English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ S ] / She'll be ok

She'll be ok translate Turkish

82 parallel translation
She'll be in room nine at break time, OK?
Mola esnasın saat dokuz gibi odada olur, tamam mı?
When she meets a nice boy, it`ll all be OK
İyi bir çocukla karşılaştığında, düzelir.
Nothing, she'll be OK.
Yok bir şey, düzelir.
She'll be OK.
Başının çaresine bakar.
- She'll be OK.
- İyileşecek.
I'm sure once you explain everything, she'll calm down and be OK.
Her şeyi açıklayınca, sakinleşeceğinden eminim.
- A few cracked ribs. She'll be OK.
- Bir kaç Kaburgası kırık, ama iyi olacak.
- She'll be OK.
- İyi olacak mı?
She'll be OK.
O idare eder.
- Well, heart rate's a little high... but I think she'll be OK.
- Nabzı hızlı, ama... ben olacağını düşünüyorum.
Well, as long as she and Angel don't get pelvic, we'll be OK, I guess.
Buffy'yle Angel tekrar yatmadığı sürece tehlike yok sanırım.
Ok, she'll be here... tomorrow... seven o'clock.
Tamam, buraya gelecek. Yarın. Saat yedide.
- Meg! - She'll be OK.
- Bir şey olmaz.
You think she'll be ok?
Sence o iyi olacak mı?
I'm sure she'll be OK with that.
Eminim buna izin verecektir.
I'm sure she'll be OK.
İyi durumda olduğuna eminim.
She'll be OK.
Ama etkisinden kurtulur.
- So, she'll be OK?
- O zaman iyi olacak değil mi?
She'll be OK.
İyi olacak.
She'll be OK.
Bir şey olmaz.
She'll be OK.
Şimdi düzelir.
Yeah OK but do you know she's full of silicone has a hipbone in her nose and without dieting she'll be a pig!
Peki. Fakat kızın komple silikon olduğunu biliyor muydun? Burnunda kalçasından parça var.
If I know my mom, now she'll come in... give me a worried look mixed with a look of... don't worry, he's family but he's just your uncle, it will be OK'.
Annemi tanıyorsam, şimdi içeri gelecek ve... endişeyle karışık bakışları adeta şöyle diyecek : "Merak etme, o aileden, ama alt tarafı amcan, her şey yoluna girecek"
Do you really think she'll be OK?
Gerçekten iyileşeceğini düşünüyor musun?
OK. And if she needs me, I'll be at my boyfriend's in Paris.
Ve bana ihtiyacı olursa Paris'te erkek arkadaşımın yanında olacağım.
Ok I'm gonna let you to coz she'll gonna be quieter for you than she will for me.
Seninleyken daha uslu.
She'll be OK.
Halleder.
I think she? ll be OK.
İnanmıyorum.
She'll be, OK?
Hala nefes alıyor.
I mean, do you think he'll be OK by the time she gets here?
O gelene kadar düzelir mi sizce?
- She'll be ok, right?
- İyileşecek, değil mi?
Actually, no. But she'll be fine, she'll be OK.
- Yok ama kız arkadaşınız iyileşecek.
She was out for a few minutes, but they think she'll be ok.
Bir kaç dakikalığına kendine geçmişti ama iyi olacağını söylediler
She's a little beat up, but she'll be OK.
Biraz sarsıldı, ama düzelecek.
She'll be OK, dude.
O iyi dostum.
It's ok, she'll call back when she gets scared enough and it'll probably be soon.
Tamam, yeteri kadar korktuğu zaman bizi bizi arayacaktır, ve bu olasılıkla yakında olacak.
Well, you hurt her pretty bad, Danny, But she'll be ok.
Şey, Epey yaralamışsın onu, danny, ama iyi olacak.
I think she'll be OK.
Sanırım iyileşecek.
She'll be OK. This has...
Dr. Stevens... düzelecektir.
She'll be OK.
Düzelecektir.
ok, uh, well, maybe you can tell me when she'll be around.
Onun ne zaman gelebileceğini söyler misin peki?
She'll be OK.
O iyi olacak.
- So, she'll be ok?
- İyi olacak mı?
She'll be ok, but we got to keep her off the floor.
İyi olacak, fakat onu zeminden uzak tutmalıyız.
She'll be OK? Would she, Donner?
- İyi olacak, değil mi, Donner?
She'll be OK, baby.
İyi olacak bebeğim.
Tell her she'll be OK.
Her şeyin yoluna gireceğini söyle.
OK, yeah, let me get her, she'll be right with you.
Tamam, gidip onu getireyim. Birazdan seninle olur.
She'll be OK.
İyileşecek.
Promise me she'll be OK, Morgan.
İyi olacağına söz ver Morgan.
Hey, she'll be OK.
- İyi olacaktır.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]