The same night translate Turkish
1,403 parallel translation
There was some vandalism... and, by coincidence, the same night... the manager says a man stopped in the office... and asked about Josef Klim... an American man.
Bir vandalizm olayı olmuş... ve tesadüf eseri aynı gece... müdürün söylediğine göre... bir adam ofisine uğrayıp Josef Klim'i sormuş. Amerikalıymış.
Anne was once with two men on the same night.
Anne bir keresinde aynı gecede iki erkekle olmuştu.
She was once with two men on the same night.
Bir keresinde aynı gecede iki erkekle beraber olmuştu.
We will be back the same night.
Aynı gece döneceğiz.
I believe he had sex with a 17-year-old girl the same night she was murdered.
Bu adamın 17 yaşındaki bir kızla öldürüldüğü gece cinsel ilişkiye girdiğini sanıyorum.
You were in the bar the same night that Jimmy Prineman was killed.
Jimmy Prineman'ın öldürüldüğü gece barda birlikteydiniz.
Run rabbit the same night as Lodz.
Lodz'la aynı gece kaçtı.
I don't wanna lose my license the same night I land Liz Phair.
Liz Phair'i ağırladığım gün lisansımı kaybetmek istemiyorum.
The same night one of them gets dead.
Aynı gece bir tanesi daha öldü.
You slept with him the same night he broke up with her.
Sen de aynı gece onunla yattın, öyle mi?
But then I realized it's the same night these Del Taco coupons expire.
Ama sonra farkına vardım ki aynı gece Del Taco kuponlarının son günüymüş.
It's the same faces night after night, week after week, floating clubs, floating girls.
Çünkü, geceler boyu hep aynı yüzler, haftalar boyu. akışkan klüpler, akışkan kızlar.
We're not wasting one more night of our lives eating the same bland chicken.
Bir akşam daha, aynı marka tavuktan yemeyeceğiz.
I'll say the same thing I told the grocer when I bought the spread to Hank Weinberg's poker night :
Sana, Hank Weinberg'in poker gecesine mezeleri getirme sırası bendeyken bakkala söylediğimin aynısını söyleyeceğim.
That night, for the first time, we spoke the same language.
O gece, ilk defa aynı dili konuştuk.
Same story- - no suitcase, no car... just up and walked out into the night.
Aynı hikaye ne çanta... ne araba sadece gecenin bir vakti çekip gitmişler.
I wish I could say the same, I don't know how you sleep at night,
Bense geceleri nasıl uyuyabildiğine şaşıyorum.
The principal, disappeared one night the same year,
Aynı yıl bir gece ortadan kaybolmuş.
In a few months, they'll come back to take new photos from the same place the same stars, but at night.
Birkaç ay içinde, tekrar gelecekler. Aynı yerde, aynı yıldızlarının yeni resimlerini çekecekler. Ama bu kez gece.
Every night was the same shit... and every day was just more of it.
Her gece boktandı. Gündüzleri de gecelerin devamıydı.
Well, the other night, after I got off the phone with the Pathway... I had a dream where I did the same thing to myself.
Evvelki gece Yol'dan gelen telefonu kapattıktan sonra kendime de aynı şeyi yaptığım bir rüya gördüm.
She keeps me hanging on the line, waiting on the side every single night, same, hanging by the phone waiting all alone.
~ AŞK ADASI ~
The same girl I saw the night Sarah went missing.
Sarah kaybolduğunda gördüğüm kız.
When I saw her last night she had the same look on her face as that little girl.
Dün gece onu gördüğümde yüzünde, o küçük kızla aynı ifade vardı.
I dream of you every night, always the same dream, always you.
Her gece seni rüyamda görüyorum, hep aynı rüya hep sen.
I'll feel bad if you don't. paid the same the previous night.
Almazsan kırılırım valla, dün akşam da bu parayı verdim.
We used to read all the same books and stay up, late into the night, just talking about them. The books were always more real than...
Beraber aynı kitabı okur ve gece geç saatlere kadar otururduk.
Now fortunately, he had the same dream the next night.
öyle mi? Peki hazır oradayken onlara senin kart oyunların için çocukları kullanmak hakkında ne düşünüyorlarmış diye sorar mısın, Leonard?
She keeps parroting the same thing day and night.
