Not far translate Turkish
5,765 parallel translation
- No, it's not far.
- Hayır, uzak değil.
Not far from where I found this.
Bunu bulduğum yerin çok uzağında değil.
Okay. There's one not far from here. Come on.
Tamam, yakında bir yer varmış.
There's a town on the coast called Whitby not far from here.
Whitby adında buraya yakın bir sahil kasabası var.
It's not far. No, it's not.
- Uzak değil o kadar.
In the Northwest corner, not far from the troll bridge.
- Evet. Ormanın kuzeybatı köşesinde. Trol köprüsünden çok uzakta değil.
But my men are not far away.
Ama adamlarım fazla uzakta değil.
A 4-year-old boy has been found dead in bushland not far from the Brisbane River.
Brisbane nehri yakınında ormanlık alanda dört yaşında bir çocuk ölü bulundu.
A four-year-old boy has been found dead in bushland not far from the brisbane river.
Brisbane Nehri yakınında, dört yaşında bir çocuk ölü bulundu.
He's not far, just past that ravine.
Çok uzakta değil, şurayı az önce geçti.
It's a tea-import company not far from where Jade was killed.
Değil far Jade öldürüldüğü yerden bir çay-ithalat şirketi.
Hospital 25A. Not far from the Front.
- Cepheden uzak olmayan 25A sahra hastanesine.
I'm not far off now, am I, sir?
Çok zamanım kalmadı, değil mi, bayım?
Tyler : Not far.
Fazla uzak sayıImaz.
Leonardo is not far from here.
Leonardo, buradan çok uzakta değil.
They confirmed shipment of the remains yesterday, sent by Kevin, to a funeral home not far from his apartment in Fairfax.
Dün bırakılan sevkiyatın, Kevin tarafından, Fairfax'deki evine çok uzak olmayan bir cenaze evine gönderildiğini doğruladılar.
It's near a wide glen, Not far from loch fannich.
Büyük dereye yakın, Loch Fannich'ten pek de uzak değil.
We're scanning footage from aerial drones To determine where they went. Probably not far.
Nereye gittiklerini öğrenmek için güvenlik kameralarını kontrol ediyoruz.
I... I have not been cleared so far.
Yakın zamanda temizlik yapamadım.
We're not too far.
Çok uzağında değiliz.
Okay, well, that's... that's not far from the diner. Who was driving?
Sürücü kimmiş?
Providing they're not too far gone.
Tabi eger hastalik çok ilermediyse..
I have my reasons to believe that Lem-eorge, is not as far-fetched as we think.
- Olay şu Lemorge olayının çok da imkansız olmayacağını düşünmemi sağlayacak şeyler var.
The compass needle that people wondered at for a thousand years was not reacting to some far away magnetic North Pole.
İnsanların binlerce yıldır merak ettikleri pusula iğnesi çok uzaklardaki manyetik Kuzey Kutbu'na tepki vermiyordu.
We are not that far from Naples.
Napoli'den çok uzak değiliz.
Not for long. I'll set her up somewhere, far away, with my brothers and then... I'll be on to the next.
Kardeşlerimle uzak bir yere yerleşip Sonra önüme bakacağım.
Zelena's curse must not have reached that far.
Zelena'nın laneti oraya kadar erişememiştir.
You helped me to understand that missing someone who is far away can make you happy in ways I could not imagine before.
Uzaklardaki birini özlemenin, daha önce hayal bile edemeyeceğim şekilde, insanı mutlu edebileceğini anlamamda yardım ettin.
If Adalind has her powers back, she's not gonna be doing that kid any good, so as far as I'm concerned, the sooner we get her and her destiny to the Resistance, the better.
Eğer Adalind güçlerini geri kazandıysa hiçbir şekilde iyilik falan yapmayacaktır. Beni ilgilendiren tek şey onu ve alın yazısını Direnişçilere ne kadar çabuk teslim edersek o kadar iyi.
As far as this individual is concerned, I'm not sure of anything.
Bildiğim kadarıyla bu adam söz konusu olduğunda hiçbir şeyden emin olamam.
Well, my beer isn't flat and my rack's not saggy. So far, the future's great.
Biram yerinde, göğsüm de sarkmamış şimdilik gelecek harika.
We did not come this far to retreat now.
