Wasn't so bad translate Turkish
557 parallel translation
I told her it wasn't so bad out here because there was always a lot of us together.
Ona buranın kötü olmadığını söyledim ; çünkü her zaman hep beraberdik.
That wasn't so bad, was it, now?
Artık o kadar kötü değil, değil mi?
Still, she, uh — she wasn't so bad.
Hiç fena değildi.
That wasn't so bad.
O kadar kötü değildi.
Yes, I wasn't so bad then, was I?
Evet, pek de fena değil, öyle mi?
That wasn't so bad, was it?
Çok acımadı değil mi?
Oh, it wasn't so bad at the time, Master Clive, there was so much to do.
Çok kötü değildim Efendi Clive. Yapacak çok şey vardı.
There, now that wasn't so bad.
- Çok da kötü değilmiş, değil mi?
The cooking wasn't so bad, but the sewing!
Aşçılık o kadar kötü değildi, ama dikiş nakış dersi!
John's idea wasn't so bad.
John'un planı çok kötü değildi.
She had a little water, so it wasn't so bad till yesterday.
Hiç suyu kalmamış durumda. Düne kadar çok kötü değilmiş.
I wasn't so bad.
Hiç fena değildim.
BUT IT WASN'T SO BAD.
Çok kötü değildi.
Oh it wasn't so bad
O kadar kötü değildi. Kimse onu mühimsemedi zaten.
That wasn't so bad. was it?
Çok kötü değildi değil mi?
- It wasn't so bad.
- O kadar kötü değildi.
That fellow wasn't so bad.
- Evet, o kadar da kötü değildi.
It wasn't so bad all these years when you were mad about women who didn't count.
Şu ana kadar olanlar kötü sayılmazdı, gelip giden kadınlar önemsizdi.
Well, at first it wasn't so bad, because I had hopes that the trouble I was having was only temporary,
İlk başta o kadar da kötü değildi, çünkü çektiğim sorunların geçici olduğundan ümitliydim.
She wasn't so bad.
O kadar da kötü değildi.
- She wasn't so bad-lookin'.
O kadar çirkin değildi.
Prison wasn't so bad.
Hapishane o kadar da kötü değildi.
It wasn't so bad, really.
Bu katlanılabilirdi, gerçekten.
- Wasn't so bad.
- Fena değildi.
That wasn't so bad, was it, son?
O kadar da kötü değilmiş, değil mi oğlum?
But it wasn't so bad until he put a name to it.
Ama, ismini koyuncaya kadar o kadar kötü görünmüyordu.
- Some evening, huh? - No, no, it wasn't so bad, captain.
- İlginç bir geceydi ha?
And Catherine will say, "Oh, it really wasn't so bad."
Ve Catherine, "O kadar da kötü değildi." diyecek.
Well, that wasn't so bad, but when I walked in the back room and saw what you had stacked there.
Arka odaya girip, oraya yığdığın eşyaları gördüğümde, durum çok da kötü değildi.
That wasn't so bad, was it, beanpole?
Gördüğünüz gibi, hiç de zor olmadı.
Wasn't so bad, was it?
Fena değildi, değil mi? Şimdi, ben onu fırlatacağım.
Wasn't so bad, was it?
Çok kötü değildi, değil mi? - Kim güldü?
Well, that wasn't so bad.
O kadar kötü değildi.
That wasn't so bad, was it?
O kadar da kötü değil di ha?
- Now, it wasn't so bad?
- O kadar da kötü değilmiş, değil mi?
- Phyllis, that wasn't so bad, was it?
- O kadar da kötü değildi, değil mi?
I found it in that little room that we thought was a cupboard, so Mrs. Viney wasn't so bad after all.
Şu ilerdeki küçük odada buldum. Yani Bayan Viney o kadar da kötü değilmiş.
It wasn't all so bad, was it?
O kadar da kötü değildi, ha?
That wasn't so bad, was it?
Canın acımadı, değil mi?
You see, that wasn't so... bad.
Gördün mü, zannettiğin kadar...
That wasn't so bad.
Annem etrafındayken olay neydi acaba?
Hey, three moans wasn't bad so far, about an hour and a half.
Bir buçuk saatte üç kıskançlık belirtisi hiç de fena değil.
Well, that wasn't so bad.
O kadar da kötü bir şey değil.
- Now, that wasn't so bad, was it?
- Bak, o kadar kötü değilmiş, değil mi? - Evet.
Come on. Now that wasn't so bad, was it, Barney, huh?
Hadi.
That wasn't so bad, was it?
O kadar da kötü değildi, değil mi?
It wasn't so bad a couple of years back.
Bir kaç yıl önce o kadar da kötü değildi.
It wasn't so bad.
O kadar kötü değildi.
It wasn't so bad.
Hiç kötü değildi.
He wasn't so bad, actually.
Aslında fena bir tip değil.
THAT WASN'T SO BAD, WAS IT, JAMES?
O kadar da korktuğun gibi olmadı, değil mi James?
badges 25
bad things happen 44
bad man 40
bad guy 57
bad dog 109
bad night 21
bad timing 81
bad people 36
bad day 94
bad cop 123
bad things happen 44
bad man 40
bad guy 57
bad dog 109
bad night 21
bad timing 81
bad people 36
bad day 94
bad cop 123
bad joke 26
bad habit 17
bad wolf 29
bad luck 245
bad time 67
bad dream 41
badge number 32
bad things 60
badgering 26
bad move 45
bad habit 17
bad wolf 29
bad luck 245
bad time 67
bad dream 41
badge number 32
bad things 60
badgering 26
bad move 45