Gece gündüz aynı şeyi söyleyip duruyor.
And I spoke to your dad the night that we talked, and he said you came home about the same time that you're saying.
Seninle konuştuğum gece, babanla da konuştum o da senin, söylediğin saatte eve geldiğini söyledi.
For ten years I've been dreaming the same dream every night
On yıldır... her gece... aynı rüyayı görüyorum.
Come on, Manuel, it is the same as every night.
Hadi Manuel, bu gece diğer gecelerle aynı.
Two night owls on the same case.
İki gece kuşu aynı dava üzerinde.
Wish I could say the same about last night.
Dün gece için de aynısını söylemek isterdim.
Every night they lay down in the same place in the sky
Her gece gökyüzünde aynı yere yatıyorlardı.
At a bar that time of night, we're all after the same thing, aren't we?
Gecenin o saatinde barda, hepimizin amacı aynıdır, değil mi?
Our evidence pertains to the second victim, killed last night with the same gun, and we believeve that a portion of your client's tongue was in her stomach.
Bizim delilimiz aynı silahla dün gece vurulan ikinci kurbanla ilgili, ve inanıyoruz ki müvekkilinizin dilinin bir parçası o kurbanın midesindeydi.
So you learned that he worked late each night, came home around the same time.
Geç vakte kadar çalışıp hep aynı saatte eve döndüğünü öğrendiniz.
Are you wearing the same clothes you wore last night at the club?
Dün gece kulüpte giydiğiniz giysiler mi var üzerinizde?
There's no way he could've made a U-turn on the Triborough Bridge and flew a chopperat approximately 10 : 00 that same night.
Triborough köprüsünde geri dönebileceği bir nokta yok. ve helikopter aynı gece yaklaşık olarak 22de uçuyordu.
Same night she was at the party but earlier.
Aynı gece partideydi ama vakit daha erkendi.
All the same, you'll be under your own power by tomorrow night.
Yine de yarın kendi bölgende olacaksın.
You think the night before a Mormon wedding a guy says, "How am I gonna sleep with the same eight women for the rest of my life?"
Sen bir Mormon düğününden önceki gece damadın "Aynı 8 kadınla hayatım boyunca nasıl yatacağım" dediğini mi sanıyorsun?
Friday night the same thing as the car trouble?
Cuma gecesi de mi araban bozulacak?
The same thing happens tonight happened last night.
Dün gece olanların aynısı bu gece de olacak.
Last night, all the clocks in the display case were synchronized to the same time.
Dün gece teşhirdeki bütün saatler aynı zamana ayarlıydı.
Once this shopping mall parking lot emptied out last night, somebody realized this car had been sitting here in the same spot a couple of days.
Dün gece alışveriş merkezinin otoparkı boşaldığında birisi arabanın birkaç gündür aynı yerde olduğunu fark etmiş.
I had this crazy dream last night, and she was wearing the same blouse in it.
Yok bir şey. Dün gece garip bir rüya gördüm.
Every night, it's the same dream.
Her gece aynı rüya.
But if you really can do what you say you can do, then there's a reason you dream the same dream every night.
Ama söylediklerinizi gerçekten yapabiliyorsanız her gece aynı rüyayı görmenizin bir nedeni olmalı.
The same three cars that were there last night.
Dün gecede aynı arabalar vardı.
the same goes for you 21
the same to you 32
the same as you 50
the same one 32
the same thing happened to me 16
the same 389
the same thing 67
the same way 23
the same day 16
night 2638
the same to you 32
the same as you 50
the same one 32
the same thing happened to me 16
the same 389
the same thing 67
the same way 23
the same day 16
night 2638
nightmare 102
nights 96
nightingale 38
nighty 93
nightmares 72
nighter 122
nighthorse 18
nighty night 21
night and day 58
nightcap 16
nights 96
nightingale 38
nighty 93
nightmares 72
nighter 122
nighthorse 18
nighty night 21
night and day 58
nightcap 16
night shift 20
nightclubs 16
night moves 16
nighters 22
night stands 48
night vision 17
night after night 65
night kiss 26
night before last 19
night stand 201
nightclubs 16
night moves 16
nighters 22
night stands 48
night vision 17
night after night 65
night kiss 26
night before last 19
night stand 201