End this translate Turkish
13,981 parallel translation
I'm gonna find Reiter, and I'm gonna end this.
Ben Reiter bulmak am, Ve ben bu son edeceğim.
And so I say to you, America, we are going to win this war, we're going to end this depression, and there's no reason to suspect that I cannot walk.
Ve size şunun sözünü veriyorum Amerika ; bu savaşı kazanacağız, bu kasveti sonlandıracağız. Ve de yürüyemediğime dair şüphe duymanız için hiçbir sebep yok.
We could end this thing right now.
Artık buna bir son verebiliriz.
You do whatever it takes to end this.
Sen de bu işi bitirmek için ne gerekiyorsa yapacaksın.
All right, well, I'm gonna end this, him, in this time once and for all.
Ona ve bu konuya, bu zaman diliminde sonsuza dek son vereceğim.
If you plan on blowing this plane up with both of us onboard, it won't end this.
İkimiz de içindeyken bu uçağı havaya uçurmaya niyetliysen bu şekilde bitmez.
Lash saved me so I could end this.
Lash beni kurtardı yani bunu bitirebilirim.
So... end this.
Bitir şu işi.
Marcellus, end this foolishness right now.
Marcellus, bu aptallığa bir son ver hemen.
And you will have it once we've brought this world to its end.
Bu dünyayı yok ettikten sonra istediğini alacaksın.
I've tried harder at this than I ever have at anything, but at the end of the day, I am who those 5 years away turned me into, I'm what they turned me into.
Her şeyden daha çok denedim ama her şeyin sonunda o uzakta kaldığım 5 yılın dönüştürdüğü kişiyim....... onların dönüştürdüğü kişiyim.
As long as you live in it, I have an interest in seeing that this world doesn't end.
Sürece içinde yaşadığımız gibi, Bunu görünce bir ilgi var Bu dünya bitmiyor.
I had hoped that this would end differently.
Bu farklı sona umuyordu.
Are not your forte, and stealing a processor to save the end of the world is not the right time for this conversation.
Ben, ikili sorunların çözümünde iyiyim kalpten bir ama önemli Misiniz değil forte, ve bir işlemci çalmak Dünyanın sonu kaydetmek için
Come on! If this is the end of the world, I don't mind going out like this.
Hadi! Bu dünyanın sonu ise Böyle çıkıyor umursamıyorum.
This really is the end of the world.
Tanrım. Cidden dünyanın sonu.
You see, once connected to this device, you will be able to enter my sleeping mind, where you will end these horrible dreams once and for all.
Bak şimdi, bu cihaza bağlandığında uyku zihnime girebileceksin. Ve orada şu korkunç rüyalarımı ebediyen sonlandıracaksın.
This is Tom Tucker atop a roof, where a local crazy person is preparing to end it all.
Şu an bir çatının tepesindeyim. Bölge sakini bir delinin hayatına son verme girişiminde bulunduğu noktada.
Now this fight will end with your death.
Şimdi, bu kapışma senin gebermenle sona erecek.
But this destruction of time... it's the end of everything.
Ama zamanın yok olması bu, her şeyin sonu.
Guys, if we're going to do this, we need a plan that doesn't end in charades.
Çocuklar, biz bunu yapmak için gidiyoruz eğer, Biz charades bitmiyor bir plana ihtiyacımız var.
In the end, we all have this drive to compete.
Sonuçta, hepimizin rekabet etmek için bu sürücüye sahibiz.
Fitz is on the losing end of this.
Fitz, bunu kaybetmek üzere.
I mean, on principle alone, I can't let this end well for ya.
Yani, mecbur değilim ama sizin için iyi bitmesine izin veremem.
This is an end-of-the-world type deal.
Bu dünyanın sonu tipinde bir olay.
She deserved a better end than this.
Bundan daha iyi bir sonu hakediyordu..
Look, I don't want one more soul on this planet to end up looking like that.
Bak, bu gezegendeki tek bir ruhun bile o hâle gelmesini istemem.
If you don't find a solution to this problem, you're gonna end up looking like one of those mouth-breathers you made.
Eğer bu sorunu çözecek bir şey bulamazsan senin de sonun yarattığın o embesiller gibi görünmek olacak.
Give him this... and end his troubles.
Ver bunu ona ve derdine deva ol.
Is this how all business meetings end?
