So i'm like translate Turkish
7,606 parallel translation
So I like to think that, given what happened the very first time we met, that I've made some progress.
Ben de düşündüm ki, tanıştığımız günden bu yana ilerleme kaydetmişim.
I just feel like... from now on, I need to be able... to know... what I'm doing better s-so I...
Şey gibi geliyor şu andan itibaren neyi daha iyi yaptığımı bilmem gerekiyor sanki o yüzden...
Wrong, I buy my jerky online from the world's top jerkmasters, so it looks like you need to update your jerk Rolodex, which is not as dirty as it sounds.
Hayır, pastırmalarımı internetten dünyanın en iyi pastırma üstadından alırım. Yani pastırma rehberini güncellemen gerek. Kulağa geldiği gibi aptalca değil tabii.
I'm so lucky to have someone like you looking after me.
Sizin gibi biri benimle ilgilendiği için çok şanslıyım.
Yeah, so, I watched his car, like he asked.
Evet, baktım işte dediği gibi.
He knew that as long as I was in class, I was just going to sit around, playing pranks on the other students like wrapping little hair wires around certain circuits so when they plugged in their radio, it would blow up.
Sınıfta olduğum sürece boş boş oturup diğer öğrencilere şakalar yapacağımı biliyordu. Mesela, küçük saç telleri bazı devrelere doluyordum o devreleri radyolarına taktıklarında patlıyordu.
It's just like I'm insecure because he's so unkind, and then we connect.
Nezaketsiz biri olduğu için kendimi güvende hissetmiyordum. Ve sonra birbirimize bağlandık.
I'm so excited, because it's not like I've never been rich before.
Sanki daha önce hiç zengin olmadım.
- so you have to move out. - Well, I'm not quite sure it works like that.
Bu işin böyle olacağını sanmıyorum.
Like that's a big gap, so I'm wondering ~ if they had good track conditions.
Büyük bir boşluk, Merak ediyorum, acaba... ─ pist koşulları iyi olsaydı.
I like it so much Kiril.
Bu Handel, arkadaşım.
If I wasn't so afraid I'd end up dead like him, I'd do the same damn thing!
Sonunum onun gibi olacağından korkmasam ben de aynı şeyi yapardım.
I'd like a quiet room, away from the construction'cause, uh, I'm a light sleeper, so...
Sessiz bir oda isterim, inşaattan uzak... çünkü uykum hafiftir, öyle olunca...
Look, I know I'm supposed to say something like, "I can't accept that." But frankly, I really need it, so thank you.
Bak, biliyorum, "bunu kabul edemem" gibi birşeyler demem lazım... ama açıkçası gerçekten ihtiyacım var.
Uh, sorry, I just don't know what a gazelle looks like, so I'm picturing a skinny moose.
Pardon ceylanın neye benzediğini bilmediğim için zayıf bir geyiği hayal ediyordum.
Uh, the lady in the booth doesn't like my attitude and wants you, so I guess what I'm saying is
Şapkalı bayan tavırlarımı beğenmemiş ve masayla senin ilgilenmeni istiyor.
Because I pretended to be something I wasn't so that you would like me, and I'm so sorry.
Çünkü kendim gibi davranmadım. Görmek istediğiniz gibi davrandım ve üzgünüm.
I swear to God, I'll unlock my rage here so bad... You'll rise like the sun.
Yemin ederim, ağzının orta yerine çakacağım meyhanede güneş gibi doğuvereceksin ha.
And I tried, but I kept finding that every time I'm with you I just feel I... It's so wrong. It's like a cop dating a fireman.
Bir polisin itfaiyeciyle çıkması gibi.
My mom's doing chemo, so I shaved my head to be like her.
Annem kemoterapi gördüğü için ben de saçlarımı onun gibi tıraş ettim.
So remember what it feels like, because I know I will.
Avucunun tadını unutma, çünkü ben unutmayacağım.
CECE : Fawn is none of my business, and Schmidt seems to really like her, so whatever happens, I'm just not getting involved.
Fawn umurumda değil ve Schmidt ondan gerçekten hoşlanıyor gibi yani ne olursa olsun buna dahil olmayacağım.
