That's for real translate Turkish
668 parallel translation
But... I don't know if it's really appropriate for me to be saying this... but did you feel that electric shock when we just touched? A real strong shock.
Bunu söylemem biraz tuhaf ama size dokunduğumda bir elektrik hissetmediniz mi?
What's important is that for the very first time... Gong Shil has started to take a real look at herself and who she is.
Gong Shil ilk defa sorununu aşmak için çabalamaya başladı.
Setting up that motor's the first real fun I've had since I quit business... and it's got me raring to go again for the first time.
O motoru kurmak, işi bıraktığımdan beri beni gerçekten eğlendiren ilk şey oldu ve ilk defa gitmem konusunda bana cesaret verdi.
He's the first real aviator that has come this way for years.
Uzun yıllardır buraya gelen ilk tayyareciydi.
That's cheap for real velvet.
Gerçek kadife için çok ucuz.
You realize that with Myra's income as a playwright, there's no real necessity for you to work at all.
Myra'nın bir piyes yazarı olarak kazandığı paranın farkındasın ki çalışmanın hiçbir gereği yok.
Don't tell me you don't know that she's got it real bad for Alex.
Alex konusunda Amy'nin neler hissettiğini bilmediğini söyleme bana.
Ah, that's only for fun, I haven't got nerve to do it for real.
O sadece eğlence için. Gerçekten yapacak cesaretim yok.
Whoever I marry has some real regard for me aside from all that loving stuff.
Evleneceğim kişi bana saygı duymalı o aşk meşk olaylarının dışında.
Love is something so strong, so real, that it's as impossible to quench it... as it is for a man to take his own life.
Aşk o kadar kuvvetli ve gerçek bir şey ki, bu açlığı gidermek, kendi hayatını almak gibi imkansız bir şey.
That's a real man for you.
Gerçek bir erkeksin.
Well, that's real security, Mr. Barberosa. Nobody who ever works for me is going to be left hung up, stranded, pins knocked out from under him.
Bu güne değin benim için çalışan hiç kimse yalnız bırakılmaz, sıkıntıya düşmez, sırtından bıçaklanmaz.
Real star-spangled-banner, hell-for-leather tricksters, right outside that door.
Gerçek vatansever, linçe susamış bir grup, şu kapının dışında.
People do belong to each other because that's the only chance anybody's got for real happiness.
İnsanlar birbirine ait olur çünkü gerçekten mutlu olabilmenin tek yolu budur.
It's knowing that love exists for real in the human world.
Sevginin, gerçek bir duyu olarak, insanların dünyasında var olduğunu biliyorum.
For eight years I dreamed about a chick with a voice like that... just whispering'in my ear, real close...
Tam sekiz yıl böyle bir sesi olan bir pilicin hayalini kurdum... kulağıma fısıldayan, hemen yanı başımda...
Well, real soon, that's for sure.
Eli kulağında olmalı.
It's too real for that.
Hayır, hayır. Fazla gerçek.
That's a real amethyst..... so don't let the local loan shark give you less than 1800 pesos for it.
Gerçek ametist taşıdır tefecinin 1800 Pezodan az vermesini kabul etmeyin.
My pain was real, that's for sure.
Acım gerçekti ama. Evet öyleydi.
And for all that I'm asking 25 sheep. It's a real bargain!
Ve tüm bunlar için sadece.... 25 tane koyun, pazarlık yapmamız dahi komik.
But that's just a cover for its real function. It is...
Fakat bu, gerçek işlevi için sadece bir kılıf.
* it will warm your solar plexus * * be a real big man, look for the can that got the double "x's" * * when the chili pot is nice and hot then drink some montezuma *
Kasıklarını ateş basar Gerçek bir erkek ol Üzerinde çift "X" olan bira kutusunu seç Hepsi bu mu?
And we think that's real fine for us.
Bizim için çok iyi oldu diyoruz.
This territory has laws for men to live by and that's the real point of everything.
Bu bölgede insanların uyacağı kurallar var... ve herşeyin özündeki gerçek bu.
He's as dead-pan as a lumberjack except for that stubborn look he has when he lets the cops drag him away... or when he intervenes personally if there's real trouble.
Polisler kendisini sürükleyip götürürken ya da gerçek bir bela olduğunda kişisel olarak müdahale ettiğinde yüzündeki o inatçı ifadeyi saymazsak odun kadar duyarsız biri.
The real reason for Cleo's attack was so that we'd accuse Peter Linch.
Cleo'ya saldırmasının gerçek sebebi Peter Linch'i suçlayalım diyeydi.
The whole idea is that instead of locking them up, they let them live in a house... and the doctors make a home for them, and it's sort of a family situation, just like real people.
Düşünce de şu ; onları bir yerlerde kilitli tutmaktansa bir evde yaşamalarına izin veriyorlar ve doktorlar onlara aile ortamı gibi bir ev sunuyorlar tıpkı gerçek insanlar gibi.
Who do you work for Mr. Mahoney, assuming that's your real name.
