English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ U ] / Until then

Until then translate Turkish

5,797 parallel translation
- Until then.
- Görüşürüz.
But until then, yeah, I'll take an explanation.
Ama o zamana dek, evet, bir açıklamanı alırım.
Can you hold off The Brotherhood until then?
- Kardeşlik'i o zamana kadar uzak tutabilir misin?
We all are, but until then...
Hepimiz öyle, ama o gün gelene dek...
But you better tell Katie to clear her schedule out Thursday for a date,'cause I am working nights until then, and the following weekend, I am out of town.
Sen de Katie'e Perşembe gününü boşaltmasını söylesen iyi olur. Çünkü o zamana kadar gece vardiyasındayım. Ondan sonraki hafta da şehir dışına çıkıyorum.
Pick me up at the airport tomorrow, and until then, don't do anything.
Yarın beni hava alanından al. O zamana kadar da hiçbir şey yapma.
Until then, take my card.
O zamana kadar, kartımı al.
Until then, don't waste my time.
O zamana kadar vaktimi boşa harcamayın.
Until then I'll improvise.
O zamana kadar doğaçlama takılacağım.
Until then, why don't you go with Moonshade and Stormy.
O zamana kadar neden Ay parçası ve Fırtına ile birlikte gitmiyorsun?
Until then, I will call you when I need you.
O zamana kadar, ihtiyacım olduğunda seni ararım.
She suffers from double inlet left ventricle, which will require immediate heart surgery when she's born and fetal monitoring until then, which is why we've admitted her mom.
Sol ventrikülünde çift emiş var. Doğar doğmaz kalp ameliyatı olacak. O zamana kadar da fetüs gözlem altında tutulacak.
Try not to get mugged until then.
O zamana kadar soyguna uğramamaya çalış.
I'd never... Let myself notice until then.
O zamana kadar bunu fark etmemek için uğraşmıştım.
Until then, our kids chewable had been a blue oval that tasted like dirt.
O zamana kadar, çocuk çiğneme tabletleri... yuvarlak, mavi iğrenç tabletlerdi.
But until then, you do not walk around here giving me the high hat.
Ama o zamana kadar, benim etrafımda bir şey varmış gibi dolaşmayacaksın.
Until then, enjoy the view. Liz.
O zamana dek, bunun tadını çıkart.
Until then, you've still been charged and you're still going to jail.
O zaman kadar tutuklusunuz ve yine de hapse gireceksiniz.
He said he's gonna take care of it, so until then,
Halledeceğini söyledi. O yüzden, o zaman dek...
Until then, let's put down some Hydra robots.
O zamana kadar hadi biraz Hydra robotu parçalayalım.
Yes, well, until then, it is up to Katrina to gather more intelligence.
Evet, pekala, o zamana kadar, her şey Katrina'nın daha fazla bilgi edinmesine kalmış.
Then we need to figure out its meaning, because not gonna stop until he do.
O halde anlamını bulmalıyız, çünkü o zamana dek durmayacak.
My love for Jessica was like a physical thing... an organ that didn't exist until she was born... and then it controlled everything.
Jessica'ya olan sevgim fiziksel bir şeydi, o doğana kadar var olmayan bir organ gibi. Sonra her şeyi kontrol etmeye başladı.
Then the railroad and everything else will have to wait until I bring this town to heel.
O zaman demiryolu ve geri kalan her şey ben bu kasabayı dize getirene kadar beklemek zorunda kalacak.
I bound Steph with the pledges to obey any order but to forget it. wait until your energy is just about to run out and then fire straight ahead "?
Oyun başlamadan önce Steph ile kuralları kısıtladım ki Shiro'nun belirlediği kurallara uysunlar. Aşk gücünüz bir kez daha yenilediğinde..... enerjiniz tükenmeye yakınken dosdoğruca karşıya ateş edin "?
Until I couldn't color in the lines the way that he wanted me to, and then I was gone.
Benden istediği şekilde davranmayınca postalandım.
And after kidnapping her, he brought her to that room and beat her up until she lost consciousness, then kept her there.
Onu kaçırdıktan sonra odaya götürüp bilincini kaybedene kadar dövmüş. Sonra orada tutmuş.
I'm gonna wait until the commercial loan comes through, and then I'm gonna sit the boys down and I'll tell them the good news.
Ticari kredi gelene kadar bekleyeceğim ve oğullarımla beraber oturup onlara güzel haberi vereceğim.
So, what, you weren't gonna pack up until then?
