English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ T ] / Thank god for you

Thank god for you translate Turkish

353 parallel translation
You see, one of the women in our group knew a few fragments of this song of Saint Francis... and it's a song in which you thank God for your eyes... and you thank God for your heart, and you thank God for your friends... and you thank God for your life.
Gruptaki kadınlardan birisi "Saint Francis" parçasından bazı bölümler biliyordu şarkı da, gözlerin için Tanrı'ya şükrediyorsun kalbin için, arkadaşların için Tanrı'ya şükrediyorsun ve yaşamın için şükrediyorsun.
Thank God for you, Henry.
Allah razı olsun senden, Henry.
Thank God for you
# Seni verdiği için Tanrı'ya Şükürler olsun #
We had a well-to-do homestead, a nice piece of land, and a house you'd thank God for.
Güzel bir evimiz ve iyi bir parça toprağımızla Tanrıya şükredeceğimiz bir evimiz vardı.
OH, THANK GOD FOR THAT. YOU DROPPED THIS AT THE HOUSE.
Bunu evde düşürmüşsün.
Thank you for today, dear God.
Yaşadığımız şu gün için ne kadar şükür etsek azdır Tanrım.
You should thank God for His mercy in allowing you to live here even though you act like an animal
Tanrı'ya burada yaşamana izin Verdiği için teşekkür etmelisin ama sen bir hayvan gibi davranıyorsun
Oh, God, thank you for sending her to me.
Tanrım, onu bana gönderdiğin için teşekkür ederim.
You should thank God for holding me back.
Beni zapteddiğin için tanrıya şükretmelisin.
Mr. Premier, you should thank the god you don't believe in for imperialists.
Bay Başkan, emperyalistlere inanmadığın için Tanrı'ya şükretmelisin.
I've been looking for you, and, thank God, I've found you at last.
Seni arıyordum. Tanrı'ya şükür sonunda seni buldum.
And with all my heart, for the coming year and for many years to come, God grant you an abundant harvest. Thank you.
Tüm kalbimle gelen yıl ve gelecek diğer yıllar için Tanrı'nın satışlarınızın bereketini arttırmasını diliyorum.
And you may thank God for it.
Bunun için şükredeceksiniz.
Thank you for your call, and God bless you, sweetheart.
Her neyse, bagajınla ilgilenmek üzere Mavis'in burada olacağını düşünmüştüm.
Thank God again for bringing you here!
Tanrıya tekrar şükret seni buraya getirdiği için!
God, we thank you for what we're about to receive... and we hope that the drums that divide us will soon be silent.
Tanrım bize sunduğun aş için şükrediyoruz ve mutluluğumuz bölen tüm bu davul seslerini susturmanı diliyoruz.
" Rather, I thank God for letting me die before you die.
Tanrı'ya şükürler olsun ki sen ölmeden önce ölmeme izin verdin.
God bless you, and thank you so much for that warm welcome.
Tanrı sizi korusun ve sıcak karşılamanız için çok teşekkür ederim.
Thank you God for the lives you have given.
Allah'ım bize verdiğin hayat için sana minnettarım.
Thank you, god, for letting me tie the hands of our enemies.
Allah'ım, ölümüm düşmanlarımın elinden olduğu için şükürler olsun sana.
Thank God. I owe you one for...
Hayır, ama sonra...
Thank you God for this day.
Bu gün için sana şükürler olsun Tanrım.
Thank you, God, for this day.
Bu gün için sana şükürler olsun Tanrım.
You have no bottom lip so you let it all fall out, say, "Thank God for gravity."
Alt dudağınız çalışmadığından hepsini püskürtürsünüz. Ve Tanrı'ya yer çekimi kuvveti için teşekkür edersiniz.
Thank you God for taking them
Teşekkürler Tanrım, Onları aldığın için.
Oh, thank you for being a kind and generous god.
Kibar ve cömert bir Tanrı olduğun için teşekkür ederim.
Oh, thank you, God, for my five little babies. - It's party time!
Beş küçük bebek için şükürler olsun Tanrım.
But you're safe, thank God for that.
Ama sen iyisin, Tanrıya şükür.
Thank you, God, for letting me have another day.
Bir güne daha uyandırdığın için şükürler olsun, Tanrım.
Thank you, God, for the food on our table.
Soframızdaki nimetler için sana şükürler olsun Tanrım.
If nothing else, thank God for the sunshine... and for the fact that you're not starving to death.
Hiç değilse Tanrı'ya o gün güneşi gördüğünüz ve açlıktan ölmediğiniz gerçeği için şükrediniz.
"l thank merciful God for you."
"Merhametli Tanrı'ya senin için şükrediyorum."
Thank God you've come for me!
Tanrıya şükür, benim için geldin!
Thank God I have you for a support group.
Bana yardımcı olduğunuz için Tanrıya şükretmeliyim.
Dear God whose name I do not know thank you for my life.
İsmini bilmediğim Sevgili Tanrım hayatım için sana teşekkür ederim.
As the years went by... your mother and I were blessed twice more... and not a day goes by we don't thank God for all three of you.
Yıllar geçti ve... anneniz ve ben iki kere daha kutsandık... ve üçünüzü bize verdiği için Tanrıya şükretmediğimiz tek bir gün olmadı.
Thank God! Pedro, what are you waiting for?
Tanrıya şükür Pedro, sen neyi bekliyorsun?
Thank you, God, for your bountiful gifts...
Tanrım verdiğin nimetler için...
Did you just thank God for antacids?
Az önce asit giderici için tanrı'ya şükür mü ettin?
I thank God for the love you bear me.
Bana layık gördüğün aşk için Tanrı'ya teşekkür ederim.
God, we thank you for this day, Lord.
Tanrım sana bugün için şükürler olsun.
God, thank you for this breakfast.
Tanrım, kahvaltı için sağol.
Do not call for revenge, thank God who looks over you.
İntikam istemeyin. Sizi koruyan Tanrı'ya şükredin.
Dear God, please bring luck to our family we are happy to have God in our hearts and thank you so much for this terrific dinner and thank you again for bringing our family together with happiness.
Sevgili Tanrım, lütfen ailemize şans bahşet kalbimizde Tanrının olmasından dolayı çok mutluyuz ve bu mükemmel yemekler için sana şükrediyoruz ve sana ailemizi mutlulukla bir araya getirdiğin için tekrar şükürler olsun.
I'll call you later, and thank God for medication.
Seni sonra ararım ve tedavi için şükürler olsun. - Hoşça kal, Bill.
You should thank them for God's sake!
- Ona teşekkür etmelisiniz Tanrı aşkına!
You know, I'm forever amused by these people from the Christian Right who thank God for everything good and blame humankind for everything's that bad.
Biliyor musunuz, radikal Hıristiyanlar beni çok eğlendiriyor. İyi şeyler için Tanrı'ya şükredip... kötü şeyler için insanlığı suçluyorlar.
Oh, God, thank you for thinking of me.
Beni de düşündüğün için sağol.
- Thank God. Her father's the one who paid you the 50 bucks for a bang in the back seat.
Onun babası sana acele bir iş için 50 dolar verendi.
You just gotta thank God for what you have.
Sahip oldukların için şükretmelisin.
Thank God for the starch in that shirt, or there'd be nothing holding you upright.
Çok şükür gömleğinde kola var, şu an seni dik tutan tek şey o.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]