İş toplantılarının sonu böyle mi biter?
Well, this is not gonna end well for me.
- Bu iş benim için iyi bitmeyecek.
This is gonna be the end of me.
- Bu iş, sonum olacak ya.
At this point... $ 10 million by end of day.
- Şu anda... - Günün sonunda 10 milyonu bulur.
It all comes back to this in the end, doesn't it?
Sonuçta hepsi son buluyor değil mi?
This losing retrograde battle against homosexuals, especially in the glare of that young man's suicide, will put an end to everything.
Eşcinsellere karşı baştan kaybedilmiş bir savaş... Özellikle de o genç adamın intiharının yankısı her şeyi sona erdirecek.
So, uh, when we blow this thing, three continents'worth of people are gonna end up looking like these buggers, yeah?
Bu şeyi patlattığımızda üç kıta değerinde insan bu herifler gibi görünecek, değil mi?
I'd be happy to let this be the end.
Bunun son olmasından mutlu olurum.
I've pondered this... whom to end first :
Yapmam gerektiğinde Bu düşündü. Kime, ilk sonuna kadar
What I need you to do is handle things on this end, all right?
Şu an ihtiyacım olan bunu halletmek, tamam mı?
Now I just got to get things moving in the right direction on this end.
Şimdi bunu bitirmek için.. .. işleri yoluna koymalıyım.
We need to put an end to this.
Bunu hemen bitirmeliyiz artık.
Next time I see you, we're gonna take this badge off and we're gonna see how things end up for you.
- Bir dahaki görüşmemizde rozetini çıkaralım da bakalım o zaman sonuçlar senin için nasıl olacak.
And then it's the end of a beautiful day in the African savannah. Your dad wants to take you up this big hill to see the sunset, but you're too tired, so you just say you're gonna rest in your hotel room.
Ve Afrika savanasındaki güzel bir günün sonunda baban, güneşin batışını izlemen için seni bir tepeye götürmek ister ama sen çok yorgunsundur ve otelde dinleneceğini söylersin.
Now, this is the end game for both of us.
Bu ikimiz için de yolun sonu.
You already know the end of this story...
Hikayenin sonunu biliyorsunuz.
Bruno, this is won't end well...
Bruno, bu işin sonu iyi değil.
And believe me, every mascot knows just how important those awards can be, because if one of the winners were to sign a major league contract, and it is possible that could happen, they could quite possibly end up making a six-figure salary by this time next year.
İnanın her maskot o ödüllerin ne kadar önemli olabileceğini bilir çünkü kazananlardan biri önemli bir ligle anlaşabilir ve bunun olması mümkün gelecek yıl bu günlerde altı basamaklı bir maaş alıyor olabilirler.
Right, but I think, at this point, what's less important is whether or not you hit it, more just where your eyes end up because that's what people'd be looking at.
Doğru, ama bence bu noktada gözlerinin yukarı bakması vurup vurmamandan daha önemli. Oraya bakacaklar.
Anyway, this exam makes no difference in the end.
Her halükarda, bu sınav hiçbir şeyi değiştirmeyecek.
Once this mission is over, the war will end.
Bu görev bittiğinde, savaş sona erecek.
Once we reach this line the war has to end.
Bu çizgiye vardığımızda savaş sona ermeli.
this 8555
this is 5015
this way 5411
this is my bedroom 18
this is your captain speaking 58
this is it 3373
this is important 545
this is bad 606
this is bullshit 584
this one 1756
this is 5015
this way 5411
this is my bedroom 18
this is your captain speaking 58
this is it 3373
this is important 545
this is bad 606
this is bullshit 584
this one 1756
this isn't you 235
this is awesome 376
this is me 479
this is different 405
this is weird 356
this is crazy 1291
this is fun 448
this is a 428
this is ridiculous 1419
this isn't right 330
this is awesome 376
this is me 479
this is different 405
this is weird 356
this is crazy 1291
this is fun 448
this is a 428
this is ridiculous 1419
this isn't right 330
this is for you 917
this is the guy 68
this time 1599
this is not good 352
this is a bad idea 175
this morning 1627
this isn't 241
this is good 1083
this isn't going to work 72
this is serious 534
this is the guy 68
this time 1599
this is not good 352
this is a bad idea 175
this morning 1627
this isn't 241
this is good 1083
this isn't going to work 72
this is serious 534