Some help translate Turkish
9,175 parallel translation
I needed some help building the barn.
Bana hangarda yardım lazımdı.
Get him some help, Norma.
Bu çocuğu bir baktır Norma.
I could use some help.
Yardıma ihtiyacım var.
Hey, I need some help getting this to Frankie's place.
Bunu Frankie'nin dairesine taşımak için, yardıma ihtiyacım var.
- [Laughs] - You need some help, Charlie?
Biraz yardım ister misin, Charlie?
- I need some help, Grandma.
- Yardım lazım, büyük anne.
Let me know if I can be of some help.
Eğer yardımım gerekirse haberim olsun. Ben hallederim.
I need some help in here!
Yardıma ihtiyacım var!
Nurse. Nurse, I need some help.
Hemşire yardıma ihtiyacım var.
I need some help.
Yardıma ihtiyacım var.
I could use some help over here.
Burada biraz yardım alabilirim.
I thought you might need some help packing up.
Eşyalarını toplamada yardıma ihtiyacın olur diye düşündüm.
Cheated : Maybe i could get some help from my fellow listeners!
Belki dinleyenlerden biraz yardım alabilirim.
- You should get some help.
- Yardım almalısın.
You look like you could use some help.
Yardıma ihtiyacın var gibi geldi.
I know you just took care of Judith this morning, but they want some help with the watch points after that thing with Spencer. Could you...?
Judith'e bu sabah baktığını biliyorum ama Spencer'la yaşanan olaydan sonra nöbet noktalarında yardımımı istediler.
Well, if you need some help, I'd be glad to talk to her.
Yardıma ihtiyacın olursa kızınla konuşmaktan mutluluk duyarım.
Just hold on. I'll get you some help.
Dayan, yardım çağıracağım.
Let's just get her some help and then we'll deal with whatever comes next.
Tamam adım adım halledelim. Ona yardım bulalım ve sonra ne gelecekse onunla ilgilenelim.
Well, my view on it is that I was a very weird kid in primary school and I probably didn't have a lot of friends, but, I think, God looked down and went, "You need some help"
Benim fikrim, ilkokuldayken çok garip bir çocuktum... çok arkadaşım da yoktu. Ama Tanrı bana bakıp : "Yardıma ihtiyacın var" dedi... ve bana bir gitar verip problemi çözdü.
And she gonna need some help in this cold-ass world that I rule.
Ve benim yönettiğim bu soğukkanlı dünyada biraz yardıma ihtiyacı var.
Could you use some extra help around the house?
Evinizde fazladan yardım işinize yarar mıydı?
'Could you use some extra help around the house? '
Evinizde fazladan yardim isinize yarar miydi?
Could you use some extra help around the house?
Evinizde fazladan yardim isinize yarar miydi?
Maybe you could actually help me with some things that I'm going through.
Belki başımdan geçen bazı şeylerde yardımcı olabilirsin.
I can knock on some doors if it'll help.
İşe yarayacaksa, birilerinin kapısını çalabilirim
They know what they're doing, but they're gonna need your help with some logistics.
Ne yaptıklarını biliyorlar. Ama bazı konularda yardımına ihtiyaçları olacak.
We might need The help of some chemists.
Bazı kimyagerlerin yardımına ihtiyacımız olabilir.
If you're looking for some pro Bono help, I can...
- Eğer karşılıksız iyilik istiyorsanız elimden...
I heard you were ill, so I put together some of the finest cheeses and croissants to help you feel better.
Hasta olduğunu duydum, ben de senin için peynir ve ekmek hazırlattım, sana iyi gelecektir.
Trust me, I know how much this sucks, But we've got some amazing technology here That's, um, gonna help us learn more, okay?
Güven bana, ne kadar rezil bir durum biliyorum fakat burada daha fazla arastirma yapmamizi saglayacak inanilmaz bir teknoloji var.
I can't help but feel like all this is some sort of elaborate joke, some ritual to tease the new boy. Yes.
