Not surprised translate Turkish
2,263 parallel translation
Not surprised your dad's friend had trouble selling this.
Babanın arkadaşının bunu satamamasına şaşırmamalı.
Not surprised you'm jumpy.
- Gergin olmana hiç şaşırmadım.
Not surprised at all.
Hem de hiç şaşırmadım.
Why am I not surprised?
Bu cevaba niye hiç şaşırmadım acaba?
Oh, yeah, I'm not surprised.
Şaşırmadım.
Not surprised.
Şaşırmadım.
Why am I not surprised?
Neden şaşırmadım acaba?
Nowhere in it does it say anything about Katherine or the tomb or how to open it. I'm not surprised.
Günlüğün hiçbir yerinde Katherine, mezar veya nasıl açılacağı hakkında bir şey yok.
Why am I not surprised this ended in jail?
Sonunuzun nezaresane olmasina niye sasirmadim?
I'm not surprised.
- Hiç şaşırmadım.
I'm not surprised about Richard, though.
Konu Richard olduğundan hiç de şaşırmadım.
I'm not surprised.
Hiç şaşırmadım.
Given what you told me about my role in the last days of Krypton, I'm not surprised.
Bana Krypton'un son günlerindeki rolümü söyledikten sonra şaşırmadım.
How not surprised am I to see you here.
Neden seni burada gördüğüme şaşırmadım?
I'm not surprised that dwight's using my baby To steal my desk.
Dwight'in masami çalmak için bebegimi kullanmasina hiç sasirmadim.
Yeah, I'm not surprised.
Tabii ki hic sasirmadim.
- Well, I'm not surprised.
Açıkçası ben şaşırmadım.
I'm disappointed but not surprised.
Şaşırmadım ama hayal kırıklığına uğradım.
Well, I'm not surprised after Atlanta fell.
Atlanta'nın bu hâle gelmesine şaşırmadım.
Still not surprised.
Buna da hiç şaşırmadım.
That has never happened to me before. Well, I'm not surprised.
Bu daha önce başıma hiç gelmemişti.
Oh, why am I not surprised?
Niye hiç şaşırmadım?
A man's gotta make a living, and looking the way you do I'm not surprised.
Tabii, adam geçimini sağlamalı.
Ah, well, I'm not surprised.
- Şaşırmadım
Why am I not surprised.
- Neden şaşırmadım acaba!
I'm not surprised.
Şaşırdığımdan değil.
We're not surprised whether it's Stonehenge, pyramids, or perhaps the Nazca Lines that ancient people understood events that were going to happen in the sky, and when they would repeat.
Biz Şaşırmadın bu Stonehenge olsun, Piramitler, ya da belki Nazca Çizgiler o eski insanlar olduğunu anladım olaylar gökyüzünde ne olacak, ve onlar tekrar ne zaman.
I'm not surprised.
Şaşırmadım ama.
No, not surprised. Just...
Sadece etkilendim.
- Not surprised.
Şaşırmadım.
- He's paid not to look surprised.
O yüzden maaş alıyor zaten.
I'm not surprised.
Şaşırmadım.
She was a very attractive woman. I would not be surprised if she had two lovers.
İki sevgilisi varsa bile şaşırmazdım.
Frankly, I'm surprised you're not hysterical.
- Doğrusu histerik olmamanıza şaşırdım.
You know, I'm just... I'm still actually very surprised that... that Miss Sarah La-di-da has not called me to apologize.
Baksana, Bayan Sarah Lay-lay-lom'un beni hala arayıp özür dilemediği için şaşkınım.
Just don't be surprised if it's not quite what you expect.
Her şey beklediğin gibi gelişmezse hiç şaşırma.
Just don't be surprised if it's not quite what you expect.
Ama beklediğin gibi çıkmazsa çok şaşırma.
I am surprised to hear that you are not already a member.
Hala o kulübe üye olmamana şaşırdım.
Well, I wouldn't be a bit surprised if that's not a big reason why you got your gold star and your gun.
Bir rozete ve silaha sahip olma sebebinin bu olduğunu öğrenmek beni şaşırtmazdı.
Why do you not look surprised?
Neden şaşırmış görünmüyorsun?
I'm surprised your newspaper's not already covering it.
Hayret, gazetenizde hemen nasıl haber olmadı?
Not that I'm surprised.
Gerçi şaşırmadım.
Well, everybody's just gonna have to act surprised, and if they can't pull it off, then they just have to not come.
Herkesin şaşırmış gibi davranması lazım bunu yapamayacaklarsa da gelmemeleriler.
I was also surprised to see that the Auxiliary has not awarded a friend of the Auxiliary in quite some time.
Ayrıca derneğin uzun süredir kimseye "Destekçilerin Dostu" ödülünü vermediğine de şaşırdım..
- I'm not surprised.
Sizin yönteminize pek şaşırmadım.
Honestly, I'm a little surprised, Frank, that a manager as good as you is not a little more proficient in the fine art of... letting people go.
Açıkçası beni biraz şaşırttın Frank, senin kadar iyi bir yöneticinin insanları gönderme sanatı kosununda çekingen olması...
Yes, but don't be surprised if she pretends not to recognize us.
Ama bizi tanımıyormuş gibi davranırsa lütfen şaşırma.
Just keep talking and try not to look surprised.
Konuşmaya devam et ve şaşırmamış gibi görünmeye çalış.
I'm surprised you did not call me Laura.
Hayret, bana nasıl "Laura" demedin?
I'm not surprised.
- Şaşırmadım.
You're not really surprised, are you?
Gerçekten şaşırmadın, değil mi?
surprised 240
surprised me 16
surprised to see you here 22
surprised to see me 43
not sorry 22
not so much 570
not sure yet 68
not so far 81
not so bad 126
not so fast 809
surprised me 16
surprised to see you here 22
surprised to see me 43
not sorry 22
not so much 570
not sure yet 68
not so far 81
not so bad 126
not so fast 809
not since 35
not sure 411
not soon enough 36
not so close 24
not so good 271
not so hard 43
not so well 25
not so loud 139
not so long ago 54
not so much anymore 20
not sure 411
not soon enough 36
not so close 24
not so good 271
not so hard 43
not so well 25
not so loud 139
not so long ago 54
not so much anymore 20
not someone 19
not so hot 16
not so 123
not so great 49
not so easy 32
not so tough now 16
not sick 28
not so tight 17
not so rough 19
not so sure 21
not so hot 16
not so 123
not so great 49
not so easy 32
not so tough now 16
not sick 28
not so tight 17
not so rough 19
not so sure 21