English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ S ] / Stop that now

Stop that now translate Turkish

922 parallel translation
Stop that now!
Dur artık!
Stop that now, just -
Durun artık...
Stop that now!
Yapma!
Phyllis! Stop that now!
Derhal dur.
Stop that now!
Artık kes şunu!
If it upsets you to see me doing that to someone you like then stop liking Tae Gong Shil right now!
Sevdiğin kızı rahatsız etmeme kızıyorsan o zaman Tae Gong Shil'i artık sevme!
So, stop with all that needless talk of leaving just to make things harder for my Joong Won right now.
O yüzden gideceğim falan deyip boş yere Joong Wong'umun kalbini kırma.
now, listen, poochie, stop that.
hey Poochie, kes şunu.
You don't think you'll stop me, do you, now that I've made up my mind?
Beni durdurabileceğini sanmıyorsun, değil mi, hem de kesin kararımı verdikten sonra?
Now, you just stop that crying.
Sen ağlamayı bırak bakalım.
Now just you stop that Monsieur Dufour!
Hadi ama lütfen kes şunu Mösyö Dufour!
Now do I win that bet? Stop yelling.
Babası gibi vasıflar işler peşinde koşturmayacaktı.
Right now we've got to do something to stop the whipping of that poor devil.
Şimdi, o zavallının kırbaçlanmasını durduracak bir şeyler yapmalıyız.
Now, the first part of our treaty is that you're to stop pushing me.
Şimdi, anlaşmanın ilk bölümü beni itelemekten vazgeçmen.
Now, now, now, Alvin, you stop that.
Hey, hey, hey, Alvin, kes şunu.
Now, stop that!
Kes dedim!
Now, stop that at once!
Hemen dur!
- Now stop that, Sara.
- Kes şunu, Sara.
Now that her death is complete, I can stop lying and tell the truth.
Artık tamamen öldüğüne göre yalan söylemeyi bırakıp gerçeği söyleyebilirim.
That's why we must stop here and now talking like this.
Bu yüzden, artık bu şekilde konuşmaya bir son vermeliyiz.
Now you stop that or you'll spoil your dinner.
Yapma yoksa iştahın kapanır.
I'm sure you'd all agree with me if I said that now's the time to stop this nonsense, face facts, get down to brass tacks, forget about the war, and go fishing.
Şimdi bu saçmalıkları bırakıp, asıl mevzuya dönmenin ve balığa çıkmanın vaktidir desem, eminim hepiniz bana katılırsınız.
- Now, stop that.
- Kes şunu artık.
Now, stop that fighting, boys!
Yeter, bırakın artık kavga etmeyi.
Now, stop that fighting!
Bırakın dövüşmeyi!
The party who's gonna attend to that is on the way here now - so stop worrying... and get off my desk!
Buna katılacak olan parti şu an burada. Endişelenmeyi bırak... Ve masamdan kalk!
- Oh, I can't stop for that now, honey.
- Şu an bunun için kalamam tatlım.
Now stop being chicken-hearted and write that story.
Korkak olma ve hikayeyi yaz.
I shall have to insist you all stop and watch mine, now that we're all so open and above with each other.
Durup benimkini izlemeniz için size ısrar etmeliyim şimdi birbirimize karşı daha samimi ve daha yakınız.
Darling, I understand now. That doesn't stop me from loving you.
Hayatım, şimdi de anlıyorum, ama seni sevmeme mani olmuyor bu.
Now will you stop teasing that shoulder of yours and try to get some rest?
Şimdi o omzunu acıtmayı bırakıp biraz istirahat etsen?
Now, Dino, you must stop saying that you like everything I like.
Dino, benim hoşlandıklarımdan hoşlandığını söylemeyi bırakmalısın.
Now you stop that, Kay. You know that's a lie.
Kes şunu, Kay.
Now, stop that sniveling'.
Şimdi ağlayıp sızlanmayı kes.
- You mean I can't stop you now. That's right.
- Durduramazsın derken kendini kastediyorsun.
Marty, now you stop that!
Marty, keser misin şunu!
Now, stop that!
Bırak şunu artık!
Now, go on down there and blast them out of that hole and stop acting like a scared kid.
Şimdi, korkak çocuk numarası yapmayı kes ve aşağıya inip onları delikten çıkar ve patlat.
Now, stop that.
Şimdi, kes şunu.
Now you just stop that.
Artık ağlamayı kes.
Now, stop that, will ya?
Dur bakalım.
Well, Mr. Wescott, you can stop looking right now, because that isn't true.
Şey, Bay Wescott, hemen şimdi aramaktan vaz geçebilirsiniz, çünkü o doğru değil.
He's been seriously hurt, and I'm sure now that you know, you'll wanna stop it.
Ciddi şekilde yaralandı, ve şimdi şuna eminim ki onu durdurmalısın.
Now, that car would stop to pick up a guy those conditions?
Bu şartlarda hangi araba durur da adamın tekini arabasına alır?
Now at every rest stop I will write to you about everything that fills our nomadic days in the taiga.
Artık her mola yerinde Taiga'daki göçebelik günlerimizde yaşadığımız her şey hakkında sana yazmayı sürdüreceğim.
Stop that. Now, you go away from here.
Şunu kes ve hemen buradan uzaklaş.
Now stop that!
Yeter ama.
A little mass execution now and then, that'll stop them.
Şimdi toplu küçük bir infaz ve sonra bu onları durdurur.
Now, will you two stop that? I mean this.
- İşte böyle yapıyorlar.
Now how long is it before that Mr. King is gonna put a stop to it?
- Ben mi?
Now, don't that make you stop and think, Judge? You name me another man that would take in three hungry children just because they ain't got no place to go and no one to turn to.
Ben de pek zeki sayılmam, o yüzden iyi geçinmemize şaşırıyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]