English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ W ] / Walk of shame

Walk of shame translate Turkish

143 parallel translation
If we get art on the two kids at the walk of shame, it's'Gotcha!
Görsel malzememiz olursa, "Yakaladık!"
That morning at 7 : 00 a.m as I walked the Walk of Shame back to my apartment....
Sabah saat 7 : 00'de daireme doğru utanç yürüyüşü yapacaktım ki...
The walk of shame... she's not to blame. Who could resist the Kok?
Utanç yürüyüşü, haklı ama Kim dayanabilir bir K.O.K.'a?
Walk of shame...
Utanç yürüyüşü.
The walk of shame,
Utanç yürüyüşü.
I take it you saw my "Walk of Shame" on the news?
Anlaşılan haberlerde utanç turumu görmüşsün. Nasılsın?
One more hour and this might actually constitute a walk of shame.
Bir saat daha gecikseydin, bir haltlar karıştırdığından emin olacaktım.
The walk of shame.
Utanç yürüyüşü
Do the walk of shame to school this morning?
Bu sabah da zorunlu olarak okula böyle geldin yani?
You must be the only student who didn't see my walk of shame in person.
Okuldan nasıl utanarak çıktığımı göremeyen tek öğrenci sen olmalısın.
Annette, no one looks forward to the walk of shame, but the sooner, the better.
Annette, kimse utanç yürüyüşüne istekli olmaz. Ama ne kadar çabuk o kadar iyi.
The walk of shame.
Utanç yürüyüşü.
The walk of shame, man.
Bu utanç yürüyüşü dostum.
... which some of you might call the "walk of shame."
Bazılarınız buna "utanç yürüyüşü" diyebilir.
YOU WOULD'VE SPARED YOURSELF THE WALK OF SHAME BACK TO THE KITCHEN.
Eğer yazmış olsaydın, mutfağa dönme utancından kurtulurdun.
- Is this the walk of shame?
Bu da utanç yürüyüşün mü?
I don't think a woman running for office should be bragging about making the walk of shame from her lover's apartment to her car at 6 : 30 in the morning, praying that nobody sees her.
Onlar için çalışan bir kadının sabah 6 : 30'ta sevgilisinin evinden kimse görmesin diye dua ederek utanç içinde arabasına yürürken çıkıp bunu da gururla anlatabileceğini hiç sanmam.
Then comes the "Oh, my God, I can't believe " I'm gonna have sex with the same person for the rest of my life " stage. And that's when you head to the nearest frat house, ditch your undies, and then the next morning do the walk of shame to your Beamer.
Sonra : "Aman Tanrım, hayatımın geri kalanında aynı kişiyle yatacağım" aşaması gelir, bu yüzden en yakın erkek yatakhanesine gider, iç çamaşırlarından kurtulur ve ertesi sabah da BMW'ne doğru utanç yürüyüşü yaparsın.
I Am Doing The Walk Of Shame With My Mother.
Annemin utancının gölgesiyle yürüyorum.
they stayed so late that marshall crashed on jeff's couch, and the next day, marshall took part in a sunday morning tradition as old as the city itself the walk of shame, the long journey home after doing something you regret
O kadar çok kaldılar ki Marshall Jeff'in kanepesinde uyuyakaldı, ve diğer sabah, Marshall şehir kadar eski olan bu pazar sabahı geleneğindeki yerini aldı.
Heard the cops took Pratt on a walk of shame.
Polisin Pratt'i kelepçeleyip götürdüğünü duydum.
Oh, walk of shame, walk of game- - what up?
Oh, utanç yürüyüşü, galibiyet yürüyüşü... Ne haber?
Just... seeing you do the walk of shame.
Sadece... aynı kıyafetlerle çıkışını izlemek...
It's my mom doing the walk of shame.
Annem utanç yürüyüşünü yapıyor.
I was getting ready to do my walk of shame.
Utanç yürüyüşümü yapmak üzereydim.
Look who just got inducted into the walk of shame.
Sefahat dünyasına adım atana bakın.
Two-day walk of shame outfit.
O rezil kıyafetlerle 2 gün dolaştım.
Yes, these are the same clothes I wore last night, And no, I am not doing the walk of shame.
Evet, bunlar dün gece giydiğim kıyafetler ve hayır, bu utanç yürüyüşü değil.
Guys, check out the on-call room walk of shame.
Millet, nöbetçi doktor odası müdavimlerine bir bakın.
It's called the "walk of shame," not the "lie there in bed next to me of shame."
Buna "utanç yürüyüşü" denir "utançtan yatakta yanımda yatış" değil.
It's not a walk of shame if someone does it with you.
Seninle ilişkiye giren biriyle yürümek, utanılacak bir şey değil.
It's a long walk of shame from here to Nate's.
Buradan Nate'lere gitmek senin için uzun bir utanç yürüyüşü olacak.
Did I just catch you on a walk of shame?
İş üstünde mi yakaladım?
- I am assuming - Ah. from this walk of shame... that you and your high sool sweetheart Chet
Öyle düşünüyorum ki bu mahçubiyet yürüyüşü lise aşkın Chet ile tamamını "sohbet" ederek geçirdiğin güzel bir geceyi gösteriyor.
Look who's doing the walk of shame now.
Bu sefer mahçubiyet yürüyüşünü kim yapıyormuş.
Total walk of shame.
Bu kadar belli etme bari.
Yeah, you're damn right it's a walk of shame.
Evet, çok haklısın, belli ediyorum.
- Was that a walk of shame?
- Utanç yürüyüşü müydü bu?
Look, cancel your walk of shame.
Bak, utanç yürüyüşünü iptal et.
Was that a walk of shame?
Utanç yürüyüşü müydü bu?
Walk of shame to the car under cover of darkness.
Kanepede seks sonrasında karanlıkta arabaya mahçup bir yürüyüş
Yeah, if you were hoping to do the walk of shame in private, you're out of luck.
Aynen. Bu "utanç yürüyüşünü" kimse yokken yapmayı umduysan şanssızsın.
Well, right now Alex and loretta are making the walk of shame down the hallway.
Şu an Alex ve Loretta, utanç içinde koridoru yürüyorlar.
- You're on the walk of shame.
- Utanç içinde yürüyorsun.
You'd be embarrassed and humiliated in front of a large group of people and have to walk out in shame with your tail between your legs.
Tanımadığın bir grup insan karşısında küçük düşersin, rezil olursun ve kuyruğunu bacaklarının arasına alarak oradan kaçmak zorunda kalırsın.
And as a final humiliation, you must walk home naked dragging behind you the Stone of Shame.
Ve son aşağılama olarak, Utanç Taşını çıplak sürüyerek eve dönmek zorundasın.
Let me conclude, before I walk out of here in all my "shame" by saying one thing to you. I'll say it three times for emphasis :
Tüm "utancımla" çıkıp gitmeden önce size son bir sözüm var.
- The walk of shame, she found her fame, and now she takes the walk!
Gülümse.
00, 00 : 53 : 56 : 00, It should be called the Hollywood Walk of Shame.
Aslında Hollywood yazısını güven verici buluyorum.
And that's why I feel like no woman should ever walk out of an abortion clinic with her head hung down in shame.
İşte bu yüzden hiçbir kadının bir kürtaj kliniğinden... başını utanç içinde eğerek çıkmaması gerektiğini düşünüyorum.
He'll eat the walk of a woman with no shame.
"Bir kadının yürüyüşünü yiyecek hiç utanmadan."

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]