Save the world translate Turkish
1,528 parallel translation
Can't save the world, Charlie.
Bütün dünyayı kurtaramazsın, Charlie.
- Save a cheerleader, save the world.
Amigo kızı kurtarırsan dünya kurtulur.
- "Would you like to save the world?"
"Dünyayı kurtarmak ister misiniz" diyordu.
Save the world.
Dünyayı kurtarmanı.
Go save the world, Summer Roberts.
Git Dünya'yı kurtar Summer Roberts.
But I believe Aang can save the world.
Ama ben Aang'in dünyayı kurtarabileceğine inanıyorum.
I thought I could be a hero, save the world.
Kahraman olacağımı düşündüm, dünyayı kurtarabileceğimi sandım
But I believe aang can save the world.
Ama ben Aang'in dünyayı kurtarabileceğine inanıyorum.
He has this ridiculous notion that he has to save the world alone that it's all his responsibility.
Onda şu gülünç dünyayı tek başına kurtarmak zorunda olduğu sanısı var. Onun tüm sorumluluğu bu.
You inherited my problems and my mistakes but I believe you are destined to redeem me, and save the world.
Benim sorunlarımı ve hatalarımı miras aldın. Ama kefaretimi vermeye ve dünyayı kurtarmaya yazgılı olduğuna inanıyorum.
And you'll save the world again.
Ve yine dünyayı kurtaracaksın.
He said he needed it to save the world.
Dünyayı kurtarmak için ona ihtiyacı olduğunu söyledi
Save the cheerleader- - Save the world.
Amigo kızı kurtar, dünyayı kurtar.
How would you like to save the world today? Cute car.
Bugün dünyayı nasıl kurtarmak istersin? Güzel araba.
You needed to hear the truth before you could save the world.
Dünyayı kurtarmadan önce gerçeği öğrenmeliydin.
I save the world?
Dünyayı kurtarmak mı?
You saved the cheerleader... so we could save the world.
Amigo kızı kurtardın. Böylece dünyayı kurtardık.
And it's to save the world...
Hep birlikte... dünyayı kurtarmak.
( Claire ) You know, I've been thinking after we save the world,
Biliyorsun, düşünüyorum, dünyayı kurtardıktan sonra...
He said if you weren't going to save the world, he would.
Eğer o kurtarmayacaksa dünyayı, ben kurtarırım, dedi.
- Save the world!
Dünyayı kurtar!
Save the cheerleader, save the world. What does that mean?
Amigo kızı kurtar, dünyayı kurtar.
I'm out here in Podunk, Russia, trying to save the world.
Dünyayı kurtarmak için Rusya'dayım.
I'm not asking you to save the world.
Dünyaları kurtarmanı istemiyorum.
I hate to be the one to break it to you, but rock and roll can't actually save the world.
Sana bunu söyleyeceğim içim kendimden.. .. nefret ediyorum ama Rock'n'Roll dünyayı kurtaramaz.
Conquer the world, save the world, live happily ever after.
Dünyayı fethet, dünyayı kurtar... sonsuza kadar mutlu yaşa.
You couldn't stop trying to save the world, and you got caught.
Dünyayı kurtarmaktan vaz geçmedin ve yakalandın.
I got to find another way to save the world.
Ben sadece dünyayı kurtarmak için başka bir yol bulmalıyım.
Let's just say that I have a plan... that can save the world... or end it a whole lot sooner.
Şöyle diyelim : Bir planım var. Ya dünyayı kurtaracak ya da çok daha erken bitirecek.
You want to save the world.
Dünyayı kurtarmak istiyorsun.
Another way to save the world.
Dünyayı kurtarmanın başka bir yolu. Bak.
"Save the cheerleader... save the world."
Amigo kızı kurtar, dünyayı kurtar.
.. to save the world.
.. dünyayı kurtarmak için.
Save the world, no matter what.
Ne olursa olsun, dünyayı kurtar.
"Save the world."
"Dünyayı kurtar."
Just like we dreamed back then... We've got to save the world.
Çocukken hayal ettiğimiz gibi dünyayı kurtarmalıyız.
Did you manage to save the world, then?
Dünyayı kurtarmaya başarabildin mi?
You still think you can save the world, don't you?
Hâlâ dünyayı kurtarabileceğini zannediyorsun, değil mi?
But I believe Aang can save the world.
Ama ben Aang'in dunyayı kurtarabileceğine inanıyorum. AVATAR Son Hava Bükücü
I mean, it's nearly 12, and we're probably going to have to save the world again before bedtime.
Demek istediğim, saat nerdeyse 12, ve muhtemelen yatmadan önce dünyayı tekrar kurtarmak zorunda kalacağız.
But I believe, aang can save the world.
Ama ben inanıyorum ki, Aang dünyayı kurtarabilir.
To save the world as we know it, and, time allowing, reassert my superiority in our battle of wits.
Şey, bilgimiz dünyayı kurtarmak için ve zamanım yeterse, fikir çatışmamızdaki üstünlüğümü tekrar sağlamak için.
Save the world.
Dünya'yı kurtarmak.
I came here to save the world,
Buraya Dünya'yı kurtarmaya geldim,
We will find the other half of the formula before you and we will save the world.
Biz formülün diğer yarısını senden önce bulacağız. Ve dünyayı kurtaracağız.
And you gotta learn to save yourself before you can save the world.
Ve dünyayı kurtarmadan önce, kendini kurtarmayı öğrenmen gerekli.
Hiro and Ando level two Let me out! I must save the world!
Hiro ve Ando İKİNCİ SEVİYE
To save it from the rest of the world,
Onu kurtarmak için Dünyanın geri kalanı,
Save the world.
Dünyayı kurtar.
Oh, like, like save everyone else in the world except yourself?
Kendin dışında dünyadaki herkesi kurtarmak gibi mi?
You can't save... the world.
Dünyayı.. kurtaramayız.
save the day 19
save them 34
save the cheerleader 18
the world is yours 18
the world is changing 33
the world has changed 35
the world 193
world 311
worldwide 40
world of warcraft 18
save them 34
save the cheerleader 18
the world is yours 18
the world is changing 33
the world has changed 35
the world 193
world 311
worldwide 40
world of warcraft 18
world without end 18
world cup 17
world peace 28
world series 29
world war ii 41
save me 469
save it 493
save us 140
save you 24
save her 89
world cup 17
world peace 28
world series 29
world war ii 41
save me 469
save it 493
save us 140
save you 24
save her 89