The council translate Turkish
5,309 parallel translation
The council's hiding something, and I'm gonna find out what it is.
Meclis bir şey saklıyor ve ne olduğunu bulacağım.
Promise me that you'll obey the council's orders, that you'll keep it quiet.
Meclisin kararlarına uyacağına, sessiz kalacağına söz ver.
The council doesn't want anyone to know.
- Meclis, kimsenin bilmemesini istiyor.
The council meaning my dad?
- Meclis derken babam mı?
I've spoken to the council about your deviant parties.
Konseye sapkın partilerinden bahsettim
The town hall, the council.
Belediyesini yada kurulunu.
It's a miracle that your friend is sitting in the council.
Arkadaşının belediye meclisinde koltuğu olması, büyük bir mucize.
And even if what you said is true, it's your word against a member of the council, and who do you think the people will believe?
Söylediklerin doğru bile olsa senin sözüne karşı konseyin bir üyesi var. İnsanlar kime inanır?
We need to discuss the Council.
Konsey olayını konuşmamız gerek.
We've never had young witches on the Council, and Queenie and Zoe deserve an elevated role here at the school to set them apart.
Konsey'de hiç genç cadılar olduğu görülmemişti ve Queenie'yle Zoe, kendilerini diğerlerinden ayıracak bir unvanı hak ediyor.
In the absence of the Council, as reigning Supreme of this coven, I hereby decree for the murders of our sister witch Cecily Pembroke and our colleague Quentin Fleming, you... Myrtle Snow are hereby sentenced to death by fire.
Konsey'in yokluğunda bu cadılar meclisinin görevdeki Yüce'si olarak cadı kardeşimiz Cecily Pembroke'un ve meslektaşımız Quentin Fleming'in cinayetlerinden dolayı seni Myrtle Snow'u ateşle ölüme mahkum ediyorum.
The council has granted you work release pending review.
Konsey seni, bekleyen işler için bağışladı.
Abby, the council approved Kane's population reduction plan three hours ago.
Abby konsey, Kane'in nüfus azaltma planını üç saat önce onayladı.
The council has already issued a writ of consent giving the chancellor permission to carry out the population reduction.
Başkanın nüfus azaltma işlemini yürütmesi için konsey çoktan ferman çıkardı.
We couldn't wait because the council was voting whether to kill 300 people to save air.
Bekleyemedik çünkü konsey, 300 insanı hava için öldürüp öldürmemeyi oyluyordu.
The future doesn't belong to the chancellor or the council.
Geleceğiniz, başkanın ya da konseyin elinde değildir.
What's weird is the way you ended up taking his place on the council.
Tuhaf olan şey, onun konseydeki yerini almanız.
The council is voting whether to kill 300 people to save air.
Oksijen tasarrufu için 300 insanı öldürmeye hazırlanıyorlar.
Miss Blake, by authority of the council, we're here to perform a random inspection.
Bayan Blake, konseyin verdiği yetkiyle buraya teftiş yapmaya geldik.
Well, the council doesn't have a problem with that?
Konsey'in bununla bir derdi yok mu?
I mean, she must be well in with the council.
Yani, onun konsey ile ilişkileri iyi olsa gerek.
The council turn it down.
Konsey bunu geri çevirecek.
You lost the right to have a say in these things when you refused to j- - join the council. W-w-w-what about Jerry?
Konseye katılmayı reddederek, bu konularda söz sahibi olma hakkını kaybettin.
It's the secret headquarters for the council of Ricks.
Rick'ler Konseyi'nin gizli karargahı.
Save your anti-Rick speech for the council of Ricks, terror-Rick.
Anti-Rick söylemlerini Rick'ler Konseyi'ne sakla, terö-Rick.
You have a history of non-cooperation with the council.
- Konsey'le işbirliğini reddettiğin için.
Earth Rick C-137, the council of Ricks sentences you to the machine of unspeakable doom, which swaps your conscious and unconscious minds, rendering your fantasies pointless while everything you've known becomes impossible to grasp.
- Dünya'dan Rick C-137 Rick'ler Konseyi, seni "tarif edilemeyen felaket makinesi" yle cezalandırıyor. Bilincin ile bilinçaltınının yerini değiştiriyor fantezilerini de anlamsızlaştırırken şu ana dek bildiğin her şeyi kavramanı imkansız hale getiriyor.
But someone out there is killing Ricks, and the council ain't gonna stop thinking it's me until we clear our names - - by finding the real Rick-killer.
Ama dışarıda birisi Rick'leri öldürüyor. Biz gerçek Rick katilini bulup, adımızı temize çıkarana kadar da konsey peşimizi bırakmayacak.
I get it. So you want me to team up with you to take down the council of Ricks, right?
Anladım, seninle birlik olup, Rick'ler Konseyi'ni devirmemizi istiyorsun, değil mi?
Earth Rick C-137, the council apologizes for its false accusation, and in the way of reparations for our terrible mistake, we would like to compensate you with this voucher for a free replacement
Dünya'dan Rick C-137 Konsey, yanlış ithamından dolayı özür diliyor. Korkunç hatamızın telafisi olarak da sana bu kuponu vermek istiyoruz.