You'll crease! So stupid! I feel like I'm trying to get into an 18-and-under club in Tucson!
Tucson'da on sekiz yaş altı bir kulübe girmeye çalışıyormuş gibi hissediyorum.
So he's all like, "Get a life," and I'm like, "No, thanks. Got nine."
Bana "kendi canına yan" deyince, ben de "gerek yok sağ ol, dokuz tane var" dedim.
I caught one of my so called friends hitting on her. And now she's like the fetal pig we once so happily shared.
Sözde arkadaşlarımdan birini ona asılırken yakaladım ve artık bir zamanlar güzelce paylaştığımız domuz cenini gibi oldu.
So I stick her a bunch of times, and she's like on her knees, and there's blood everywhere and she's gurgling, " Why, Thor?
Ve onu birçok defa bıçaklamıştım. O, dizlerinin üzerine düştüğünde ve her yer kan olduğunda... " Neden Thor?
People don't understand, so they treat me like I'm weird.
İnsanlar bunu anlamıyor, bu yüzden de bana tuhafmışım gibi davranıyor.
But I-I feel like you're drawing this out, so when you do make fun of me, it'll hurt more.
Bak, beni konuşturmaya çalıştıktan sonra dalga geçtiğinde daha çok canım yanıyor.
Oh, you mean the part where I go up to a random guy and hit on him, and then he looks at me like I have six heads, so I go back to the stool to wait for you, but you're already gone because you took a stranger home for " shot and score :
Yabancının birine gidip ona asılınca altı kafam varmış gibi bana bakmasını, sonra sandalyede seni beklediğimi ama yabancı birini eve attığın için gelmeyip "Evde shot at ve sarkıntılık yap" oynadığından mı bahsediyorsun?
I'm never really situated in the same, like, place so that probably wouldn't really work.
Daha önce böyle bir durumda, böyle bir yerde bulunmadım bu yüzden boşuna uğraşma.
- So I'm going to go like this?
- Demek bu şekilde gideceğim?
I would not be sat here pathetically crying like a little fucking girl, is what I would do, so you know me that well?
Zavallı küçük bir kız gibi ağlayıp ne yapacağım ben diye burada oturuyor olmazdım. Demek beni iyi tanıyorsun?
So I'm going to be a bit suspicious and after the way you were at the dinner table, I'm just saying, like, if you've spoke to him, or seen him, or threatened him, scared him off...
Yani biraz şüpheci olacağım akşam yemeğindeki davranışından sonra, sadece diyorum ki onunla konuşup ya da onu tehdit edip ya da korkutup...
So, like you, I'm... I'm... I'm struggling.
Sizin gibi ben de mücadele ediyorum.
So I'll ask like this.
O zaman şu şekilde sorayım.
Don't look so sad, like I'm leaving you for them.
Sanki onları sana tercih ediyormuşum gibi hüzünlü bakma.
And then I ditched the rear pussy shocks so that the proud new owner could ride hard tail like a man.
Arka amortisörleri de attım ki yeni ve gururlu sahibi, adam gibi bir sert kuyruğa binebilsin.
So, like most writers, I have a sentimental attachment to the concept of a beginning, a middle and an end.
Çoğu yazar gibi benim de giriş, gelişme ve sonuç kavramına karşı hassas bir bağlılığım var.
Spencer, you have shown me that you can right the ship in the middle of a shit storm all while preventing an iceberg like Joe from sinking you, so I'm promoting you.
Spencer, bana fırtınanın ortasında Joe gibi bir buz dağına karşı kürek çekmeyi gösterdin. Bu yüzden seni terfi ettiriyorum.
Well,'cause the show is set there, so it's, it's actually good, but I'm not gonna be reachable for a few weeks, like, at all.
Çünkü dizi orada geçiyor, yani iyi olacak ama birkaç hafta bana ulaşmak hiç mümkün olmayacak.
God, I don't know why I'm so worried about, like, doing it right.
Doğru yapmak konusunda neden bu kadar endişeliyim, bilmiyorum.
It feels selfish to spend any money I'd spend on her on, like, giving us a special day, so...
