English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ T ] / The big question is

The big question is translate Turkish

164 parallel translation
The big question is, where do we go from here?
Esas soru bundan sonra nereye gidiceğimiz?
The big question is...
Şimdi esas soru şu :
The big question is whether ornot Hobbs can get his timing back.
Büyük soru ; Hobbs eski hızını gösterebilecek mi?
the big question is... what time tomorrow?
Büyük soru... Yarın ne zaman?
All right, I guess the big question is which two?
Tamam, sanırım asıl soru, o 2 kişi kim olacak?
I guess the big question is, do you have a fella?
Ama sanırım en önemli soru, takıldığın biri var mı?
I think the big question is how did you match his fingerprints?
Asıl soru şu parmak izini nasıl aldınız?
I haven't worked that out yet. But the big question is this second alphanumeric string - 15 digits.
Bunu henüz çözemedim, Ancak asıl soru alfanümerik ikinci satırdaki 1 ve 5 sayıları.
The big question is, what kind of welcome you're going to get from the centaurs.
Büyük soru, senin Centaurlar'dan nasıl bir tür karşılama göreceğin.
So the big question is... what am I gonna do with you all?
Esas sorunumuz... sizinle ne yapacağım?
With the election only days away, the big question is how much will this scandal affect the outcome?
Seçime sadece birkaç günün kaldığı şu dönemde en önemli soru bu skandalın sonucu nasıl etkileyeceğidir?
The big question is : If the governor offers clemency, will you take it?
Esas sorun şu ki, eğer vali af sunarsa, sen kabul eder misin?
The big question is how'd this client know we were meeting?
Telefonla görüştükten hemen sonra onunla buluşmaya gittik. Asıl soru, müşterisi buluşacağımız yeri nereden biliyordu?
The big question is :
Asıl soru şu ki :
But the big question is :
Ama asıl soru şu :
The big question is how did you stay awake through his class?
Önemli olan şey, derste nasıl uyanık kaldın?
All right, Rach, the big question is, does he like you?
Rachel, asıl soru, o da senden hoşlanıyor mu?
So the big question is, how did K-Directorate swipe the key?
Yani asıl soru ; K-Directorate ajanı anahtarı nasıl çaldı?
Drink it, you'll shrivel up and die, but the big question is how is he possibly gonna introduce it into the water supply?
Susatan su. Bunu içersen büzüşüp ölürsün. Peki su rezervlerine bunu nasıl yerleştirecek?
Yeah. The big question is why we're here in the first place.
Evet, en önemli soru öncelikle neden burada olduğumuz.
The big question is where will we stay?
Asıl soru "Biz nerede kalacağız?"
It's a rainy Christmas Eve all over the UK and the big question is who is number one on the Radio One chart show tonight?
Tüm İngiltere'de yağmurlu bir Noel Arifesi NOEL ARİFESİ Bu akşam Radyo Bir listesinde kim bir numara?
The big question is why did they stand upright?
AsıI önemli soru neden iki ayak üstünde dik durdukları.
Well, the big question is :
Pekala, büyük soru şu :
Yeah. But the big question is : what is the big plan that the small plan was gonna screw up?
Asıl soru, bir yerin içine edecekleri büyük plan neydi?
I guess the big question is - - who do you want to see go first, you or them?
Sanırım en önemli soru şu : Kimin önce gittiğini görmek istersiniz? Siz mi?
But the big question is : How'd they get the gold out of that vault?
Ama en önemli soru, bu altınları nasıl dışarı çıkardıklarıdır.
But the big question is, how will the rookies perform?
Ama soru şu : Çaylaklar bunu nasıl yapacak?
Well, the big question is, since they have it, where do they plan to use it?
Asıl büyük soru Hydrosek ellerinde olduğuna göre nerede kullanacaklar?
The big question is, where did you get a pair of men's pyjamas from?
Asıl önemli soru ise, neden evde erkek pijaması olduğu?
The big question is the optic nerve.
En büyük sorun optik sinir.
The big question is how did he get through the security? I have my top people on it, though.
En büyük soru güvenliğin arasına nasıl sızdığı olmalı.
The victim is found, identified, the last known whereabouts are established, and then then all that's left is a big question mark.
Kurban bulunur, kimliği tespit edilir, son ikametgahı.. .. bulunur ve... koca bir soru işaretiyle baş başa kalınır.
Now, listen, listen... here's the big question. How do you know... that the evidence your sensory apparatus reveals to you is correct?
Şimdi iyi dinle, işte asıl soru geliyor, duyusal cihazlarının doğru duyumsadığını nereden biliyorsun?
But the big question is :
Kimi çıkaracak?
That is the big question, mon ami.
Asıl soru o, dostum.
There's still the big question... how to keep the cells stable past 99 minutes in the light?
Bu büyük parça da... Işıkta 99 dakikadan fazla hücreleri nasıl bağlı tutacağımız?
The big question on our mind is :
Kafamızdaki büyük soru. :
Well, my question is, how could Elaine be under the impression that you bought the big salad when I was the one that handed it to her?
Sorum şu ; ona büyük salatayı verenin ben olmama rağmen onu satınalanın sen olduğu izlenimine nereden kapıldı?
The big question here is will Beckwith testify as he did so confidently back in 1964?
Elbette ki, en çok merak edilen şey, Bay Beckwith'in 1964'te olduğu gibi, tanıklık yapıp yapmayacağı.
the only question is, can this man understand- - well, the big story is... carleton hendricks was found not guilty by reason of insanity.
Tek soru, bu adamın anlayı... Bugünkü büyük haber,.. ... Carleton Hendricks deli olması gerekçesiyle suçsuz bulundu.
But the big question, Scully, is what do we do about it?
Asıl soru, Scully, bu konuda ne yapmalıyız?
No, I've been thinking that, you know maybe the problem with such a big dream is, you never stop to question whether or not you actually have the talent to back it up.
- Hayır, çok düşündüm. Belki bu kadar büyük hayallerin olunca, gereken yeteneğe sahip misin değil misin diye sürekli sorguluyorsun.
Here is the big question :
İşte büyük soru :
A nation mourns and tries to rebuild, but the big question that remains is :
Bölge yas halinde, ve yaralarını sarmaya uğraşıyor, ancak akıllarda kalan soru :
The big question on everybody's mind is... will she or will she not show?
Kız gelecek mi, gelmeyecek mi?
Now, to me, the big question is how do we get the money?
Bana göre, en önemli sorumuz parayı nereden bulacağımız?
Raj, this is the question of a big company and it's MD.
Raj, bu büyük bir şirketin ve onun Murahhas Üyesi'nin davası.
To intubate or not to intubate- - That is the big ethical question.
Entibasyon yapmak ya da yapmamak. İşte etik mesele bu.
At this point, the big question coming from state and local officials is where is the emergency response, and why has it taken so long for information to trickle down?
Bu noktada, insanların merak ettiği şey yardım ekiplerinin nerede olduğu ve neden bu kadar yavaş hareket edildiği.
The first, and I don't necessarily think this is a big deal, but you tell me... there's a question about the title.
Birincisi, bence önemli değil, ama sen bilirsin ismiyle ilgili bir sorun var.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]