keeps no financial records?
Yani siz şimdi diyorsunuz ki bu sendika şubesinde her yıl 65.500 dolar toplanıyor ve mali kayıt tutulmuyor.
And lastly I protest against the fact that... no stenographic records of this trial have been kept.
Son olarak da bu mahkemede konuşulanların... steno kayıtlarının tutulmamasına itiraz ediyorum.
- No, but falsifying records?
- Hayır, ama sahte kayıt...
I have no records, no shred of evidence.
Hiçbir notum yok, hiçbir kanıtım yok.
Even though there are no irreplaceable government documents in the city... many of our largest corporations keep their records there.
Devletin oradaki birçok belgesi geriye getirilemeyeceği gibi... çokça büyük şirketlerimiz de kayıtlarını orada tutuyor.
No identification records available on actor Anton Karidian.
Aktör Anton Karidian hakkında kayıtlı kimlik bilgisi yoktur.
There are no previous records to Anton Karidian prior to 20 years ago.
Anton Karidian'la ilgili son 20 yıldan daha önceki döneme ait kayıt yok.
Strange that you've no duties in the Bureau, yet you can state with total assurance that those records are non-existent.
Çok garip çünkü arşivde görevli olmadığın halde böyle bir kaydın olmadığına eminsin.
Starfleet records no authorised vessel in this quadrant except ours.
Yıldız Filosu kayıtlarında bu çeyrek dairede bizden başka onaylı gemi yok.
There are no written records or survivors.
Ne yazılı kaydı ne de bugünlere kalan bir tanığı var.
Dr. McCoy, according to your records, Lieutenant Romaine showed no abnormal telepathic powers.
Kayıtlarınıza göre, anormal telepatik güç gösterdi.
Your Excellency, a dispute is the farthest thing from our minds and there is no need to check your records.
Uyuşmazlık, aklımızdaki son şey, Ekselansları. Kayıtlarınızı kontrol etme ihtiyacında değiliz.
The records of the trial leave no room for doubt.
Mahkeme kayıtları hiçbir şüpheye mahal bırakmıyor.
" No, we don't have those records any more.
" Hayır. Bu belgeler bizde artık yok.
You are 25 years old, you have 29 teeth, three shirts and eight socks, 55 francs a month to live on, a few books you no longer read, a few records you no longer play.
25 yaşındasın, 29 dişin üç gömleğin, sekiz çorabın geçinmek zorunda olduğun aylık 55 Frank'ın artık okumadığın birkaç kitabın artık çalmadığın birkaç kasetin var.
No, I explained to her that my records regard to my going to pistol practice got loused up in the computer.
Hayır, benim tabanca talimine gitmemle ilgili kayıtlarımın bilgisayarda karışmış olduğunu ona açıkladım.
No, I wonder if we could take a look at some of your records?
Yo, merak ediyorum da, kayıtlarınızın bir kısmına bakabilir miyiz?
There ´ s just no stopping this kid when it comes to racking up the records.
Rekor kırmaya gelince bu çocuğun durmaya hiç niyeti yok.
I can find no match with anything in our records.
Kayıtlarımızdaki hiçbir şeyle uyumlu değil.
His records show no previous mention of that.
Kayıtlarında buna benzer bir durumdan hiç bahsedilmemiş.
After the Beatles'last tour... which was the one where the Ku Klux Klan were burning... Beatle records, and I was held up as a Satanist or something... then we decided, no more touring. That's enough of that.
Ku Klux Klan'ın plaklarımızı yaktığı... benim de satanist olmakla suçlandığım... o turnenin ardından... bir daha turneye çıkmamaya karar verdik.
The pattern has no match in Federation records.
Örneğin Federasyon kayıtlarında eşdeğeri yok.
Records show there were no survivors.
Kayıtlar kurtulan olmadığını söylüyor.
We can only assume therefore that they have no police records.
Poliste kayıtlarının olmadığını var sayabiliriz.
No playing of my records!
Plaklarımı çalmak yok.
In fact, I can find no service record whatsoever. There are no birth records with that name.
Bu isimle ne hizmet kaydı ne de doğum kaydı bulamadım.
In this case, there's no fingerprints on file The dental records don't help because of the location of the wound
Bu olayda, parmak izi yoktu... yaranın yeri yüzünden... diş kayıtları işe yaramadı.
No financial records, nothing.
Para kaydı desen, o da yok.
Tasha's records give no indication that she was ever pregnant.
Tasha'nın kayıtlarına hamile kaldığına dair hiçbir iz yok.
No platinum records.
Platin plak yok.
- Unless someone altered the records or there was no malfunction. - That's impossible.
- Bu imkânsız.
records 82
no response 122
no rest for the wicked 37
no refunds 32
no reply 23
no return 32
no regrets 133
no relatives 18
no record 91
no reason 651
no response 122
no rest for the wicked 37
no refunds 32
no reply 23
no return 32
no regrets 133
no relatives 18
no record 91
no reason 651
no really 41
no respect 40
no remorse 20
no reaction 22
no retreat 38
no reason at all 28
no relation 32
no reward 17
no resistance 16
no responsibilities 27
no respect 40
no remorse 20
no reaction 22
no retreat 38
no reason at all 28
no relation 32
no reward 17
no resistance 16
no responsibilities 27