English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ T ] / Thanks to

Thanks to translate Turkish

13,403 parallel translation
Thanks to Geotopia!
geotopia sayesinde!
I am who I am today, I am where I am today. It's all thanks to my fans.
Şimdi kim isem, neredeysem hepsini hayranlarıma borçluyum.
I am what I am today. I am where I am today. It's all thanks to my fans.
Bugün kim isem neredeysem hepsini hayranlarıma borçluyum.
I am who I am today, where I am today. My stardom. It's all thanks to my fans.
Bugün kim isem, neredeysem hepsini hayranlarıma borçluyum.
She's actually got me over a barrel thanks to that drone story.
Başımın etini yedi resmen, Allah'tan füze haberini yaptı.
Thanks to you, the false king Stannis Baratheon is dead.
Sayende, sahte kral Stannis Baratheon öldü.
You know, I got out of East LA, thanks to football.
Biliyorsun, futbol sayesinde Doğu LA'den çıktım.
Thanks to Dr. Najjar, I was found.
Dr. Najjar sağ olsun, bulundum.
No thanks to you.
Bu yüzden sana teşekkür etmeyeceğim.
Maybe Kronos was only a hit thanks to your genius ideas.
Sana da talih kuşu konar, burada dahiyene fikirlerin yarıp geçerdi.
I almost was, thanks to your balloons.
Neredeyse ölüyordum zaten, balonların sağolsun.
Special thanks to the Wrightsville beats for that rousing rendition of traffic's 1969 classic, my personal favorite, and a real birthday treat.
Wrightsville Girişimi'ne 1969'un klasiklerinden, benim de en sevdiğim, gerçek bir doğum günü ikramı olan bu canlı icraları için özel teşekkürlerimizi sunuyoruz.
Empty, thanks to you!
Bomboş, sayende!
But he'd probably be twice as handsome, thanks to you.
Ancak senin sayende muhtemelen benden çok daha yakışıklı olurdu.
Hank, thanks to you, I'm gonna get to see her soon...
Hank, senin sayende onu çok yakında göreceğim.
Thanks to class 7B's art club.
5-B sınıfının plastik sanatlar kulübüne teşekkürler.
Thanks to you, I'm kind of ahead of schedule.
Senin sayende programımın biraz önündeyim.
Thanks to us.
Sayemizde.
Thanks to you, George, they'll be waiting in normandy to drive the allies back into the sea.
Sayende, İtilaf Devletleri'ni denize püskürtmek için Normandy'de bekliyor olacaklar.
Thanks to Simon.
Simon sağ olsun.
It's thanks to him I went to study in Berlin.
Onun sayesinde Berlin'de okumaya gittim.
It's all thanks to people like you, sir.
Hepsi sizin gibi insanların sayesinde oldu.
And thanks to my partner's GPS on her phone, I got Mr. Cage's home address.
Bu yüzden, ortağımın telefonundaki GPS sayesinde sana Bay Cage'in adresini verebilirim.
Thanks to him, I had a million fires to put out.
Onun yüzünden çözmem gereken yığınla sorun vardı.
"Thanks to him." So you were mad.
"Onun yüzünden." Yani ona kızgındın.
And now I've had an eternity in "Evernow" to practice, thanks to you.
Sayende Evernow'da pratik yapmak için sonsuza kadar vaktim de vardı. Hayır.
Thanks to Valčík and his group Silver A, we have finally re-established communications with London.
Valcîk ve grubu Silver A sayesinde nihâyet Londra'yla tekrar irtibat kurabildik.
You are what you are thanks to me.
Ne olduğunu bana borçlusun.
And still, every single day we fall further and further behind Durant, thanks to your disobedience.
Ama itaatsizliğin sayesinde her gün biraz daha Durant'in gerisinde kalıyoruz.
Say thanks to the modern marvel of advanced hydroponics.
Çağın mucizesi gelişmiş hidroponi sağ olsun.
I first want to extend my deepest thanks to the families of the victims.
Öncelikle kurbanların ailelerine en içtenliğimle teşekkür ediyorum.
The Seven Kingdoms have waged war against these savages for centuries and here I sit hosting one in my hall thanks to my son.
Yedi Krallık bu vahşilerle yüzlerce yıldır savaşıyor ve şu an bir tanesini burada ağırlıyorum. Oğlum sağ olsun.
Thanks to you, we know exactly where our enemy is.
Sayende düşmanımızın tam olarak nerede olduğunu biliyoruz.
No thanks to you.
- Sayende diyemiyoruz ama!
- Thanks to me.
Sayemde tabii.
Thanks, but I think I'm going to throw up.
Sağ ol ama sanırım kusacağım.
- No, thanks, I'm going to work.
- Yok, sağ ol, biraz daha çalışacağım.
Oh, Thad. It's so great to see you, thanks for coming by here!
Seni görmek çok güzel, iyi ki geldin.
Thank you. It's nice to see you. Thanks for coming today.
Teşekkür ederim.
Thanks for not heading to the Bahamas with this.
Bununla Bahamalara gitmediğin için teşekkürler.
I said, " Oh, thanks, Tyreseus, that's why people go to shrinks.
Ben de ona teşekkür ettim. İnsanlar bu yüzden psikoloğa gider.
Thanks, Aiden, you can go up to your room.
Teşekkürler, Aiden, odana çıkabilirsin.
For what we are about to receive, let us give thanks.
Almak üzere olduğumuz şey için teşekkür edelim.
No thanks, I have to go.
- Kalsın. Gitmem gerek.
Thanks for researching that, that's good to know.
Araştırdığın için sağ ol. Bilmem iyi oldu.
Thanks a lot to Brad and all the folks at EXOCON for having us back, and to you guys for turning out.
Brad'e ve yanımızda olan EXOCON çalışanı olan sizlere çok teşekkürler. Ve burada olan herkese.
Thanks be to the God.
Tanrı'ya şükürler olsun.
Look, can we be permitted to figure this out privately? Not at my birthday party. Thanks.
Bu sorunu aramızda çözsek doğum günümde bunları konuşmasak...
Thanks for taking the time to see me. Now, you're new york magazine
Beni kabul ettiğiniz için teşekkürler.
- We gather in the presence of God to give thanks for the gift oi marriage.
Burada, Tanrı'nın huzurunda evlilik lütfuna şükretmek,
To say thanks.
Teşekkür etmek için.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]