Siz kimin için çalışıyorsunuz? Bay Mahoney, tabii bu gerçek adınızsa?
Well, it was real for me and that's what counts.
Neyse, benim için gerçekti ve önemli olan da bu.
Real good, Boiler. That's what I'm looking for.
Ben de bunu arıyordum.
You mean that's not for real?
- Yani bunlar gerçek değil mi?
That's a real strange attitude for a preacher.
Bu söyledikleriniz bir papaza göre tuhaf kaçıyor.
Madame Rosa would be young again and beautiful like in her picture... It's a real shame that it's forbidden for old people to have abortions.
Madam Rosa tekrar resimlerdeki gibi genç ve güzel olabilir... yaşlı insanların kürtaj hakkının olmaması gerçek bir utanç
That's a real pretty shotgun You got me for a present.
Bana verdiği tüfeği gerçekten sevdim.
Don't come any closer. That was a warning, next time it's gonna be for real.
sakın daha fazla yaklaşmayın bu bir uyarıydı, gelecek sefere gerçek olacak
No one falls for the fairy tale that there's a "real life" in a "real world"
Hiç kimse, "gerçek dünya" da "gerçek hayat" ın olduğu, ve bu "gerçek hayat" ın, 467 00 : 39 : 55,140 - - 00 : 39 : 58,598 sevmekten daha önemli olduğu masala inanmıyor.
But the same authority has already hired the real assassins. those from below... assassins that were working only for money.
Ama aynı otorite sadece para için çalışan gerçek suikastçıları da işe almış onları da aşağıya yerleştirmişti.
If that kid's for real, he'll ride for Glenboro in the next rodeo and we're gonna whip Sampson's boys and win that goddamn prize!
Eğer o gerçekten yetenekliyse, rodeoda Glenboro'yu temsil edecek ve Sampson'un adamlarını mahvedip o ödülü kazanacağız!
Right now, she's the closest thing to that... and that is a terrible distraction... from the real light that has finally come for them.
Şu anda o çocuk bütün bunları temsil ediyor... ve nihayet onları almaya gelen... gerçek ışıktan... uzaklaşmalarına neden oluyor.
And that's where we come in for real.
Biz de bunu bekliyoruz.
Well, it's not that I don't believe you, but isn't it possible John didn't tell you his real reason for being in there?
Size inanmadığımdan değil, ama John'un orada bulunmasının gerçek sebebini size söylememiş olması mümkün olabilir mi?
That's real good to hear, because I'm looking for a car.
Bunu duymam iyi oldu, çünkü bir araba arıyorum.
'Cause we can get along real great for a moment and then we can't... so that's insanity, you know?
Çünkü bir an anlaşırken bir an sonra anlaşamıyoruz. Delilik bu.
What you see on that show... it's for real.
Bu şovda gördükleriniz gerçek.
What you see on that show... it's for real.
Şovda gördükleriniz gerçek.
That's real telepathy for you.
Senin için gerçek telepati budur.
Hannibal, if that fool don't stop that crazy TV talk... I'm gonna knock him out over the airways for real.
Hannibal, bu deli şu televizyon saçmalığından vazgeçmezse boğazını sıkacağım.
I can't take credit for that because most of my friends'wives are real uggos.
Bunun için takdir edilmek istemem çünkü çoğu arkadaşımın karısı çirkin.
I admit that in the past I've been shy around women, but I've been thinking about it and I don't think there's been any real reason for my insecurity.
Geçmişte kadınların yanında utangaç olduğumu biliyorum ama bu konuyu düşünüyorum ve kendime güvenmeme konusunda gerçek bir neden olduğunu sanmıyorum.
That's what I'm trying to tell you! It's all for real!
Sana anlatmaya çalıştığım şey kadar gerçek!
that's for sure 889
that's for me 89
that's for damn sure 41
that's for you to decide 18
that's for you 257
that's for certain 22
for real 1091
for reals 65
for real this time 59
really 59005
that's for me 89
that's for damn sure 41
that's for you to decide 18
that's for you 257
that's for certain 22
for real 1091
for reals 65
for real this time 59
really 59005
real 457
reality 92
really nice to meet you 21
really bad 194
really appreciate it 27
real talk 21
really nice 181
really great 205
really good 625
really beautiful 58
reality 92
really nice to meet you 21
really bad 194
really appreciate it 27
real talk 21
really nice 181
really great 205
really good 625
really beautiful 58
really cute 39
really is 30
really like you 26
really fast 52
really cool 63
really smart 29
really pretty 34
really hard 112
real quick 147
really well 130
really is 30
really like you 26
really fast 52
really cool 63
really smart 29
really pretty 34
really hard 112
real quick 147
really well 130
really sad 32
really hot 28
really funny 68
really stupid 26
really happy 49
really sweet 28
really big 43
really sorry 237
really close 38
really amazing 26
really hot 28
really funny 68
really stupid 26
really happy 49
really sweet 28
really big 43
really sorry 237
really close 38
really amazing 26