Bu kadar yolu geri çekilmek için gelmedik.
Well, I'm not sure I would go that far...
- Ben bu kadar ağır konuşmazdım ama...
Oh, well, it's- - it's not that far off, and it's all cash.
Bu da ona yakın işte hepsi nakit.
So far... let's not put a cap on the evening, my friend.
Geceyi hemen bitirmeliyim dostum.
Uh... no, not so far.
Uh... hayır, değil şimdiye kadar.
Not too far from the airport.
Havaalanından çok uzakta değil.
'Dear, Mum, just a line to let you know I am quite all right so far,'although not in very good spirits at the moment'as we can't get any cigarettes'and we're stuck in the trenches until further orders.
'Sevgili annem, bir iki satırla halen oldukça iyi olduğumu bildireyim,'sigara bulamadığımız've sonraki emirlere kadar siperlere sıkışmamız yüzünden'çok iyi bir ruh halinde değiliz.
And if it's not pushing it too far, would it be an inconvenience for Hugh to stay with you over at your place?
Eğer çok fazla baskı yapmak sayılmazsa Hugh'un geceyi senin evinde geçirmesi rahatsızlık verir mi?
I would remind you, Miss Hart, that I once rendered service to you, unquestioningly, and in that made myself an accessory to a black deed that I have not spoken of thus far.
Size hatırlatırım ki, Bayan Hart, size sorgusuz sualsiz hizmet ettim ve şu zamana kadar konuşmadığım kara bir işe kendimi bir aksesuar yaptım.
When the guys are shooting from where you were and then from not to far away from where you were?
Adamlar sizin oradan... TEĞMEN STEPHEN GILLESPIE... sonra da yakınından ateş ettiğinde?
I'm guessing, suspect's not getting very far anyway.
Ama böyle bir yara ile Tahminimce çok uzağa gitmiş olamaz.
Not that we've found so far. But we did find the car Mr. Simmons was driving, and there's blood inside...
Şu ana kadar kimseyi bulamadık ama Bay Simmons'ın kullandığı arabayı bulduk.
Let's not go too far.
Çok uzağa gitmeyelim.
The Savior can't come this far and not play princess for a day.
Kurtarıcı buraya kadar gelip bir günlüğüne de olsa prenses olmadan dönemez.
Do you not see, when hunting witches, far better a hundred innocents die than a single solitary witch walks free?
Cadı avında... özgürce dolaşan tek bir ferdin ölmesindense, yüz masumun ölmesi evladır, anlamıyor musun?
He's not, as far as I can tell.
- Yok, söyleyebildiğim kadarıyla.
If you're not shot by one of three former force recon scout snipers, you'll be grabbed by some lummox named Zachary in an SUV with bogus Ohio plates- - a fate far worse than the lies told to protect you in this room.
3 keskin nişancıdan biri tarafından vurulmazsan Zachary adında biri seni yakalayacak ve Ohio plakalı bir araca koyacak. Seni burada güvende tutmak için söylenen yalanlardan çok daha kötüsü olacak.
And you're, you're far away from home with a baby that's not your own.
Üstelik sana ait olmayan bir bebekle evden oldukça uzaktasın.
As far as evidence is concerned it's not just this diary we also found Akshay Bedi's dead body.
Bildiğim kadarıyla kanıt söz konusu olduğunda sadece bu günlüğü değil Akshay Bedi'nin ölü bedenini bulduk.
This is the turf club, not Goodfellas, Though that was placed on real-life events and took place not that far from here.
Burası Hipodrom, Goodfellas değil gerçekten yaşanmış şeyler olmasına ve meydana gelmesine rağmen buradan çok uzakta değil.
not far away 17
not far from here 44
not far enough 16
fart 120
fargo 97
farm 46
farewell 846
farmers 50
farrell 60
farmer 60
not far from here 44
not far enough 16
fart 120
fargo 97
farm 46
farewell 846
farmers 50
farrell 60
farmer 60
farah 56
farid 22
farnum 39
farrah 37
farooq 16
farther 33
fare thee well 49
far away 325
fare you well 31
far as i'm concerned 30
farid 22
farnum 39
farrah 37
farooq 16
farther 33
fare thee well 49
far away 325
fare you well 31
far as i'm concerned 30