Thanks to me translate Turkish
1,666 parallel translation
In reality, there must be thousands of people that lost theirjobs, thanks to me.
Gerçekte, benim yüzümden işini kaybeden. binlerce insan olmalı.
And now, thanks to me, at least she'll know why.
Fakat artık, ölüm nedenini bilecek.
Thanks to me.
Bana teşekkür etmelisin.
It's thanks to me that you can be so arrogant, presumptuous and distrustful towards me.
Böylece bana karşı bu denli küstah, haddini bilmez ve itimatsız olabiliyorsunuz.
But it was also unbelievable that Riina was captured after years on the run, but it happened. Thanks to me.
Riina'nın yıllarca kaçtıktan sonra yakalanması olayı da bir o kadar inanılmaz, ama oldu.
Not thanks to me.
Tabii, yakalamayı becerirsem...
Thanks to me losing at the Madacorp picnic, she already knows everything there is to know about me.
Madacorp pikniği sayesinde hakkımdaki her şeyi biliyor.
Well, one, thanks to me, my team is much, much faster at coming to decisions than I thought they would be.
İlk önce, sayemde takımım sandığımdan çok, çok daha çabuk ortak bir karara varabiliyormuş.
Thanks to me.
Bana şükret.
But that wasn't thanks to you, that was thanks to me and the Chief.
Benim, şefin,..
Thanks for trying to cheer me up, Ruben, but I'm more mad at myself than Brooke.
Beni neşelendirmeye çalıştığın için sağ ol ama ben Brooke'tan çok kendime kızgınım.
Thanks for being so good to me this week, Luke... and to Brooke.
Bu hafta bana ve Brooke'a böyle iyi davrandığın için sağol, Luke.
Thanks. And listen, any time you need a weekend to yourself and you want me to take that annoying husband off your hands, just let me know.
Dinle, o baş belası kocandan kurtulup, yalnız bir hafta sonu geçirmek istersen, bana haber ver yeter.
Thanks for coming to get me.
Beni almaya geldiğin için teşekkür ederim.
- Thanks for getting back to me.
PANAMA BÖLGE MORGU - Haber verdiğiniz için teşekkürler.
I have kind of a crappy relationship with my mom, so... this is my way of saying thanks for being nicer to me than she ever was.
annemle ilişkim hiç iyi değildir. Bana... karşı, onun hiç olmadığı kadar iyi olduğun için teşekkür tmek istedim.
It's not like I sit up at night and think about what you do or don't say to me, but thanks. - I feel better now.
- Şimdi daha iyiyim.
And I wanted to say thanks for saving me from that whole... Riley thing.
Ve beni bütün bu Riley olayından kurtardığın için teşekkür etmek istedim.
It's a present to say thanks for helping me with everything.
Bana yardımlarına karşılık, teşekkür namında bir hediye.
Thanks, guys, leave me to take the heat.
Beyler, beni ateşe attığınız için çok sağolun.
- Thanks for agreeing to see me.
- Görüşmeyi kabul ettiğiniz için teşekkürler.
My mother's lost faith in me thanks to you.
Senin sayende annem bana olan inancını kaybetti.
Yeah, thanks for getting back to me so fast.
Evet, bu kadar çabuk aradığın için sağol.
You laughed at me, and now thanks to you they're going to kill me.
Bana güldün ve şimdi sağol beni öldürecekler senin yüzünden.
Excuse me, where can I get tea or coffee or somthing to drink, yes, head over left, thanks
Affedersiniz. Nereden, Kahve çay veya içecek bir şey alabilirim? Evet.
I want to say thanks to you all because you all made me... yeah.
Hepinize teşekkür etmek istiyorum. Çünkü beni sizler yarattınız.
Thanks. You want me to send for something for you?
- Sana bir şey getirteyim mi?
Thanks for coming with me, B. I'm really not feeling up to being social.
Benimle geldiğin için teşekkür ederim B. Sosyal olma havasında değilim.
Thanks for lending it to me.
Ödünç verdiğin için sağ ol.
