English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ S ] / Save your breath

Save your breath translate Turkish

377 parallel translation
Save your breath.
Çeneni tut.
Oh, save your breath.
Nefesini kendine sakla.
You might as well save your breath, monsieur.
Nefesinizi hiç harcamayın mösyö.
Save your breath.
Çenenizi yormayın.
Save your breath for later.
Nefesini boşa harcama.
If you're trying to hang the jockey's murder on me, save your breath.
Jokey cinayetini bana yüklemeye çalışıyorsan hiç uğraşma.
Look here, young lady... if you want to talk me out of Windward House, save your breath.
Bakın küçük hanım, beni Windward Konağını almaktan vazgeçirmeye çalışıyorsanız nefesinizi boşa harcamayın.
Now, if you're gonna start claiming you never knew him, you can save your breath.
Onu hiç görmediğini iddia edeceksen, hiç nefesini harcama.
If you're bringing a message from that spy you'd better save your breath.
Eğer o ispiyoncunun tarafındaysan, hiç zahmet etme.
Save your breath.
Çeneni yorma!
Save your breath for the next piece of trail.
Nefesini yolun geri kalanına sakla.
Save your breath, idiot!
Nefesini tüketme aptal.
Save your breath, Aunt Penniman.
Boşa nefesini tüketme, Penniman Hala.
Save your breath.
Laflarını kendine sakla.
If you came here to tell me about Rico, you can save your breath.
Eğer buraya Rico'yu haber vermek için geldiysen, nefesini boşa harcama.
Save your breath.
Boşa nefesini tüketme.
- You can save your breath.
- Nefesini boşuna tüketme.
Save your breath, boy.
Nefesini boşa tüketme, oğlum.
Save your breath, Griswold!
Nefesini boşa harcama, Griswold!
Now, if you've come here to bargain with me, Mr. Waterbury, you might as well save your breath, because I've set a price and I don't intend to budge.
Şimdi, buraya benimle pazarlık etmeğe geldiysen, Bay Waterbury, nefesini boşa harcama, çünkü ben bir fiyat koydum ve o fiyattan inme niyetim yok.
Save your breath, kid.
Nefesini harcama, evlat. Kimse seni dinlemiyor.
- Save your breath.
- Nefesini tüketme!
Save your breath.
Nefesini tüketme.
Shut up and save your breath!
Kapa çeneni. Geç bunları!
Save your breath, Will.
Nefesini boşa harcama, Will.
Save your breath!
Boşuna nefes tüketme!
- Save your breath, you'll need it.
- Nefesini tüketme. İhtiyacın olacak.
Save your breath, I've heard it all.
Nefesini koru, hepsini duydum.
Save your breath.
Boşuna nefes tüketme.
Save your breath.
Nefesini boşa harcama.
Save your breath and tell them they've been wasting theirs.
Boşuna nefesini harcama. Söyle onlar da boşa nefes tüketmesinler.
- Save your breath!
- Orada dur!
Save your breath!
Nefesini kendine sakla!
You know, if you save your breath I feel a man like you could manage it.
Nefesini boşa harcamazsan, bunu başarabilirsin.
"If you save your breath, I feel a man like you could manage it."
Nefesini boşa harcamazsan, bunu başarabilirsin.
- Save your breath.
- Boşuna nefes tüketme.
Don't get upset. Save your breath for the gallows.
Bağırma, nefesini darağacına sakla.
Save your breath.
Nefesinizi harcamayın.
And you save your breath.
Ve nefesini boş yere harcama.
- Save your breath.
- Nefesini tut.
I mean it. - Save your breath!
- Nefesini boşa harcama!
- Hi, Mel. Save your breath.
Nefesini harcama.
Save your breath, Professor Farrell.
Boşa nefes harcama, Profesör Farrell.
Save your breath, Yoshida.
Nefesini boşa harcama, Yoshida.
Brother Hua, save your breath
Hua Abi, nefesini harcama
Save your breath, son.
Nefesini tüketme evlat.
Save your breath.
Nefesinizi boşuna tüketmeyin.
Save your breath.
- Nefesini tüketme.
- Save your breath, Hirth.
- Akıllı ol, Hirth.
- Save your breath.
- Nefesini tüketme.
Save your breath
Nefesini boşa tüketme.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]