English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ O ] / Or her

Or her translate Turkish

26,464 parallel translation
Him or her.
Erkek ya da kadın.
I need to speak to the principal, so you better get him or her out here right now.
Müdürle konuşmam gerek ve onu buraya getirsen iyi olur.
"that there will be no book tour for'Slave,'further fueling suspicions about his or her identity."
'SLAVE'kitabı için tur düzenlenmeyeceğini bildirdi buda onun hakkındaki süpheleri körüklüyor. "
You mean your boyfriend- - or whatever he is.
Erkek arkadaşını söylüyorsun. Ya da her neyse.
Ask yourself which is more likely, that the Bratva will let an American into their brotherhood or that they're using you for whatever little value you can provide.
Hangisi daha mümkün kendine bir sor. Bratva'nın kardeşliğinde bir Amerikana izin vermesi mi yoksa seni sağlayabileceğin her küçük değer için seni kullanmaları mı?
Hey, so, um obviously, I don't believe in genies or wishes, but just in case,
Hey, aa açıkça belli ki, cinlere ve dileklere inanmıyorum, fakat her ihtimale karşı,
Either it's Figgis's guys, or Beyoncé stubbed her toe.
Ya onlar Figgis'in adamları ya da Beyonce ayak parmağını çarpmış.
Is it? Or is it the typical garbage he used to pull when he was on a gambling bender?
Yoksa bir kumar âlemindeyken kullandığı her zamanki numaralarından birini mi çeviriyor?
I will always give you what you need, be it emotional, spiritual or romantic.
Her zaman sana istediğini vereceğim ister duygusal, ister ruhani ister romantik olsun.
Okay, look, Null Legend, or Patrick, whatever your name is...
Tamam, bak Null Legend veya Patrick, adın her neyse...
Right, so either Vanessa was on her way in here when she got clipped, or the killer had some inside information about this house.
Vanessa, ya panik odasına girerken vuruldu ya da katilin evle ilgili içeriden bilgisi vardı.
Said her expertise was in emerging Latin American markets or some such thing.
Gelişmekte olan Latin Amerika piyasalarında uzman olduğunu söylemiş.
Or is this about her?
- Mesele o mu?
Look, I don't give a damn if we got proof or not, we need to drag Michelle Shioma in and get her to tell us where Sara is.
Bakın, kanıtımız olup olmaması umurumda değil Michelle Shioma'yı yakalayıp Sara'nın yerini söyletmeliyiz.
I mean, where is their bunker or their circus tents or whatever?
Yani yeraltı sığınakları neredeymiş ya da sirk çadırları ya da her neyse?
You know, 1R or whatever.
Biliyorsun, 1B ya da her neyse.
Yeah, I remember you from, like, the church or whatever you call it.
Evet, sizi kiliseden ya da her ne diyorsanız oradan hatırlıyorum.
Or deliver her back to me.
Ya da onu bana geri vermenizi.
Old or new, or whatever it is.
Eski, yeni ya da her neyse.
Or a way for you to avoid her?
Ya da ondan uzak durmaya çalışıyorsun?
I always knew there was something or someone else.
Her zaman başka bir şey veya biri olduğunu biliyordum.
Or whatever it goes. I don't know.
Artık her nasıl devam ediyorsa.
Regardless, your answer is either Jesus Christ or me.
Her neyse, cevabın ya İsa ya da ben.
I had to make a decision or all of us, everyone at the reception, we'd all be lined up beside her.
Hepimiz için bir karar vermeliydim... Resepsiyondaki herkes... Şimdi hepimiz Chloe'nin yanına sıralanmıştık.
Just kinda need a warning of which Janet I'm gonna get... the one who's moving on or the one who's still knee-deep in her shit.
Ama öncelikle hangi Janet'la karşılacağım konusunda bilgilendirilmek istiyorum. Hayatına devam eden mi, yoksa saçma sapan eşyalara gömülen mi?
Trey straight up denied having had sex with Hanna or having seen any other boy have sex with her.
Trey, Hanna ile seks yapmadığını veya başka birini Hanna ile seks yaparken görmediğini söyledi.
