To what end translate Turkish
1,639 parallel translation
To what end, you see.
Hangi noktaya kadar kullanılacağıyla ilgili, anlayacağınız üzere.
Yeah? To what end?
Neye dayanarak?
To what end?
Ne için?
Why? To what end?
Neden, ne amaçla?
What is wrong? Who's to say, really, in the end?
Sonunda kimin ne söylemesi gerektiği.
I'm going to digest them and see what comes out the other end.
... şimdi hazmedeceğim ve bakalım diğer delikten ne çıkacak.
What are the odds that this thing was at the other end of the subspace link that Rodney opened when he went to that lab?
Rodney laboratuara gittiğinde açtığı alt uzay linkinin öbür ucunda bu cihazın olma olasılığı nedir?
To what possible end?
Tam olarak nereye kadar?
A lot of really strange things are happening to you, but trust me- - They won't end until you admit what you did.
Çok fazla garip şey başına geliyor ama inan bana yaptığını itiraf edene kadar durmayacak.
So unless you want Rob to end up dead, you should start telling us what you know.
Rob'un ölmesini istemiyorsan bildiklerini anlatsan iyi olur.
You've got a life to go back to at the end of this - what have I got?
Geri döndüğünde seni bekleyen bir hayatın var- - Ya benim neyim var?
Since we're probably both gonna end up at Hunter after what happened I think we ought to say a proper goodbye.
Gözlerini bile kırptığını sanmıyorum. İkimizde olanlardan sonra "Avcı" daki maceramızın sonuna geldiğimize göre en azından düzgünce elveda dememiz gerektiği kanısındayım.
and what you get is very abrupt end to a party on wheels.
Nihayetinde, hiç beklenmedik şekilde sonlanan bir araba partin olur.
What does it matter whether such a blighted life as mine comes to an end now, next week, next year?
Benimki gibi mahvolmuş böyle bir hayatın şimdi, gelecek hafta, gelecek yıl sona ermesinin ne önemi var ki?
That you stayed behind till the grisly end on New Caprica, so that you could, what? So you could... You could feed information to the resistance.
New Caprica, o korkunç sona sürüklenirken arkaplanda kalmayı tercih ederek, "Direniş" tekilere bilgi sızdırdığını mı anlattın?
Is this really what our practice is coming to? Another high-end Westside clinic catering to an overly exclusive clientele? Well, what should it be?
Gerçekten muayenehanemizin ilgilendiği şey bu mu?
But no matter what happens, no matter what you decide to do I'm going to love you until the end of time. "
"Her ne olursa olsun, neye karar verirsen ver." "Sonsuza kadar seni seveceğim."
Put an end to what?
Neye son vermelisin?
You know what's truly ironic is that what may end up saving mankind at the pinnacle of creation is this very simple primitive bacterium from the slime on the bottom of the ocean, the creature that we were prepared to obliterate
insanlığı kurtarmak için, yok edebilecek bir şey. yaratılışın zirvesi. Çok basit ve ilkel bir bakteri.
At the end of good, all right. Let us what not to eat, I treat.
Mutlu son olduğuna göre bişeyler yiyelim Açlıktan ölüyorum
What an inglorious end to a brilliant career.
Müthiş bir kariyere utanç verici bir son.
You know what it comes down to... the photo at the end of the night.
Gecenin sonunda ne olduğunu biliyorsun fotoğraf çekimi.
You end up seeing what you want to see.
- Başkasıyla karıştırmışsındır. - Görmek istediğin şeyi görüyorsun.
What happened to "a means to an end"?
Hani bu sadece araçtı?
What kind of man gets up in the morning, showers, shaves, and goes to work... not knowing whether he'll be alive at the end of the day?
Nasıl bir adam sabah kalkıp duşunu alır, tıraş olur ve günün sonunda ölüp ölmeyeceğinden emin olmadan işine gider?
All Ray's gotta do is walk into IAB... say what needs to be said, end of fucking story.
Ray'in tek yapması gereken IAB'ye gidip söylemesi gerekenleri söylemesi, bu konu da böylece kapanır.
Like no matter what effort we make to be accepted, we'll still just end up on the roof, feeling like a couple of losers?
Ne kadar çabalasak da kaybetmiş hissiyle çatıda oturuyoruz.
Put an end to what prevented her from being free... her own mother.
Onu özgürlüğünden alı koyan şeye bir son vermek... kendi annesini öldürmek.
I wanna thank my wife for doing what she can to help end this pointless and barbaric charade
Bu anlamsız ve barbarca oynanan oyunu sonlandırmak için elinden geleni yapan karıma teşekkür etmek istiyorum.
With a little more trial and error, there's no end to what we can do!
Biraz deneme yanilma yöntemiyle, yapabileceklerimizin sonu yok!
If the world does come to an end here or wherever, or if it limps into the future, decimated by the effects of a religion-inspired nuclear terrorism, let's remember what the real problem was :
Eğer dünya burda sona erecekse yada her nerdeyse, veya geleceğe topallayarak gideceksek, din odaklı nükleer terör kıyımları olacaksa, gerçek problemin ne olduğunu hatırlayalım o zaman :
In the end, what are we to those ideals we hold most cherished?