Kendimize özel bir gün yapalım diye, ona harcayabileceğim parayı harcamak bencilce geliyor.
It's like... I mean, whoever had the laptop knew we were on to them, so they killed the signal right before we found them.
Yani, laptop kimlerdeyse peşinde olduklarımızı biliyor gibiydi bu yüzden de biz onları bulmadan hemen önce sinyal kayboldu.
I don't like it, I'll buy you one so get rid of it.
Ben sevmiyorum. Yeni bir tane alacağım, o yüzden ondan kurtul.
So I will become stronger to the point I don't need an existence like Se Gi.
Bu yüzden yeterince güçleneceğim ki artık Se Gi'ye ihtiyacım kalmayacak.
I'm sorry. I was treated like I'm so despicable after Ri Jin caught onto it, with the meaning of giving up, I burned all of the data I collected.
– Özür dilerim. – Ri Jin yakaladıktan sonra bana pislikmişim gibi davranınca vazgeçmeye ve tüm dosyaları yakmaya karar verdim.
Now, I feel like I won't be so shaky even if I look back on my past.
Geçmişime baksam bile, ayağımın altındaki toprağın sarsılacağını sanmıyorum.
... the last thing she posted was that she was coming here and since then she hasn't posted anything so I thought I'd come by on my way back to make sure everything's okay but then like, you're here and she's not and I'm kinda like, WTF is going on.
Ve paylaştığı son şey buraya geliyor olduğuydu ve o zamandan bu yana hiçbir şey paylaşmadı ben de geri dönüp her şey yolunda mı diye bir bakayım dedim ama sen buradasın ve o da değil, ne oluyor lan falan diyorum yani.
But I see you guys in like, two days so we'll play then.
Ama iki güne falan görüşürüz ve o zaman oynarız, tamam mı?
Yes, Louis, because I work for you now, and I'd like to tell you to stop questioning whether I'm gonna change my mind, but we both know that's never gonna happen, so instead, I'll say... you need to talk to me about it when it does.
- Evet Louis. Çünkü artık sana çalışıyorum. Fikrimi değiştirecek miyim diye sorgulamayı bırak diyorum.
I just... Being with you has been like a dream, and I am just so scared I am gonna screw it up.
Seninle olmak rüya gibiydi ve buna bozacağım diye ödüm kopuyor.
so i'm told 61
so i'm 150
so i'm sorry 105
so i'm going 21
so i'm done 19
so i'm out 19
so i'm leaving 16
so i'm not 21
so i'm gonna go 44
so i'm thinking 45
so i'm 150
so i'm sorry 105
so i'm going 21
so i'm done 19
so i'm out 19
so i'm leaving 16
so i'm not 21
so i'm gonna go 44
so i'm thinking 45
so i'm here 34
so i'm asking you 38
so i'm gonna 31
so i'm just 22
so i'm gonna ask you again 17
so i'm just gonna say it 18
so i'm telling you 18
so i'm just gonna 18
i'm like 494
i'm like a 18
so i'm asking you 38
so i'm gonna 31
so i'm just 22
so i'm gonna ask you again 17
so i'm just gonna say it 18
so i'm telling you 18
so i'm just gonna 18
i'm like 494
i'm like a 18
i'm like you 65
i'm like that 21
like 39801
likely 68
liked 74
likes 62
like my father 47
like a virgin 32
like you mean it 28
like a dream 34
i'm like that 21
like 39801
likely 68
liked 74
likes 62
like my father 47
like a virgin 32
like you mean it 28
like a dream 34
like a bird 44
like me 894
like a 442
likewise 551
like a baby 70
like a princess 21
like your brother 20
like your dad 19
like an angel 29
like you and me 45
like me 894
like a 442
likewise 551
like a baby 70
like a princess 21
like your brother 20
like your dad 19
like an angel 29
like you and me 45
like i said 2538
like i told you 172
like you told me 16
like i care 29
like always 190
like you 1448
like you said 759
like hell 158
like us 230
like yours 81
like i told you 172
like you told me 16
like i care 29
like always 190
like you 1448
like you said 759
like hell 158
like us 230
like yours 81