Has to be done every 35 years or so, I guess.
Her 35 yıIda bir yapıIması gerekiyor sonuçta, değil mi?
Hello gollybob, or whoever else this might be.
Selam Gollybob veya her kimseniz.
I heard her screaming, but I didn't actually see her, or anyone else.
Çığlık attığını duydum. Ama onu aslında onu ya da herhangi birini görmedim.
You know when the kids were babies, he used to call me all the time when Sofia would cry or she got soap in her eye and he didn't know what to do.
Eskiden çocuklarımız bebekken Sofia ne zaman ağlasa ya da gözüne sabun kaçsa ne yapacağını bilmediği için beni arardı.
Or do you want to take her place?
Onun yerini mi almak istiyorsun yoksa?
Perhaps she felt the need to seduce him on her rise to power, or theirs was a love for the ages.
Belki de güçlenmek için onu baştan çıkarması gerekiyordu. Ya da yıllarca süren bir aşkları vardı.
They had no windows or doors. Every house would have its own entrance from above.
Her evin yukarıdan kendi girişi varmış.
Whether it had been healthly or ill I had loved it more than anything else.
Çocuk sağlıklı da olsa, hasta da olsa her şeyden çok severdim.
And I'm trying to figure out if she wants to fuck me or if she's fucking around, because the whole thing feels like a complete set up.
Ben de benimle yatacak mı diye düşünüyordum. ya da kötü mü davranacaktı... çünkü her şey sanki planlanmış gibiydi.
Every Pack has been hunted, in one way or another.
Her sürü avlanır, o veya bu şekilde.
Degrees bought and paid for by trust funds or whatever.
Güven fonlarıyla veya her neyse satın alınan üniversite diplomaları.
But to get up every single day and do the hard work of deciding what to believe, what's right today, when to stand up or stand down,
Ancak her gün uyanıp neye inanacağına bugün neyin doğru olduğuna ne zaman kalkıp ne zaman duracağına karar vermek zor bir iş.
Cosmic joke or karma... Either way, you're in trouble.
İster şaka ister karma yapıyor olsun, her iki durumda da başın dertte.
Well, your boyfriend or whatever is out there, and I wanted to go put this sign on the charging station,
Dışarıdaki sevgiliniz ya da her neyse Şarj istasyonuna bunu asmasını istedim.
Get in the car with me right now and we'll drive to Boston and you can meet your family, or I double what I give you every month and you never bother me again.
Ya şimdi benimle arabaya bin ve ailenle tanışmak için Boston'a gidelim, ya da her ay verdiğimin iki katını vereyim ve bir daha beni rahatsız etme.
I want to talk face-to-face, or the information that I've gathered will be sent to every newspaper and television station in Gotham.
Yüz yüze görüşmek istiyorum, aksi takdirde topladığım bilgiler Gotham'daki her gazete ve televizyon kanalıyla paylaşılacak.
I saw her with Mooney, but only for a day or two.
Mooney ile görmüştüm, ama sadece bir iki gün kalmıştı.
You found something in her blood. A virus, or infection or something.
Kanında bir şeyler buldun, virüs, enfeksiyon gibi bir şeyler.
Does he choose safety and cowardice or does he opt for courage and risk everything?
Güvenli ve korkak olmayı mı seçer, yoksa cesur olup her şeyi riske atmayı mı?
You're gonna kill me one way or the other, right?
Beni her türlü öldüreceksin değil mi?
Either you tell her or I will.
Ya sen söylersin, ya da ben söylerim.
No trap, elaborate or otherwise.
tuzak yok, ayrıntılı ya da her ne boksa
If you can't see or feel her, - she must be in yours.
Onu göremiyor ve hissedemiyorsan,... seninkinde olmalı.
He kills the young lover, he wounds her, and then he drags her home or she escapes.
Genç sevgiliyi öldürür, kadını yaralar sonra ya kadını eve sürükler ya da kadın kaçar.
Well, maybe the kid was her street dealer or something.
- Belki çocuk da torbacısı falandır.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]