The place translate Turkish
70,383 parallel translation
Told'em I went up to the place Alison was getting treated.
Onlara Alison'ın tedavi olduğu yere gittiğimi söyledim.
Because the place is a man cave.
Çünkü burası erkek mağarası gibi.
I thought I'd just come by and, you know, see the place.
Sadece gelip geleceğimi düşündüm ve biliyorsun, Yeri görün.
Look, I'm cleaning the place up.
Bak, burayı temizliyorum.
Go. Ma'am, my men scoured the place.
- Efendim, köşe bucak aradılar.
The place we're staying at doesn't have a pool, does it?
Kaldığımız yerde havuz yok, değil mi?
I think I know just the place.
Sanırım sadece bir yer biliyorum.
This isn't the place you left.
Burası bıraktığın yer değil artık.
The place I forgot for 30 years is gone!
30 yıldır unuttuğum yer artık yok!
I've never liked it, it's all over the place.
Ben her yerde var, bunu hiç sevmedim.
If I can pinpoint the time, the place, the cause, then maybe I can at least help slop the cycle.
Zamanını, yerini, sebebini, O zaman belki de en azından döngüyü durdurmaya yardımcı olabilirim.
- Search the place.
- Aradığın yeri.
- We cased the place.
- Yerini değiştirdik.
The rest of the place was tidy enough.
Evin geri kalanı oldukça düzenliydi.
Well, the place would fall apart without her.
O olmazsa burası çöker.
She'd go up ahead of her brother to get the place ready for him and...
Kardeşini buraya yerleştirmek için gelmişti.
This is not the place you want to do this.
Bunun yeri burası değil.
Pretty much all over the place.
Neredeyse her yerde.
I can't tell you much about them, except that they keep the place running.
Orayı işletmelerinden başka daha fazla bilgim yok.
There's a place around the corner where we can get a beer and talk about this, all right?
Köşenin etrafında bira bulup konuşabileceğimiz bir yer var, tamam mı?
You've come to the right place, Amanda.
Doğru yere geldin, Amanda.
When I turn this place into the palace that I never gave you when you were a little girl.
Bu evi sana küçükken veremediğim güzel saraya dönüştüreceğim.
A hospital isn't a place for someone who can't separate the personal from the professional.
Hastaneler şahsi duygularıyla profesyonel kararları ayıramayanlara göre değildir.
If you were wearing pants, you probably wouldn't have gotten it in the first place.
Pantolon giyseydin bu kızarıklık hiç olmazdı bence.
This place... this is the heart of Neolution.
Bu yer... burası Neolution'un kalbi.
Whatever this place is, it's the answer.
Burası her neresi ise, cevap burası.
You said you recognized the place, but you've- - you've never been there since- -
Yerini tanıdığını söylemiştin, ama sen- -
Why you think Leonard gave you that book in the first place?
Leonard neden bu kitabı sana verdi sanıyorsun?
Take the rest of this place by any means necessary.
Diğerlerini ne şekilde olursa olsun, ele geçirin.
Um, just off the top of my head, maybe not sneaking out with you in the first place?
Um, sadece kafamın tepesinde, Belki de başta seninle gizlenemezsin?
To the safest place on Earth,
Dünyadaki en güvenli yere,
Well, this place is critical to the success of the Colony.
Burası koloninin başarısı için çok önemli.
No, I put a contingency in place in the event your methods failed.
- Bana tuzak kurdun. Hayır, bu olayda senin yönteminin başarısız olduğu bir olasılığı değerlendirdim.
I'm curious whether when you stole my keycard to help your attractive, fanatical girlfriend you thought about the consequences to not only yourself but every other person in this place.
Merak ediyorum, çekici ve fanatik kız arkadaşına yardım etmek için kartımı çaldığında sadece kendin için değil, bu yerdeki diğer herkes için de ne gibi sonuçları olacağını hiç düşündün mü?
No offense to our superhero and his superpower, but maybe we just showed up at the wrong place at the wrong time.
Süper kahramanımız ve süper gücü alınmasın ama belki de yanlış zamanda, yanlış yerdeydik sadece.
Those limits were put in place last month when the state passed a 67 % state income tax increase.
Eyalet geçen ay gelir vergisini yüzde 67 arttırınca, sınır getirilmişti.
They rigged the whole place as adult spa.
Yetişkin spa merkezi olarak tekrar düzenlediler.
This place seems even nicer than the Mayo Clinic.
Burası Mayo Kliniği'nden bile daha iyi bir yere benziyor.
Um, what's the healthiest thing in this place?
Buradaki en sağlıklı şey nedir?
It's the best place you will ever be.
Size hiç olacak en iyi yerdir.
- Firefighters from Waco and other cities report that due to dry weather and wind conditions, the fire is still very much an active threat to local communities, and that evacuation orders will remain in place.
- Waco ve diğer şehirlerden çıkan itfaiyeciler Kuru hava ve rüzgar koşullarından dolayı, Yangın hala çok aktif bir tehdit
Come on, pack it up, get the fuck outta here and meet me back at my place for breakfast.
Hadi, paketi kaldır, buradan git Ve kahvaltı için evimde buluşalım.
Early work here helped Britain take its rightful place at the atomic table.
Buradaki ilk çalışmalar İngiltere'nin atom masasındaki yerini sağlamlaştırdı
Why didn't you say so in the first place?
Neden bize ilk önce söylemedin?
So you can place a warm pot inside without worrying about increasing the entire internal temperature.
Yani sıcak bir tencere koyup genel sıcaklığı arttırmak konusunda endişelenmenize gerek yok.
And seriously, is this even a good idea in the first place?
Cidden, bunu yapmak iyi bir fikir mi?
- I like the new place.
- Yeni yerini beğendim.
We still don't know how the Alpe got in Dan's room,'cause his place was a fortress.
Hala Alpe'nin Dan'in odasına nasıl girdiğini bilmiyoruz, zira yeri bir kale gibi.
I have been interrupted in a beautiful place on a beautiful day from the one true love of my life.
Güzel bir yerde kesintiye uğradım Hayatımdaki gerçek aşktan güzel bir günde.
Nick said she was looking into the mirror at his place when he walked in and saw what she was looking at, right?
Nick söyledi onun yerine aynaya baktığını Içeri girip baktığını gördüğünde, değil mi?
Wish we'd never helped him in the first place.
Keşke ilk önce ona hiç yardım etmemiş olsaydık.
the place is empty 16
the place looks great 24
place 132
places 252
placed 18
place your bets 158
place of birth 22
the post 71
the power of christ compels you 31
the police 666
the place looks great 24
place 132
places 252
placed 18
place your bets 158
place of birth 22
the post 71
the power of christ compels you 31
the police 666
the party is over 26
the police are here 92
the piano 29
the police are coming 33
the party 90
the plane 59
the police station 24
the point is 1527
the park 61
the phone rang 17
the police are here 92
the piano 29
the police are coming 33
the party 90
the plane 59
the police station 24
the point is 1527
the park 61
the phone rang 17
the prince 110
the party's over 96
the policeman 19
the painter 35
the player 16
the people 229
the point 85
the phone rings 24
the patient 39
the phone 197
the party's over 96
the policeman 19
the painter 35
the player 16
the people 229
the point 85
the phone rings 24
the patient 39
the phone 197