English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ S ] / Spare some change

Spare some change translate Turkish

137 parallel translation
Spare some change.
Birkaç kuruş verir misiniz?
Spare some change.
Fakire sadaka.
Spare some change, please.
Allah rızası için.
Spare some change.
Allah rızası için.
Spare some change, Ladies and gents?
Allah rızası için bir sadaka?
Spare some change so I can get something to eat.
Biraz bozukluk at da ekmek alayım.
Senor, can you spare some change?
- Bayım biraz bozukluk.
Miss, if you could spare some change for me
Bayan, bir ekmek parası lütfen!
Spare some change, sir
Bozukluğunuz yok mu efendim?
Excuse me, sir. Could you spare some change?
Pardon bozuk paranız var mı?
Could you spare some change?
Bana biraz bozuk para verebilir misiniz?
Spare some change?
Biraz bozukluk verir misiniz?
Could you spare some change for a decent meal?
Kusura bakmayın, düzgün bir yemek için bozuk paranız var mı?
- No, thank you. - Hey, man. Can you spare some change?
- Hey dostum, fazla bozukluğun var mı?
Spare some change, sir?
- Bozuk paranız var mı, efendim?
Spare some change?
Bozukluğunuz var mı?
Can y'all brothers spare some change?
Fazla bozukluğunuz var mı kardeşlerim?
- Buddy, can you spare some change?
- Ahbap, biraz bozukluk verebilir misin?
Can you spare some change?
Hayatında ufak bir değişiklik ister misin?
Could you spare some change, for a phone call?
Telefon için biraz bozuk para verebilir misiniz?
Hi, could you spare some change?
Selam, biraz bozukluk verebilir misin?
Spare some change for the marchers, sir?
Yürüyüşçülere bir şeyler bağışlar mısınız, efendim?
Can you spare some change?
Bana biraz bozukluk veriri misin?
Can you spare some change?
Biraz bozukluk lütfeder misiniz?
Hey, mister, can you spare some change?
Hey bayım, bozukluğunuz var mı?
Spare some change, for the love of God!
Allah rızası için şu fakire bir sadaka.
Can you spare some change?
Biraz bozukluk atabilir misiniz? Neden?
Hey, ma'am. Can you spare some change?
Bayan bozuk paranız var mı?
Hey, sir. Can you spare some change?
Hey bayım, hiç bozuk paranız var mı?
Can you spare some change?
- Dostum bozuk veremez misin?
Buddy, can you spare some change?
Dostum, biraz bozukluğun var mı?
- Can you spare some change?
- Bir sadaka verir misiniz?
- Can you spare some change?
- Fakire bir sadaka? - Hayır.
Spare some change, sir?
Bozuk paranız var mı efendim?
Could you spare some change?
Bazı değişiklik ayırabilir misiniz?
Spare some change for a cup of coffee, mister?
Bayım, bir fincan kahve için bozukluğunuz var mı?
Spare some change for a cup of coffee, sir?
Bir fincan kahve için bozuk paranız var mı bayım?
Either of you ladies spare some change?
Bozuğunuz var mı hanımlar?
- Spare some change, please, mister?
Bozuk paranız var mı?
Could you spare some change?
Biraz bozuk verir misiniz?
just wanted some spare change.
küçük bir değişiklik yaptım.
Spare a poor war veteran some change?
Bir savaş gazisine para verir misiniz?
Got some spare change?
Fazla bozuğun var mı?
- Do you have some spare change, miss?
- Hayatınızda ufak bir değişiklik ister misiniz bayan?
Spare some change?
Bozuk paranız var mı?
Spare change for some food?
- Yiyecek için bozukluğun var mı?
I thought about getting some spare change where I kept it in the ashtray.
Kül tablasında sakladığım bozuk paralardan getirmeyi düşündüm.
And I approached him and asked him... for some spare change.
Ona yaklaştım ve ondan biraz bozukluk istedim.
Spare some change for a vet, sir?
Bayım, eski bir asker için biraz bozukluk var mı?
- Spare some change, sir?
Bozuk paranız var mı?
Spare us some change, please.
Lütfen, bana biraz bozuk para ver.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]