English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ S ] / She knows me

She knows me translate Turkish

643 parallel translation
Yeah, she knows me.
Evet, o beni tanıyor.
- You see, she knows me.
- Bakın, beni tanıyor.
Look how she knows me.
Bak nasıl da tanıyor beni.
She knows me.
O beni tanır.
She acts like she knows me a hundred years.
Sanki beni yıllardır tanıyormuş gibi.
She thinks she knows me.
- Ben olduğumu düşündü
I know her and she knows me.
Onu tanıyorum, o da beni tanıyor.
She knows me.
- Beni tanıyor.
She knows me.
Beni tanıyor.
She knows me.
Beni tanıyor
This lady right next to me... everyone knows who she is right?
Eminim herkes bu bayanı tanıyor.
When I'm with a girl that's cute and appealing with big, blue eyes... ... and I feel electric waves running through me... ... I can be pretty sure she's the one doing the sending, whether she knows it or not.
Büyük mavi gözlü tatlı bir kızla birlikteysem ve elektriklenme hissediyorsam farkında olsa da olmasa da sinyali gönderen odur.
If she knows, she'll never go out with me.
Bunu öğrenirse benimle asla çıkmaz.
- And she knows Charles belongs to me.
Evet ve Charles'ın benimle olduğunu biliyor.
Do you think she knows I never want her to leave me?
Peki beni asla yalnız bırakmasını istemediğimi?
She's fond of me, and she knows I'm fond of her.
Beni sever, benim de onu sevdiğimi bilir.
There is pressure on her brain... which I am told can only be relieved by an operation... if she's to live and tell me what she knows.
Bana söylenildiğine göre beyninde sadece ameliyatla düzelecek bir basınç varmış. Yaşar da bana bildiklerini anlatırsa.
It was there that she had said to me : "I think he knows, Eben."
"Bence o biliyor, Eben" dediğinde oradaydım.
She knows only one man, me, Max Monetti.
Hayatında tek bir erkek tanıyor, beni, Max Monetti.
She knows what'll happen to me if harm befalls him and she asks for his death.
Vaftizciye bir zarar gelirse bana ne olacağını biliyor. Ve onun ölmesini istiyor.
Galla Placidia hates me, but she knows she may need me.
Galla Placidia benden nefret ediyor. Ama yardımıma ihtiyaç duyabileceğini biliyor.
It means she spotted me or knows her phone's tapped.
Demek ki kız benim kim olduğumu anladı veya telefonun dinlendiğini biliyor.
Everything she knows, she learned from me.
Bildiği herşeyi benden öğrendi.
She only knows me as Jervis Pendleton, the uncle of her roommate.
O, beni oda arkadaşının amcası Jervis Pendleton olarak tanıyor.
She knows something, and she won't tell me.
Bir şey biliyor ama bana söylemiyor.
Even LeRoy knows she saw me.
LeRoy bile biliyor.
Rhoda knows more than she's told... if you don't mind me being presumptuous!
Küstahlığımı mazur gör ama Rhoda'nın söylemediği şeyler var!
Who knows, she might even prefer you to me.
Kim bilir, belki seni bana tercih edebilir de.
I suppose it's foolish of me to ask if she knows who you are.
Karısı senin kim olduğunu biliyor mu diye sormak aptalca olur herhalde.
Just one then, and god knows it's not for me to say it... because you love her, and she needs you. All right.
Tamam.
Mrs Garvey knows how wild he is. She told me all about it.
Bayan Garvey ne kadar saldırgan olduğunu biliyor.
She knows everything about you and me.
İkimizin hakkında her şeyi biliyor.
- She really knows me.
Gözüne mi?
She'll give me a blast when she knows something.
Bir şey öğrendiğinde bana haber verir.
Mama knows you want me, Mr Johnson, but she didn't know about JJ, did you?
Annem beni istediğinizi biliyor ama JJ'yi bilmiyordu, değil mi?
Rosy knows about it from Franz, and she told me.
Rosy bunu Franz'dan öğrenmiş, sonra da geldi bana söyledi.
So our Miss Hua Is not a real lady She also knows about a man like me
Demek bizim Hua hanım sadece gerçek bir kadın değilmiş aynı zamanda gerçek erkekten de anlıyormuş
God knows she's not coming to see me.
Beni görmeye gelmediği muhakkak!
Louise knows. She saw me.
Louise herşeyi biliyor.
And I'm one of the few people who knows exactly which eye to look at when they're talking to her, so she's sort of fixated on me.
Aslında gerçek gözünün yerini bilen bir kaç kişiden biriyim ve genelde birileri onunla konuşurken, gözünü bana dikiyor.
She offers me a "bedjacket". But she knows that I sleep naked.
Yine okuma lambası verecek bana görürsünüz, her zaman yaptığı gibi.
He made me swear never to tell Sophie. She knows nothing.
Sophie'ye anlatmamam için yemin ettirmişti bana.
I see her, she saw me, she knows that I see her, she drops me her glance, but just at an angle where it is still possible to act as though it was not addressed to me, and at the end the real glance, straightforward, that lasted a twenty-fourth of a second, the length of a film frame.
Onu görüyorum beni görüyor onu gördügümü biliyor bana bir bakis atiyor, ama öyle bir açida ki bu bakis, hala bana yöneltilmemis gibi davranmak mümkün sonunda asil bakis geliyor dogrudan,
If Sister Angela knows I'm here she'll feed me only bread and water for a week!
Eğer rahibe angele burada olduğumu bilse Bir hafta bana sadece ekmek ve su verir.
My old lady knows I'm here. She trusts me now.
Benim şişko karıcığım yerimi biliyor, bana güveniyor artık.
Because she knows the worst thing about me, and it's okay.
Çünkü hakkımda en kötü şeyi biliyor ve bu doğru. - Nedir?
- She hardly knows me.
- Evet. - Ama beni tanımıyor bile
Al, she thinks I'm her husband, the man that she married this morning at who knows where, and in a few minutes she's gonna expect me to go in there and make love to her.
Al, kız kocası olduğumu sanıyor, evlendiği adam şu anda kim bilir nerdedir, ve bir kaç dakika içinde oraya gidip onunla yatmamı bekliyor.
God knows what she would've done to me!
Tanrı bilir, bana neler yapardı!
She really knows how to take care of me.
Benimle nasıl ilgileneceğini gerçekten bilir.
If she knows I'm here, she won't see me or take my calls.
Burada olduğumu bilirse, çağrılarıma cevap vermeyecektir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]