No relation translate Turkish
211 parallel translation
It's a personal matter that has no relation to social philosophies or politics.
Bu kişisel bir mesele, toplumsal fikirlerle ya da politikayla bir ilgisi yok.
- There's a family of Neffs in Corvallis. - No relation. Let me see.
Corvallis'de Neff ailesi var.
Let me speak with him. No, this is the army Forrestal, absolutely no relation.
Hayır, bu asker olan Forrestal, kesinlikle akrabalığı yok.
- No relation, this is them.
- Hayır değilim, kimseyi sevmezler
Yes, as I told you, time on Earth... has no relation with time here, which is eternity.
Evet, sana söylemiştim Dünya'daki zamanın buradakiyle bir ilgisi yoktur. Buradaki sonsuzdur.
You're no relation of mine. You are my slaves.
Sizler benim soydaşlarım değilsiniz, sizler benim kölelerimsiniz.
No relation to fishing as you all know it.
Hepinizin bildiği balıkçılıkla hiç ilgisi yok.
She's no relation, no.
Akraba değil, hayır.
What I'm actually looking for in this new chapel is a sense of modesty, a sense of purity that has no relation to size.
Aslında bu yeni şapelde kendi büyüklüğünden... bağımsız bir tevazu duygusu, bir saflık duygusu arıyorum.
It has no relation with anything that's... outside the world of art.
Bunun sanat dünyasının dışındaki hiçbir şeyle bağlantısı yok.
The minute a crime has been committed it becomes a special case bearing no relation to any precedent crime.
Bir cinayet, işlendiği dakika emsal vak'alarla alakası olmayacak şekilde özel bir hal alır.
- Yeah, no relation.
- Evet, ama akrabam değil.
No relation.
- Evet. Akrabam değil.
It's no relation to me!
Benimle bir bağı yok.
It's no relation to us, Chris.
Onun bizimle bir bağı yok Chris.
- No relation.
- Akraba değiliz.
- No relation to the playwright?
- Oyun yazarıyla ilgisi yok?
- No relation.
- Alakası yok.
No relation.
Değilim.
Come, take oath that you have no relation with Raja any more
Gel, Raja'nın başı üzerine yemin et.
In fact, I'm no relation at all.
Aslında akrabalığım yok.
- Briefly. No relation, I'm afraid.
- Öyle, ilginçtir.
I think that it has no relation, but an elderly woman of a tobacconist's in Andover, it was even beaten up to the death, last night.
İlgisi olduğunu sanmıyorum, Ama Andover'deki dükkanında gazete ve tütün satan yaşlı bir bayan... dün gece dövülerek öldürülmüş halde bulunmuş.
You. Ascher had no relation with on on on Bexhill-on-Sea, and Betty Barnard had no relation with Andover, to which we know.
Bayan Ascher'ın Bexhill ile alakası yoktu, ya da Betty Barnard'ın Andover'le, bildiğimiz kadarıyla.
There is no relation any.
Bağ falan yok.
There is no relation between these persons, besides beginning his names for certain letters of the alphabet.
Bu kişiler arasında bağ yok. İsimlerinin alfabenin bazı harfleriyle başlamasından başka.
- Miranda Presley. No relation.
Akrabası değilim.
Well, Miranda Presley, no relation... there is nothing you can tell anybody in this room about suffering.
Peki, akraba olmayan Miranda Presley sıkıntılar konusunda bu odadaki kimseye yeni bir şey anlatamazsın.
Well, Miranda Presley "no relation." What can I do for you, hon?
Akraba olmayan Miranda Presley, sana nasıl yardımcı olabilirim?
Two women- - a thousand miles apart, no way of knowing each other, no relation.
Aralarında binlerce km olan, birbirlerini tanımayan, akrabalıkları olmayan iki kadında.
No relation.
Alakası yok.
No relation.
Akrabalığım yok.
I'm no relation to you, am I.
Seninle alakam yok, var mı?
Look, no relation is above justice.
Adaletin üstünde hiçbir şey yoktur.
No relation.
Akrabası değilim.
No, no relation.
Hayır, akrabalık yok.
Scientists today wander through equation after equation that have no relation to reality.
Bilim adamları şu günlerde, gerçeklikle ilgisi olmayan denklemlerin peşinde dolanıp duruyor.
No relation.
Akraba değiliz.
No relation, thank God.
Allah'a şükür akraba değiliz.
One of these days, you'll learn, Connors, that no man has respond in this world except in relation to the people around him. That you've got to be useful to live.
Bir gün, şunu öğreneceksin ki, Connors, bu dünyada hiç kimse etrafındakilerle ilişkisi olmadan ve yaşamak için yararlı olmayı zorunlu görmeden bir karşılık elde edemez.
- The money's of no interest. If you'd been a blood relation, it might have been different, but you are not.
Bir kan bağın olsaydı, durum değişebilirdi... ama kan bağı yok böylece durum değişmiyor.
We have no way to determine our position in relation to the galaxy.
Galakside konumumuzu bulmak için hiçbir olanağımız yok.
I have no relation with you.
O gün Tripathi seni kurtardı.
Yet no advice or request... You did show that I'm step relation, didn't you?
Ama hiç tavsiye ya da talep... iliski adim göstermek oldugumu yaptgim degil mi?
The fact is that without them, there would no be relation between the crimes.
Onlar olmadan cinayetler bağıntısız görünecekti.
There's no greater relation than a brother.
Bir kardeşten daha büyük bağ yoktur.
Hey, Al, are you any relation to King Kong Bundy? No.
Al, King Kong Bundy ile akrabalığın var mı?
Are you any relation? - No.
Bir akrabalığınız var mı?
Probably no relation.
Herhâlde bir akrabalığınız yoktur.
No, the computer gizmo does all the geometry. You factor in the location of the body in relation to the blood on the wall in order to create an equation that recreates the event. Computer :
Bu kadar geometriyi hiçbir bilgisayar programı yapamaz.
Is he any relation of yours? No.
Sizinle bir yakınlığı var mı?
relationship 104
relationships 61
no response 122
no rest for the wicked 37
no refunds 32
no reply 23
no records 21
no return 32
no regrets 133
no relatives 18
relationships 61
no response 122
no rest for the wicked 37
no refunds 32
no reply 23
no records 21
no return 32
no regrets 133
no relatives 18
no record 91
no reason 651
no really 41
no respect 40
no remorse 20
no reaction 22
no retreat 38
no reason at all 28
no reward 17
no resistance 16
no reason 651
no really 41
no respect 40
no remorse 20
no reaction 22
no retreat 38
no reason at all 28
no reward 17
no resistance 16