Want a coffee translate Turkish
690 parallel translation
God, I haven't even asked if you want a coffee.
Ne aptalım! Kahve isteyip istemediğini bile sormadım.
Do you want a coffee?
Bir kahve ister misin?
If you want a coffee...
Bir kahvemi için!
If I can have a bath I want a coffee.
Eğer banyo yapabileceksem, kahveye hayır demem.
Want a coffee afterwards?
Kahve ister misin?
Want a coffee?
Kahve ister misin?
- I don't want a coffee.
- Kahve istemiyorum.
- No, I want a coffee.
- Hayır, kahve istiyorum.
- Want a coffee?
- Kahve ister misin?
You want a coffee?
Kahve ister misin?
Come to me when you want a coffee.
- Kahve istersen yanıma gel.
I want you to make a good deal of strong coffee... and bring it up to Captain Butler. I'll go and see Miss Scarlett.
Gidip sert bir kahve yapmanı ve Yüzbaşı Butler'a getirmeni istiyorum.
Don't you... don't you want a cup of coffee?
Bir fincan bir fincan kahve içmez miydiniz?
You want a cup of coffee?
Kahve ister misin?
You don't want to be roasted like a coffee bean, do you?
Kahve çekirdeği gibi kararmak istemezsin, değil mi?
- Stop it. - Want a cup of coffee?
- Bir fincan kahve alır mısınız?
All I want is my own name and a job to buy sugar for my coffee.
Tek istediğim soyadım ve kahveme şeker almamı sağlayacak bir iş.
All of a sudden you want a cup of coffee.
Birdenbire canın kahve çekti.
- You want a cup of coffee? - Ah.
Bir fincan kahve ister misin?
Don't you want to go out and get a cup of coffee?
Kahve almak ister misin?
Man, all I want is something hot to drink... a cup of coffee or a shot of whiskey. Huh, Jordan?
Tek istediğim içecek sıcak bir şey bir fincan kahve veya bir duble viski.
If you want to take a coffee, you enter, and the owner looks up from his greasy counter. You just been deprived of your rights.
Bir fincan kahve istersin kapıyı açıp içeri girersin ve patron tezgâhın arkasından öyle bir bakar ki bütün haklarını kaybetmiş gibi hissedersin.
Don't you want a cup of coffee?
Bir fincan kahve istemiyor musunuz?
One day a tiny man entered a North Zone cafe and said, "l want a cup of very hot, sweet coffee..."
Birgün çelimsiz adamın teki bir Kuzey Bölgesi kafesine girmiş... "Bir bardak çok sıcak, şekerli kahve istiyorum..." demiş.
So, on the fourth day when the tiny man said, "l want a cup of very hot, sweet coffee..."
Böylece, dördüncü günde... çelimsiz adam, "Bir bardak çok sıcak, şekerli kahve istiyorum..."
- You want a cup of coffee.
- Kahve istiyorsundur.
- L want a cup of coffee.
- Kahve istiyorum.
- Do you want a coffee?
- Kahve ister misin?
As long as we're rapping it out on your terms... everything's OK, but the minute I have a question... or I want to know something specific from you... you either shine me on or go out for coffee.
Seninle kişisel ilgisi olmayan bir iş olduğunda her şey yolunda ama ne zaman seninle ilgili özel bir şey sorduğumda ya da öğrenmek istediğimde ya beni tersliyor ya da kahve almaya gidiyorsun.
With a coffee pack in one hand and your sales list in the other I want you to be one long line of shining success.
Bir elinizde kahve poşeti diğerinde satış listeniz... Sizlere başarılarla dolu satışlar dilerim.
I want to get you a cup of coffee.
Sana kahve getireceğim.
You want a cup of coffee or somethin'?
Bir fincan kahve ya da başka bir şey ister misin?
Want a cup of coffee?
Bir fincan kahve?
Anybody want a little more coffee?
Kahve isteyen var mı?
You want to have a cup of coffee or something?
Bir fincan kahve veya birşey ister misiniz?
Well, you want a cup of coffee?
Kahve alır mısın?
I want to make a cup of coffee.
Kahve yapmak istiyorum.
- You want a cup of coffee?
- Kahve ister misin?
If you don't want a bus, how about some coffee?
Eğer bir otobüs istemiyorsan, bir kahveye ne dersin?
Did you want a cup of coffee?
Kahve mi istemiştin?
- You want a cup of coffee?
- Bir fincan kahve?
I want black coffee and cutlets and a couple of cheap sausages
Kahve, pirzola ve ucuzundan sosis istiyorum.
Friday, want some coffee, a piece of bread, some paté?
Cuma, kahve ister misin, bir parça ekmek, biraz ezme?
Do you want to get a coffee?
Kahve ister misiniz?
- Want a cup of coffee, Nick?
- Kahve ister misin, Nick?
First, I want some more coffee and a chicken sandwich.
Öncelikle, kahve ve tavuklu sandviç istiyorum.
Come on. I could use a shot of morphine... if you've got it. Sit down uh, do you want some coffee?
Otursana, kahve ister misin?
Uh... want a cup of coffee?
Ah... kahve ister misin?
You want to get me a cup of coffee?
- Bana bir kahve yapar mısın?
You want a cup of coffee?
Bir fincan kahve ister misin?
You don't want to drink a coffee with me?
Benimle bir kahve içmek istemez misiniz?
want a cup of tea 22
want a ride 51
want a lift 32
want a bite 34
want a beer 77
want a smoke 19
want a drink 181
want anything 31
want a cigarette 30
a coffee 80
want a ride 51
want a lift 32
want a bite 34
want a beer 77
want a smoke 19
want a drink 181
want anything 31
want a cigarette 30
a coffee 80
coffee 1657
coffee or tea 19
want to come 83
want some tea 31
want to watch 20
want to come along 22
want to go 45
want some 350
want some water 39
want some coffee 102
coffee or tea 19
want to come 83
want some tea 31
want to watch 20
want to come along 22
want to go 45
want some 350
want some water 39
want some coffee 102