I tried to bring it to the council, but Castor got to me first.
Konseye getirmeye çalıştım ama Castor benden önce aldı.
The council has chosen to support integration.
Konsey birleşmeyi desteklemeye karar verdi.
Dr. Pierce has the right to council.
Dr. Pierce'ın hakları var.
When you were seven months old, we were living in this awful council flat, had a hole in the door.
Sen yedi aylıkken,... kapısı bile delik olan iğrenç bir dairede yaşıyorduk.
Let the council worry about the people.
Bırak da vekil ilgilensin halkla.
Kane's planning a secret council meeting to vote on the culling.
Kane, kurban etme işlemi için gizli bir meclis toplantısı düzenleyecek.
The council vote's in 30 minutes.
Meclis oylaması 30 dakika sonra.
CLARKE : You're gonna disobey the council?
- Meclise karşı mı koyacaksın?
We convened a council of clerics, representatives of most world religions, who, as you know, were somewhat conflicted about October 14th and were thus unable to reach any kind of consensus, which, in turn, led us to the scientific community for answers.
Papazlar Konseyi'ni, dünyanın çoğu yerindeki temsilcileri toplantıya çağırdık. Bildiğiniz gibi bir yerde 14 Ekim'de olanlarla ilgili anlaşmazlığa düştük ve sonunda bir sonuca varmayı başaramadık. Bu da cevaplar için bilimsel camiaya yönlendirdi.
Before he got on the city council, the bypass was totally stalled.
O, şehir konseyine girmeden önce yan yol ertelenmişti.
I'd like to deliver this to all the members of the city council...
Şehir konseyinin bütün üyelerine vermek istiyorum.
Lee Berman, from the city council, was in a car accident tonight.
Lee Berman, şehir konseyindeki adam bu akşam trafik kazası geçirmiş.
Chandler's a Boy Scout, president of the high school student council, chairman of the Young Entrepreneurs Society at Princeton.
Chandler bir izci. Lisedeki öğrenci kurulunun başkanı ve ve Princeton'daki Genç Girişimciler Birliği'nin yöneticisi.
I need to talk to the Hwatab, council of tribal elders, tell them what I've seen.
Hwatab konseyi liderleriyle konuşup, gördüklerimi anlatmalıyım.
I've had 15 years'experience on the Leichhardt Council, serving the community.
Bense on beş yılımı Leichhardt Konseyi'nde topluma hizmet ederek geçirdim.
Many ofthe species that are nearing extinction have done so been ravaged and become nearlyextinct, in a decliningfashion and haven't recovered on thewatch ofOceana and on the watch ofMarine Stewardship Council and very much onthe watch of Monterey BayAquarium Seafood Watch.
türlerin çoğu yaklaşıyor sönme böylece yapmış Perişan haline edilmiş neredeyse tükenmiş, azalan şekilde Ve iyileşti değil Oceana nöbet Ve seyretmek Deniz Stewardship Konseyi Ve Monterey seyretmek çok Bay Akvaryumu Deniz İzle.
Dissect carefully, because inside the frog is the name of the city council member who you will be e-mailing to restart construction.
Dikkatlice kesin çünkü kurbağanın içinde tadilatın devam etmesi için mail atacağınız şehir konsey üyesinin mail adresini bulacaksınız.
You took out the high council of hate.
Nefret edilen konseyi ortadan kaldırdın.
It took a council of six Fae to keep control on the Una Mens power.
Una Mens'in kontrolünü sağlayan altı Fae'den oluşan bir konseydi o.
Conspire is hardly the word I would use for a family council.
Aile meclisindeyken kullanacağım en son kelimelerden birisi "komplo kurmak" olurdu.
Rick Sanchez of earth dimension C-137, you are under arrest for crimes against alternate Ricks by the authority of the trans-dimensional council of Ricks. - Hey!
Dünya boyutu C-137'den Rick Sanchez alternatif Rick'lere karşı işlediğin suçlardan ötürü Boyutlar Arası Rick'ler Konseyi'nin hükmüyle tutuklusun.
council 22
councilman 187
councillor 50
councilwoman 32
the card 32
the crow flies straight 33
the choice is yours 166
the city 103
the crew 35
the car is here 16
councilman 187
councillor 50
councilwoman 32
the card 32
the crow flies straight 33
the choice is yours 166
the city 103
the crew 35
the car is here 16
the camera 86
the cat 115
the cars 36
the cowboy 18
the cards 33
the chair 57
the car 277
the clock is ticking 101
the caretaker 29
the curse 50
the cat 115
the cars 36
the cowboy 18
the cards 33
the chair 57
the car 277
the clock is ticking 101
the caretaker 29
the curse 50
the case 115
the cake 61
the captain 118
the club 60
the case is over 17
the coast is clear 60
the child 120
the case is closed 84
the clock 26
the cops 215
the cake 61
the captain 118
the club 60
the case is over 17
the coast is clear 60
the child 120
the case is closed 84
the clock 26
the cops 215