Nihai son geldiğinde Tutkuyla bağlandığımız o idealleri ne yapacağız peki?
What a way to end one of the great friendships.
Büyük dostlukları bitirmek için ne harika yol ama...
I don't know what the fucking East End's coming to, do you?
Doğu Yakasının neye geldiğini bilmiyorum, sen?
He did what he wanted to do and he said what he wanted to say and, in the end, he gave you the clearances.
Yapmak istediğini yaptı söylemek istediğini söyledi sonunda da size izinlerinizi sağladı.
Do you know what happens to people without an education? You could end up like...
Okumayanlara ne olur sen biliyor musun?
Our slump at work is going to end but what if something happens to me during the next one?
İşteki düşüşümüz sonunda bitecektir ama ya bir sonrakine kadar başıma bir şey gelirse?
Well, if you end up deciding that's what you want to do, then obviously you're going to have to get a job.
Eğer bunu yapmak istiyorsan kendine bir iş bulmak zorundasın.
By the end of day what we're talking about is the Taliban... with a pipe line for whatever they want... to the U.S, nukes, drugs, bio-weapons, people...
Günün sonunda, biz Taliban'ın boru hatları hakkında... konuşuyoruz. Ne istiyorlarsa alıyorlar... nükleer silah, uyuşturucu, biyolojik silah, insan...
We've been shut up together so long that everyone knows what everyone else is going to say, the punch line of every joke, the end of every story. We're driving each other crazy.
Beraber o kadar uzun süredir kapalı duruyoruz ki herkes bir diğerinin ne söyleyeceğini biliyor, her şakanın her satırını, her öykünün sonunu.
What's to say they don't also find Penny and put an end to this?
O zaman Penny'yi de bulup tüm bu koşuşturmacaya bir son verirler.
I don't want to be left when I'm old and cranky and look like the butt end of a rhino. You know what I mean?
Yaşlı, huysuz olduğumda ve sonunda popom gergedana döndüğünde terk edilen kişi olmak istemiyorum.
What do you think caused these changes that led to that boy's miserable end?
Çocuğun başına gelen bu üzücü sona sence sebep ne olabilir?
- An end to what?
- Ne son bulur?
in the end, she picked a pair very close to what she wanted, of similar colour and which above all, fitted like a glove.
Sonunda, istediği modele ve renge çok yakın bir çift ayakkabı aldı ve her şey den önemlisi ayakkabılar eldiven gibi ayaklarına uydu.
But towards the end of the 19th century in what came to be known in France as the belle époque, a select group of courtesans became, for a short period, the most celebrated and powerful women in the long history of prostitution.
Özellikle 19.Yüzyılın sonlarında Fransa'da "belle époque" * olarak bilinen dönemde bir grup fahişe, kısa bir süre için fahişeliğin uzun tarihinde ki en güçlü ve en ünlü kadınlar oldular.
I was fast but I wasn't a very good scrambler but I watched him and I just picked him apart about what he was doing, then I was scrambling all the way to the end zone, no one would touch me.
Hızlıydım ama iyi bir oyun kurucu değildim ama onu izledim ve neler yaptığını iyice analiz ettim. Sonra topu bitişe götürecek yol boyunca sürdüm ve kimse bana dokunamadı.
The plan to make Friend a new god and end mankind. What does it mean?
Plan, Arkadaş'ı yeni tanrı yapmak ve insanlığın sonunu getirmek.
- In the end he had to speak to Lily. - What did he say?
- Sonunda Lily konuşmak zorunda kaldı.
What if our world is indeed coming to an end?
Dünyamız gerçekten son bulacaksa?
What matters is that when you come to the end of your life, that you're ready for the next one.
Önemli olan hayatınız son bulacağı vakit bir sonraki için hazır olmanızdır.
to what purpose 36
to what do i owe the pleasure 104
to what do we owe the pleasure 28
to what 487
to what do i owe this pleasure 36
to what do i owe this honor 21
to what do i owe the honor 27
ending 49
ended 73
endless 22
to what do i owe the pleasure 104
to what do we owe the pleasure 28
to what 487
to what do i owe this pleasure 36
to what do i owe this honor 21
to what do i owe the honor 27
ending 49
ended 73
endless 22
ends 83
ender 53
enders 31
endurance 18
end of story 551
end of the road 27
end of conversation 21
end of the line 92
end of the week 38
end of the hall 30
ender 53
enders 31
endurance 18
end of story 551
end of the road 27
end of conversation 21
end of the line 92
end of the week 38
end of the hall 30
end of an era 18
end of discussion 146
end of days 17
end of the month 22
end of the day 44
end of 34
end up like me 26
end job 24
endlessly 20
end it 89
end of discussion 146
end of days 17
end of the month 22
end of the day 44
end of 34
end up like me 26
end job 24
endlessly 20
end it 89