Stop that man translate Turkish
335 parallel translation
Stop that man, I say!
Durdurun dedim şu adamı!
Stop that man!
Durdurun şu adamı!
Hey, stop that man!
Hey, durdur şu adamı!
Guards, stop that man!
Muhafızlar durdurun şu adamı!
- Sergeant, stop that man!
- Çavuş o adamı durdur.
That man's a crook. Stop that man.
Durdurun şu adamı!
Stop that man!
Şu adamı durdur!
Hey, you! Stop that man!
Durdur şu adamı!
Stop him! Stop that man!
Durdur şu adamı!
Lambourn, stop that man pissing on the hedge.
Lambourn, çalılara işeyen şu adamı durdur.
Stop that man!
Durdurun o adamı!
General, stop that man!
General, o adamı durdurun!
Stop that man!
O adamı durdurun!
Stop that man.
Şunu durdurun!
If you go with that man... will you then be able to stop seeing the things that you don't want to see?
O adamla gidersen, görmek istemediğin şeyleri görmeyebilecek misin?
Will you promise to stop the traders? You have this promise, that any man who interferes with a military permit will make the acquaintance of the hangman.
Söz verdim, her kim askeri izinle yolsuzluk yaparsa cellatın ipi ile cezalandırılacaktır.
Don't know if I'd blame you, a man that killed your partner but that won't stop me from nailing'you.
Ortagini öldüren birini vurmak konusunda seni kinayamam... ancak bu seni enselememi engellemez.
Could the war get a man, a decent man like Owen, so well, sick that he can't stop killing?
Savaş bir insanı Owen gibi iyi bir insanı öldürmeyi seven biri haline sokabilir mi?
And if any man tries to stop me from fulfilling that... I'll break him.
Bunu yapmamı engellemeye çalışan olursa onu mahvederim.
YOUNG MAN, STOP THAT.
Delikanlı, kes şunu.
There's not a man in the world that's gonna stop me from winning this event.
Dünya`da ki hiç bir adam bu yarışmayı kazanmama engel olamaz.
Isn't there a sensible man here that can stop this drunken...
Bu sarhoşu durduracak sağduyu sahibi biri- -
Now, don't that make you stop and think, Judge? You name me another man that would take in three hungry children just because they ain't got no place to go and no one to turn to.
Ben de pek zeki sayılmam, o yüzden iyi geçinmemize şaşırıyorum.
( Man ) Fendall, will you stop poking me with that sword?
Fendall, beni kılıçla dürtüp durmayı bırakır mısın?
Mister railroad man, when does that train stop first?
Tren bundan sonra ilk nerede duruyor?
Stop! Arrest that man!
- O adamı tutuklayın...
Stop that train - I want to get off - Where you goin', man?
- Nereye gidiyorsun ahbap?
- I can't stop that blood, man!
- Kanı durduramıyorum,
Once in a while he even acts like a regular human being but stop pushing me because that man is not my type.
Ara sıra normal bir insan gibi de davranabiliyor. Ama beni zorlamaktan vazgeç çünkü o adam tipim değil.
Old man, do you want that I stop the bus and throw you out?
İhtiyar, otobüsü eğleyip aşağı atayım mı seni?
from the man in the street I understand him and he understands me, never forget that I shan't, but don't forget that I'll stop at nothing to ensure his happiness
Çünkü ben sokaktaki adamı anlıyorum o da beni. Bunu sakın unutma. Ben unutmuyorum.
Slug, will you stop with that Elephant Man bullshit.
Slug, şu Fil Adam saçmalığını kes.
The money we put into his hand, he tries to stop our credit. Can you believe that man?
O adama inanabiliyor musun?
I am telling you man, you gotta stop to take to win that contest and get on TV.
çok komiksin.söyledim ya adamım televizyona çıkıpta yarışma kazanmayı bırak.
I'll kick your white ass... all up and down this street if you don't stop kung-fuing that man's throat.
Eğer o kung-fu numaralarından... Vazgeçip adamın boğazını bırakmazsan, poponu caddeden aşağı kadar tekmelerim.
I'll stop You muscle man that's not fairy lady like
Seni durduracağım kas adam. Bu bir bayana göre değil.
Kate is not going to tell them one thing about the guidance system or anything else, for that matter, until they stop treating her like Qaddafi's hit man.
Ona Kaddafi'nin suakistçisi gibi davranmayı bırakmadıkları..... sürece Kate onlara kılavuz sistemiyle ilgili hiçbir şey söylemeyecektir.
The man that does like to rent pigs, he's hard to stop.
Adam domuz kiralamaktan hoşlanıyor. Onu durdurmak zor.
You're crazy, man, cos I can't even read a stop sign when I'm on that crap.
Delisin sen. O pisliği alınca dur levhalarını bile görmüyorum.
You're just jealous because another man can give me the understanding that you never could. Stop it!
Ona Savage adındaki kiralık serseriyi sor.
( Man ) Before you start playing, it's essential to set a safe word which means stop and that your partner promises faithfully to adhere to.
Oyuna başlamadan önce, oyunu durdurmak anlamına gelen güvenli bir sözcük belirleyin ve sonrasında kendinizi sadkatle eşinize sunun.
- Stop that, man.
- Kes sunu.
No matter what else people say about him good or bad, your old man was the greatest short stop that ever lived.
İnsanlar onun hakkında iyi, kötü ne derlerse desinler senin baban yaşamış en iyi beyzbol oyuncusuydu.
Stop that shuffling, you stupid man!
Ayaklarını sürümeyi bırak, seni aptal adam!
That man is trying to molest me, stop him.
Şu adam beni taciz etmeye çalışıyor, durdur onu
You got to stop doing that, all right? Oh, man.
Onu yapmamalısın artık, tamam mı?
I'm gonna find that man and stop him.
O adamı bulup durduracağım.
Did you ever stop to think that what we saw was simply an experimental plane, like the Stealth bomber or this Aurora Project?
Hiç durup gördüğümüz uçağın bombardıman uçağı ya da Aurora projesindeki gibi sadece deneysel bir uçak olduğunu düşündün mü?
You stop to think that the man who gave you his word has made an art out of sabotage and defying authority and is probably the same man who put that, tha-that bullet through my windshield?
Tek anladığı şey sabotaj ve kanunlara meydan okumak olan bir adam mı sana söz verdi? Ve muhtemelen de arabamın ön camına o kurşunu sıkan kişi.
The crow led her to a young man working his acres and my great-grandmother, she knew in her heart that she was supposed to stop right there.
Karga onu tarlasında çalışan genç bir adama götürmüş ve büyük büyükannem tam orada durması gerektiğini ta yüreğinde hissetmiş.
Stop that well-dressed man!
şu iyi giyimli adamı durdurun!
stop that 1063
stop that nonsense 16
stop that right now 22
stop that now 19
that many 28
that man 302
that man there 19
manda 42
mania 33
mani 42
stop that nonsense 16
stop that right now 22
stop that now 19
that many 28
that man 302
that man there 19
manda 42
mania 33
mani 42
manon 43
many 384
manhattan 123
management 67
manning 138
manual 26
manslaughter 67
mange 18
manuel 198
manu 88
many 384
manhattan 123
management 67
manning 138
manual 26
manslaughter 67
mange 18
manuel 198
manu 88