English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ N ] / None taken

None taken translate Turkish

563 parallel translation
None taken.
Aldirmayin.
None taken. Boy, I tell you, it was a real shock to everybody when Ashley died.
Ashley'nin ölümü herkes için büyük bir şok oldu.
None taken.
- Öyle almadım.
None taken. Ç ne fit rien.
Alınmadım, sorun değil.
None taken.
Almadım.
- None taken.
- Alınmadım.
- None taken.
- Öyle almadım.
- None taken.
- üzerime alınmadım.
None taken.
Alınmadım.
None taken
Rahat ol
None taken.
- Hayır, alınmadım.
None taken.
Hiç gücenmedim.
None taken, creep.
Almadım seni adi.
None taken.
Anlamam.
None taken.
Gücenmedim.
- None taken.
- Zaten yok.
No offence. None taken.
Alınan yok.
- None taken. # Still whatever mess I land in #
Batağa saplansam bile
- None taken. - Speak for yourself, OK!
Elise, sen şanslısın, kabiliyetlisin ve başarılısın.
Oh, none taken!
Alınmadım.
I meant none taken yet.
"Alınan yok" diyorum hala.
- None taken.
- Kimse alınmıyor.
No, none taken.
Hayır, aldırma.
No offense. - None taken.
- Alınma sakın.
In view of the fact that you all get to go to this party while I stay in this yurt that smells of rancid yak-butter, none taken.
Hepiniz partiye giderken benim bu ekşimiş yak yağı gibi kokan çadırda kalacağımı düşünürsek, hiç alınmadım.
None taken, bro.
Sen alınma kardeş. Alınmadım kardeş.
- None taken.
- Karsılık yok.
None taken.
Hiçbir zaman.
- None taken.
- Önemi yok.
- None taken.
- Yok.
None taken.
Üstüme alınmadım.
None taken.
Darılmadım.
- None taken, of course.
- Alınmadım, elbette.
- None taken.
- Anlamadım.
- None taken.
- Tutuklama yok.
Oh, none taken.
Oh, almayacağım.
None taken.
O şekilde görmedim.
Yes, everything taken from it was right there on the mortuary table, but there was no money, none.
Evet. Üzerinden çıkanlar morgdaki masaya konulmuştu.
For some time, the works have seemed to be besieged... and I know very well that none of this could have taken place... without your full knowledge.
Bir süredir fabrika kuşatma altında... ve bunların senin bilgin haricinde olamayacağını... pekala biliyorum.
None of you would even be in the U.S. If you hadn't taken a risk.
Risk almamış olsaydınız, hiçbiriniz ABD'de olmayacaktınız bile.
If you hadn't taken Marty into the showers, none of this would have happened.
Eğer sen Marty'i duşlara getirmeseydin, bunların hiçbiri olmayacaktı.
Why Bill was taken from us in such a sudden and tragic way none of us will ever know.
Bill'in neden bu kadar ani bir şekilde aramızdan ayrıldığını hiç birimiz öğrenemeyeceğiz.
None taken.
Alınmayın.
If I had taken them to my mother's... - none of this would have happened. - I know.
Eğer onları annemin evine götürmüş olsaydım bunların hiçbiri olmayacaktı.
True, and I would gladly sell one to you but none of them have taken credit for the death of the Starfleet officer.
Doğru, seve seve bir tanesini para karşılığı sana söylerdim ama ne yazık ki, hiçbirisinin Yıldız Filosu subayı ölümüne karıştığını sanmıyorum.
Some sort of transformation has taken place that none of us yet understands.
Henüz anlayamadığımız bir tür değişim gerçekleşti.
If only Mr Bennet had taken us all to Brighton, none of this would have happened!
Mr Bennet, hepimizi Brighton'a götürseydi, bunların hiçbiri olmazdı!
None taken.
Anlıyorum.
None taken.
Alınan yok!
Several of our group have been taken for questioning, but so far, none of them have come back.
İçimizde bazıları, sorgulanmak üzere götürüldüler, ama hiçbirisi daha geri gelmedi.
- None taken.
- Rica ederiz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]