İstemeden de olsa her şey iyi bir şakaymış yeni çocukla dalga geçmek için yapılıyormuş gibi geliyor.
I... I wanted to find some way to help.
- Sana... sana yardım etmenin...
Can't help but wishing we'd got our hands on some of the books stored in there.
Ama keşke oradaki bir kaç kitaba sahip olabilseydik.
- Maybe we can help her extend her abilities, teach her some of Holloway's tricks.
Belki yeteneklerini geliştirmesine yardım edebiliriz. Ona bazı Holloway numaraları öğretebiliriz. Evet.
We have some conflicting hypotheses about the terrorist attack, which we were hoping you could help clarify.
Terörist saldırısıyla ilgili ihtilaflı tezlerimiz var. Netleştirmemize yardımcı olacağınızı umuyorduk.
He might be able to help me fill in some of the blanks.
Bana bazı boşlukları doldurmamda yardımcı olabilir.
[sighs] I'll need your help with some of the bigger pieces.
Daha büyük parçalarda yardımına ihtiyacım olacak.
So i help you destroy some innocent girl or what?
Masum bir kızı mahvetmene yardım etmemi istiyorsun. Etmezsem ne olur?
Little did I know that some of the people listening that day would be there to help me later on.
O gün dinleyenlerden bazılarının sonradan bana yardım edeceği aklıma gelmezdi.
Been following some surveillance leads that might help narrow down who they are, where they live.
Yaptığım birkaç tarama sonucu kim olduklarına ve nerede yaşadıklarına dair yardımcı olabilecek şeyler buldum.
Maybe I can help get you a paying gig, make some real paper instead of coins.
Belki sana bozuk para yerine, gerçek kağıt para kazanmanda yardımcı olabilirim.
I got to help Jake do some shopping.
Jake'e hediye alması için yardım edeceğim.
Okay, well, I'm just getting some CDs from Terry's desk to help relax Sharon.
Ben de Sharon'ın sakinleşmesine yardımcı olmak için Terry'nin masadan CD almaya geldim.
If you let us go, it can help some of you.
Bizi bırakmak birkaçınızın işine yarayabilir.
Join a group of mercs and help clear out a bunch of troublemaking miners on some independent colony.
Bağımsız bir kolonide sorun çıkaran bir avuç madenciyi temizlemek için bir paralı asker grubuna katıldım.
Anyway, with the Android's help, I think I might be able to adapt some of the medical equipment to work as a kind of mind probe.
Neyse, Android'in yardımıyla bazı tıbbi aletleri beynin içindekileri görüntülemek için değiştirebilirim.
Then some day with your help, I'll take my rightful place on the throne.
Sonra da bir gün, senin de yardımınla, tahttaki gerçek yerimi alacağım.
Some of them are calling for their kids and calling for help, and they're screaming.
Bazıları çocuklarına sesleniyor,... bazıları yardım istiyor, çığlık atıyor.
Maybe this will help you shed some of your negative energy.
Belki bu, negatif enerjinin bir kısmını boşaltmana yardımcı olur.
Why don't you let me help you down, and we'll go reconnoiter the kitchens for some warm mulled wine.
İzin verin sizi aşağı indireyim, beraber mutfağa doğru keşfe çıkarız, biraz sıcak şarap buluruz.
help 8877
help me 6892
helping 62
helped 17
helpless 96
helpful 64
help yourself 675
help me please 29
help me understand 34
help is on the way 77
help me 6892
helping 62
helped 17
helpless 96
helpful 64
help yourself 675
help me please 29
help me understand 34
help is on the way 77
help wanted 20
help you with what 18
help me with this 60
help her 180
help me out 369
help people 28
help him 346
helping me 31
help me out here 204
help yourselves 81
help you with what 18
help me with this 60
help her 180
help me out 369
help people 28
help him 346
helping me 31
help me out here 204
help yourselves 81