English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ N ] / No relatives

No relatives translate Turkish

244 parallel translation
No relatives all? You must have people somewhere.
Herhangi bir yerde akraban?
Frankie's got no relatives.
Frankie'nin hiç akrabası yok.
I have no relatives buried here, but wanted to pray for the victims.
Burada gömülü akrabam yok, sadece kurbanlar için dua etmek istemiştim.
No relatives?
Hiç akrabası yok mu?
Well since you say this isn't yours and Billy had no relatives, we'll try to use it to make sure we don't raise anymore Billy Deals in this town.
Senin değilse, Billy'nin ailesi de yok bu para, bu kasabada başka Billy Deals olmaması için kullanılacak.
But you've got no relatives living there now, have you?
Fakat artık orada hiçbir akraban yaşamıyor sanırım, değil mi?
Big Jim never had no relatives, only a brother.
Koca Jim'in hiç akrabası yoktu, sadece bir erkek kardeşi vardı.
Do you really have no relatives?
Hiç yakının yok mu gerçekten?
She has no relatives, no money.
Akrabaları da yok, parası da.
Many friends and associates, but no relatives.
Arkadaşlarım ve ortaklarım var ama akrabalarım yok.
Are there no relatives?
Akrabaları var mı?
You're single, no fixed address, no relatives.
Hakkındaki her şeyi biliyorum. Bekarsın. Bir adresin ya da akraban yok.
I have no relatives, no friends... and no wife.
Benim ne akrabam ne dostum ne de bir karım var.
I'd come to believe that he was an orphan with no relatives living.
Yaşayan akrabaları olmadığı için bir yetim olduğunu düşündüm.
My mother died when I was still quite a child and he was forced to send me home, despite the fact that I had no relatives here.
Annem ben henüz küçük bir çocukken öldü o da beni eve göndermeye zorlandı, fakat benim burada hiç akrabam yoktu.
No relatives, no friends.
Akraban yok, arkadaşın yok.
No relatives?
Akraban yok mu?
I ain't got no relatives or nothin'.
Akrabam, kimsem yok benim.
- War has no relatives.
- Savaş akraba tanımaz.
You have no relatives here?
Burada hiç akraban yok mu?
Go! This corpse has no relatives
Merhumun hiç akrabası yokmuş...
I have relatives there too, but no one can get through.
Benim de orada akrabalarım var, ama kimse gitmeyi başaramaz.
Relatives may go no further.
Akrabalar uğurlamak için bundan daha uzağa gidemezler.
As you know, Professor Bernstein had no living relatives.
Bildiğiniz üzere, Profesör Bernstein'ın akrabası yoktu.
"Billy Bonney was burned to death, leaving no surviving relatives."
Şimdi bunu nasıl buluyorsun?
- Were there no other relatives?
- Başka akrabası yok muydu?
I MEAN NO ONE, NOT NEIGHBORS, NOT RELATIVES, NOT EVEN JODY.
Gitmek mi? Nereye gideceğiz? Orasını sana söyleyemem.
No, not my relatives.
Hayır, akrabam değil.
Your Honours, I offer in evidence a decree, signed by Adolf Hitler, directing that all persons accused or suspected of disloyalty or resistance of any sort might be arrested secretly, with no notice to friends or relatives, without any trial whatsoever,
Sayın hakimler, Adolf Hitler tarafından imzalanmış emirleri içeren bir belge sunuyorum. Herhangi bir şekilde direnme veya sadakatsizlik ile suçlanan veya bu eylemleri gerçekleştirdiğinden şüphenenilen kişiler derhal tutuklanacak, ailelerine ve akrabalarına....... hiçbir şekilde haber verilmeyecek ve hemen toplama kamplarına gönderileceklerdir.
And though it is with some regret that I finally satisfy the greed of my relatives I nevertheless do devise and bequeath that my entire estate be divided equally between my fourth cousin, George Crossfield in order that he no longer need borrow from his clients'funds my niece, Rosamund Shane in order that she may support her husband in the style to which he would like to be accustomed to my nephew, Hector Enderby, in order that he may be able to afford to hunt every day, rather than once a week thereby providing more opportunity for breaking his neck and finally, my sister, Cora Lansquenet out of gratitude that she stayed out of the country for 30 years and didn't bother me.
".. her ne kadar akrabalarımın aç gözlerini doyurmak beni üzüyorsa da, bütün mal varlığımın aşağıda ismi bulunanlar arasında eşit olarak dağıtılmasını vasiyet ediyorum : Kuzenim, George Crossfield'e, artık müşterilerinin fonlarından ödünç almaktan vazgeçsin diye. Yeğenim, Rosamund Shane'e, kocasının pek heves ettiği zevk ve sefa alemini kolayca sağlaması için.
No, those are just relatives.
Hayır, hayır. Onlar akrabalarımız.
Do you have relatives in San Sebastiano? - No.
- Ailen San Sebastian'da mı?
No, nor relatives at a time like this.
Hayır, böyle bir zamanda ne eşi, ne dostu.
On the contrary, I have no family or relatives.
Tam aksine, ailem ya da akrabam yok.
Well, as you know, I have no living relatives.
Senin de bildiğin gibi, Bütün akrabalarım öldü.
- No, I'm visiting relatives. - That's nice.
- Hayır, akrabalarımı ziyarete geldim.
If any of your relatives have wrought my death then no one of your family none of your children or relatives will remain alive.
Eğer ölümümde, hanedan mensuplarından birinin parmağı olursa ailenizden hiç kimse ne çocuklar, ne de akrabalarınız hayatta kalabilecektir.
You and your awful relatives have no face to lose.
Sen ve iğrenç akrabalarının ar damarları çatlamış.
Her daughter Katharina... she has no other relatives?
Kızı Katharina... başka akrabası yok mu?
A bachelor, no living relatives no known association with any radical organizations, registered Republican.
Bekar, yaşayan akrabası yok hiç bir bilinen radikal organizasyonla ilişkisi yok, sıkı bir cumhuriyetçi.
No. I'm from Tennessee, and I'm going home to visit my relatives.
Hey, ben Tennessee'liyim ve akrabalarımı ziyaret edeceğim.
"No, in money matters there are no friends or relatives..."
Olmaz, para söz konusu oldu mu ne arkadaşIık ne de akrabalık kalır.
Our relatives will be dead... or if not, they'll be no better off than we are.
Akrabalarımız öldüler... değilse bile, bizden daha iyi durumda değiller.
No, we're visiting my relatives in Germany.
Hayır, Almanya'daki akrabalarımı ziyaret edeceğiz.
No... he had no other relatives
Hayır... Onun başka akrabası yoktu.
"Young men who don't know how to do any kind of business " and have no energy or application " had better stay at home near their relatives so they can be taken care of.
"Hiç birşey yapamayan yeteneği veya isteği olmayan gençler velilerinin, yardım alabilecek yerde kalmaları daha iyi olur".
The Starfleet officer that rescued me was told by Klingon High Command that I had no living relatives.
Beni kurtaran Yıldızfilosu subayına Klingon Başkomutanlığından... yaşayan akrabam olmadığı söylenmiş.
She has no living relatives.
Sağ akrabası yok.
No, we're going over to our relatives'.
Hayır oradan akrabalara gideceğiz.
There's no excuse good enough to justify walking away from a conversation with one of my relatives.
Akrabalarımdan biriyle olan bir diyalogdan ayrılmayı haklı çıkarabilecek herhangi bir bahane yok.
No relatives, no friends.
Ne akraba, ne de arkadaş.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]