Then you're a fool translate Turkish
41 parallel translation
- Then you're a complete fool.
- Öyleyse sen tam bir aptalsın.
You're a fool, then.
O zaman sen tam bir aptalsın.
Then you're a damn fool!
O zaman siz bir aptalsınız!
So, you're Mr Kay. It's bad enough you made a fool of my wife at Parke Bernet, but then you start spreading these lies?
Bay Kay, karımı aldatmış olmanız yeterince kötü
Then you're a fool.
O zaman aptalın tekisin.
Well, then, you're a bloody fool. You get people in. Get'em out there.
İnsanları buraya çekersin.
If you think I did this, then you're a fool.
Onu benim öldürdüğümü düşünüyorsanız, çok aptalsınız.
You're a fool. Whatever deal I made with him I will then go to Lao and make a better one.
Onunla nasıl bir anlaşma yaparsam yapayım... sonra Lao'ya gidecek ve daha iyisini yapacaktım.
Good,'cause if you're that big a fool, then I have to start looking for a new partner.
- İyi... çünkü eğer bu kadar büyük bir ahmaksan, o zaman yeni bir ortak aramaya başlamak zorundayım.
- Then you're a fool.
- O zaman sen bir aptalsın.
- Then you're a fool.
- O zaman aptalsın.
You may be right. I do not think that is what you want, but if it is what you think then You're a fool you too.
- Belki de öyledir - lNe istersen düşün ama sen de benim kadar aptalsın
There's a really big gap between getting your ass kicked and having a dancing, singing sprite fool you with trickery and then strike your throat before you know that you're even in a fight.
Kıçının tekmelenmesi ile dans edip, aptalca şarkı söylüyor gibi görünüp sen farkında olmadan sinsice yanaşıp boğazına vurulması arasında büyük fark var.
Then you're a fool.
O zaman sen aptalsın.
- Then you're a fool.
- O zaman bir salaksın.
# Then he's a fool You're just as well #
* İyi davranacak sana * * O da aptal o zaman *
#'Cause then you're a fool I'm just as well #
* Bir aptal olduğunu, aynen benim gibi *
Well, if you believe that, then you really have changed, because now you're a fool!
Bundan dolayı değiştiğini düşünüyorsan sen gerçekten artık bir aptalsın!
- Then you're a fool, Officer Parker, because I wasn't attacked.
O zaman deli olmalısın Memur Parker çünkü ben saldırıya uğramadım.
You're a fool. If showing Jenny her dad's watch doesn't work then hopefully this hypergolic propellant booster will make us go fast enough to
Eğer Jenny'e babasının saatini göstermek işe yaramazsa umalım da bu roket yakıtı eklentisi bizi Daryl'in arabasından Jenny'i zamanında çıkarabilecek kadar hızlandırsın.
If you're the type whose blood gets hot over the fool On Dal * rather than the Prince on a white horse, ( * Legendary good natured fool then general ) then, I decline as well.
Eğer Beyaz Atlı Prens yerine şapşalı seçen asabi bir kızsan o zaman ben de istemiyorum.
Then you're a fool.
Öyleyse sen bir aptalsın.
But if you thought you were protecting me, then you're a bigger fool than I ever took you for.
Ama beni koruduğunu düşünerek yaptıysan sandığımdan daha aptalmışsın.
Then you're even more of a fool than I thought you were.
O zaman düşündüğümden daha da aptalmışsın.
Then you're a fool!
O zaman salağın tekisin!
Then you're a fucking fool. I'm telling you.
O zaman salağın tekisin sana söyleyeyim.
Then you're a fool.
O zaman aptalsın demektir.
Then you're a fool.
- İstediğim o tür bir reklam değil.
Then you're a fool.
Aptalsın öyleyse.
Then you're gonna look like a fool.
O zaman aptal gibi görüneceksin.
I mean, if you don't think I can drain a mini bar, have it restocked and do it all again the next night, then you're a bigger fool than I thought you were.
Eğer bir mini barı tamamen tüketip, sonra tekrar doldurtup bunu bir sonraki gece tekrar yapamayacağımı düşünüyorsanız düşündüğümden daha da aptalsınız demektir.
Then you're a fool.
O zaman aptalsın.
Then you're a fool.
Amma aptalmışsın.
Well then, you're a fool.
Pekala, o zaman sen aptalsın.
Well, then you're just as big a fool as I am!
O zaman, sende benim kadar büyük bir aptalsın!
Then you're a bigger fool than I thought.
O zaman sandığımdan daha da aptalsın.
Then you're a fool, Pocket.
- O zaman ahmakmışsın, Pocket.
Then you're a bigger fool than I thought, because I'm gonna find someone that will.
- O zaman sandığımdan daha aptalmışsın çünkü yapacak birilerini bulacağım. - İyi şanslar.
Then you're a fool, Nathan.
Öyleyse aptalsın Nathan.
Then you're a fool.
- Öyleyse, ahmağın tekisin.
then you're an idiot 17
then you're wrong 16
then you're right 18
then you're on your own 16
you're a fool 178
a fool 38
then nearly 94
then don't 282
then prove it 86
then what 1564
then you're wrong 16
then you're right 18
then you're on your own 16
you're a fool 178
a fool 38
then nearly 94
then don't 282
then prove it 86
then what 1564
then i'm leaving 17
then i 166
then you know 40
then it's a date 18
then you 156
then it's settled 125
then leave 77
then i'll wait 16
then do it 228
then yes 211
then i 166
then you know 40
then it's a date 18
then you 156
then it's settled 125
then leave 77
then i'll wait 16
then do it 228
then yes 211