Thanks for being so good to me.
Bana o kadar iyi davrandiginiz için tesekkürler.
I just wanted to say thanks for getting me the part.
Beni bu bölüme kabul ettiğiniz için teşekkür etmek istemiştim.
Jimmer, thanks for getting back to me so quickly.
Jimmer, bana bu kadar kısa sürede dönebildiğin için sağ ol.
Thanks, I have blood pressure problems and have to take my pills. The sun made me worse.
Aman sağol sağol tansiyon hastasıyım ben ilacımı almam lazım.Yukarıda da güneş, ay fenalıklar geldi.
He knows things, thanks to your careful and thorough notes that you let him steal, he knows everything about me.
Olayları biliyor, çalmasına izin verdiğin titiz ve mükemmel notlar için teşekkür ederim Benim hakkımda her şeyi biliyor.
A big thanks to all of you for giving me so much care and concern during this period of time.
Bu zaman dilimi boyunca bana büyük ilgi gösteren herkese kocaman teşekkürler.
Thanks to the damn pictures you took of me outside that strip club,
Şu striptiz kulübünün dışarısında çektiğin lanet olası fotoğrafım için teşekkürler!
You didn't have to tell me that, Sheldon, but thanks.
Bunları anlatmak zorunda değildin, Sheldon. Ama teşekkür ederim.
Thanks for not inviting me to Dexter's party, you ass.
Dexter'ın partisine beni de davet ettiğin için teşekkürer, pislik.
I wanted to say thanks, you know, For giving me the heads up.
Beni uyardığın için sana teşekkür etmek istedim.
Hey, thanks for trying to hook me up.
Hey, mm... Bana yardım etmeye çalıştığın için teşekkür ederim.
Thanks to you guys, the Chief's on my ass, wouldn't let me leave.
Sayenizde müdür enseme yapıştı. Gitmeme izin vermiyor.
Thanks for bringing me up to speed.
Bilgilerimi tazelediğin için sağ ol.
All right, well, uh, thanks for getting back to me so soon.
Pekâlâ, bana erken ulaştığın için teşekkürler.
Well, you'd think if Chrissy had my child and decided not to tell me I'd just send her a little card : "Thanks for being a good sport," or something.
Yani, Chrissy çocuğumu doğurmuş ve bunu bana söylememeye karar vermişse ona ufak bir kart atarım. "İnceliğin için teşekkürler" gibisinden bir şeyler işte.
Ah, well, thanks be to God He gave me stubbornness, especially when I know that I am right.
Ah, şey, bana bu inatçılığı verdiği için tanrıya şükürler olsun, özellikle de haklı olduğum zamanlarda.
Thanks for getting back to me.
Selam. Aradığın için teşekkür ederim.
I really just wanted to say thanks as well, for letting me sit in on that meeting. Well, I should be thanking you.
Şu toplantıya benim de katılmama izin verdiğin için teşekkür etmek istiyorum.
Sorry to have barged in, And thanks for letting me get that off my chest.
Bir anda geldiğim için kusura bakma, ve seninle paylaşmama izin verdiğin için teşekkürler.
He was generous enough to give me a second chance when my career fell into the crapper thanks to you.
Senin mahvettiğin kariyerime ikinci bir şans tanıyacak kadar cömert biri.
You will never be rid of me. Thanks to this baby.
Bu bebek sayesinde benden asla kurtulamayacaksın.
Well, the important thing is that I learned that I can do anything, and--and even the things that terrified me, and that's all thanks to you, gio.
Önemli olan, her şeyi yapabileceğimi öğrenmiş olmam. Beni korkutan şeyleri bile yapabilirim. Bütün bunları sana borçluyum Gio!
thanks to you 1075
thanks to her 38
thanks to 17
thanks to him 73
thanks to us 21
thanks to mr 18
to meet you 22
to me 1767
to mexico 17
to meet 21
thanks to her 38
thanks to 17
thanks to him 73
thanks to us 21
thanks to mr 18
to meet you 22
to me 1767
to mexico 17
to meet 21