English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ O ] / One more big push

One more big push translate Turkish

35 parallel translation
One more big push.
Bir daha ittir.
One more big push.
Büyük bir itiş daha.
One more big push, sweetie.
Oluyor. Son bir kere daha ıkın hayatım.
One more big push, Susan.
Bir kez daha it, Susan.
One more big push and you'll have a new son.
Bir kez daha itersen yeni bir oğlun olacak.
One more big push.
Bir kere daha kuvvetlice ıkın.
One more big push, Janine.
Bir daha kuvvetli it, Janine.
One more big push.
Bir daha kuvvetli it.
Just one more big push.
Kocaman bir ıkın.
Just give me one more big push.
Bir kez daha ıkın.
- I need one more big push from you.
Bir büyük itme daha istiyorum senden.
One more big push, Kristina.
Son büyük bir ıkınma, Kristina.
One more big push.
- Bir daha, iyice ıkın.
Okay, one more big push.
Tamam, bir kez daha.
One more big push, Karen.
Bir kez daha iyice ıkın, Karen.
One more big push.
Tekrar ıkınman lazım.
Okay, Sylvie, I need one more big push.
Tamamdır, Sylvie, Büyük bir ıkınmaya ihtiyacım var.
One more big push, okay?
Bir kez daha büyükçe ıkın, tamam mı?
After your next contraction, take one more big push.
Şimdiki sancından sonra iyice bir daha ıkın.
- One more big push!
- Bir kez daha kocaman ıkın!
One more big push, ok?
Son kez, büyük bir ıkınma, tamam mı?
One more big push.
- Bir daha ıkın.
One more big push for the shoulders, okay?
Son bir kez ıkın tamam mı?
When you have another contraction, give me one more big push.
Kasılma olduğunda güçlü bir şekilde ıkın.
Come on, one more big push.
Hadi, bir kez daha ıkın.
One more big push and that should do it, okay?
Son bir kez daha ıkınacaksın ve bitecek.
We just need one more big push.
Son bir işimiz kaldı.
Evan... just one more big push, then you go on home to your family.
Evan sadece bir büyük gayret daha sonra evine, ailene gidersin.
One more big push.
Bir kez daha ıkın.
All right, Rebecca, one more big push, now.
Pekala, Rebecca, şimdi bir kuvvetli ıkınma daha istiyorum.
Here comes the big one, Chrissy, push, you're almost there, you're almost there, one more big one, Chris, come on!
Hadi. İşte büyük bir tane geliyor Chrissy. Az kaldı Chris, az kaldı.
I think that we just need one more big thing to push them over the edge.
Sanıyorum ihtiyacımız olan şey onları sınıra itecek biraz daha büyük bir şey.
One more big breath and a push.
Bu işi bitirelim.
- big push. - Come on, one more.
- Hadi, bir kez daha.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]