Ne yani?
I haven't talked to you since then, until you tag yourself as my breast-feeding baby on Facebook.
Ta ki kendini emzirdiğim bir bebeğe etiketleyene kadar.
- And I never knew it until then.
O zamana kadar ben de bilmiyordum.
You went down a path with the best intentions, and then it just got worse and worse until it was too late.
- Evet. Sen iyi niyetle bir işe başladın ama her şey için geç olana kadar işler hep kötüye gitti.
When you get the shout to move up, don't go straightaway, there'll be a burst of gunfire, wait until it stops, and then go.
İlerle komutu geldiğinde hemen kalkma. Atışlar durana kadar bekle, sonra çık.
Wait until the line end of their mine is detonated, then we all go together.
Son mayın hattı patlatılana kadar bekleyin sonra beraber ilerleyeceğiz.
Which is all fine and dandy until something like this happens and then it's bullshit.
Ki bu iyi bir şey ve hatta gösterişli de, tabii böyle bir şey olana dek ve sonrasında saçmalık oluyor.
Until their own identity was the bad idea, and then it wasn't even them clenching their fists anymore.
Kendi kimliklerinin bile kötü bir şey olduğunu ve yumruklarını kendilerinin sıkmadığını kendilerine inandırana kadar.
And then you hypnotize the poor bastard until he literally doesn't even know who he is.
Sonra zavallı piçi kendisini tanıyamayana kadar hipnotize ettiniz.
You heat it all up until there is a gloomy smoke, and then you have...
Hepsini pişiriyorsun... Ta ki, kara duman çıkana kadar, ve sonra...
Mercury was one of S.T.A.R. Labs'major competitors until our little setback, and then it catapulted to the forefront led by Dr. Christina McGee, brilliant but egocentric physicist.
Mercury bir zamanlar Star Laboratuvarları'nın en büyük rakiplerindendi, ta ki yaşadığımız aksiliğe kadar. Sonra Dr. Christina McGee öncülüğünde birden en öne geçtiler. Zeki ancak egoist fizikçi.
So I, uh, volunteer at the hospital until, like, 2 : 00, and then I figure we can carpool to the party at the swimming hole.
Düşündüm de atlama yerindeki partiye katılabiliriz.
Then it's up to Hodgins until I get the bones.
- O zaman Hodgins yapacak. - Kemikler gelene dek.
Then this can definitely wait until tomorrow.
O zaman bu, kesinlikle yarına kadar bekleyebilir.
Look, I'll stay with you until we finish this case, but then I'm gonna find a new job.
Tabi, UNICEF elçisi olmadığım için düş kırıklığına uğradım, ama.. farklı şekillerle, votka elçisi daha fazla insana yardım eder.
I hit a peacock on my way here and then I held it in my arms until it died.
Yolda bir tavus kuşuna çarptım ve ölene kadar onu kollarımda tuttum.
Then we'd play in the snow on your street until dark.
Sonra senin sokağında akşama kadar oynayacaktık.
If Stone wanted Erin Wilson freed from prison, then why would he wait to mention the Maldives until later?
Eğer Stone Erin Wilson'ın hapisten çıkmasını istiyorsa Maldivler'e gitmesini neden o kadar geç söylesin ki?
We need to go to Jessica Holder's apartment building and try every lock until we find what this opens and then divine her connection to whatever's inside.
Jessica Holder'ın apartmanına gitmeliyiz. Ve ta ki açana kadar her kilidi denemeliyiz ve sonra da onun içerideki kişiyle bağlantısını bulmalıyız.
that's, you know, that's easy until you start listening and then try and learn it.
Kolay iş. " der. Ta ki dinleyip de kendiniz öğrenmeye kalkana kadar.
Every now and then we would drive down Sixth Street and, you know, check it out during the day, but I didn't know all this stuff was happening until I went down for my friend Eve's birthday party
Arada sırada 6. Caddeye giderdik. Gün içinde bir göz atardık.
My handlers want to wait until you use the courtroom shooting to humanize yourself and then we'll leak that you were, in fact, sleeping with your boss.
Yöneticilerim kendinizi insancıl göstermek için duruşma salonu vurulmasını kullanana kadar bekleyecek ve sonra da aslında,... patronunuzla yattığınızı sızdıracaklar.
Perhaps, then, until our mission is complete we are both better off considering ourselves in the roles we have to play in this war.
Pekala öyleyse, bu savaştaki görevlerimiz bitene kadar rollerimizi oynamaya devam edelim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]