Watch your eyes translate Turkish
127 parallel translation
Put that bar there, and watch your eyes because it might be nasty.
Levhayı oraya koy, ve gözlerini dört aç. Çünkü sonuç kötü olabilir.
Watch your eyes, Jerry.
Gözlerine dikkat Jerry.
Watch your eyes.
Gözüne dikkat et.
Watch your eyes, children.
Gözlerinize dikkat edin çocuklar.
Watch your eyes.
Gözlerini koru.
Watch your eyes!
Dikkat et! Gözüne girmesin!
- Watch your eyes.
- Gözlerine dikkat et.
Watch your eyes.
Gözlerine dikkat et.
Nights on watch, I'll see you like this, Loxi... with your hair catching fire in the sunset... and that look in your eyes 10 fathoms deep.
Seni böyle görmem için gece nöbet tutuyor, Loxi. Saçların günbatımında alev alev yanarken. Ve gözlerindeki o bakış, 10 kulaç derinliğinde.
( WHISPERING ) Watch her carefully. Don't take your eyes off her.
Dikkat et, gözünü ondan ayırma.
Just watch your partner's eyes grow dewy
Eşinin gözlerindeki pırıltıya bakarsın
You don't know what it's like to watch somebody you love just crumble away bit by bit and day by day in front of your eyes.
Sevdiğin birinin gözlerinin önünde azar azar, günden güne... yok olup gittiğini görmek... nasıl bir şey bilemezsin.
I listen to you, and I watch your face, and I know what you're saying, but your eyes keep me from believing it.
Seni dinliyorum, yüzüne bakıyorum söylediklerini anlıyorum ama gözlerin inanmamı engelliyor.
Now look, son, you keep your eyes on that watch.
Oğlum, gözün saatinde olsun.
Watch it! You can cry your eyes out, I've had it!
Ağlamaktan gözlerin şişti!
Today you sell the ring, tomorrow the chain, in seven days the watch, and in 77 days you won't have even your eyes to weep with.
Bugün yüzüğünü, yarın zincirini yedi gün içinde saatini satacaksın. Ve 77 gün içinde ağlamaktan gözünde yaş bile kalmayacak.
Keep your eyes on the watch.
Gözünü saatten ayırma.
Especially use your eyes and watch your petrol gauges.
Özellikle gözlerinizi kullanın ve benzin göstergelerinize dikkât edin.
Watch it, or else your eyes might get plucked out.
İşine bak, yoksa senin de gözlerini çıkarıp alırım.
He just sits there and laughs and watch while you're sittin'there all tied up... and snakes are eatin'your eyes out.
Onların elleri kolları bağlıyken ve yılanlar gözlerini yerken, o da oturup onlara gülerdi.
Is it all right if I watch you when you have your eyes shut and when you can't see me?
Gözlerin kapalıyken ve beni göremiyorken... seni izleyebilir miyim?
Any of you who can't watch it... keep your eyes shut or turn round!
İzleyemiyorsanız gözlerinizi kapatıp arkanızı dönün!
Open your eyes and watch closely.
Gözlerinizi açık ve iyi bakın.
Watch here binge and purge before your very eyes.
Şuan bakın bağırsakları tamamen boş gibi.
Baby, don't watch too much TV. It's bad for your eyes.
- Bebeğim, fazla televizyon izleme.
Keep your eyes clear to watch over my betrothed.
Gelinine dikkat edesin diye, gözlerin berrak olmalı.
Watch the bull's-eye grow in front of your eyes.
Hedef gözünüzün önünde büyüsün.
Watch as if you had the eyes of your victims.
Kurbanlarının gözüne sahipmişsin gibi izle şimdi.
Do you always watch sunsets with your eyes shut?
Günbatımını daima kapalı, Gözlerle mi izlersin?
If you watch the film close, keep your eyes real close...
Görüntüyü yakından izlerseniz, evet çok yakından izlemelisiniz.
Just close your eyes and watch your body. Let all the tension drain away.
Sadece gözlerini kapat ve vücudunu hayalet tüm gerilim üstünden atmalısın.
When I catch you, I'm gonna pull out your eyes and shove'em down your pants... so you can watch me kick the crap outta you!
Senin kim olduğunu bulursam, gözlerini çıkarıp pantolonuna sokacağım böylece seni tekmelerken beni izleyebilirsin!
Look in the eyes that will watch you swinging from that rope, my ears will hear the crack of your neck breaking,
Sen asılırken seni görecek olan gözlerime bak. Kulaklarım boynunun kırıldığını duyacak.
I mean. to watch your husband almost choke to death right in front of your very eyes- - Sidebar?
Yani, neredeyse kocan gözünün önünde boğularak ölüme gidiyor.
I s hard to watch people you came from waste away before your eyes.
Kanını taşıdığın insanın gözünün önünde erimesini izlemek acı.
I know that every night you go home to your horrible little apartment... and you eat your little frozen dinner and you make your little bowl of popcorn... and you watch TV and you can't keep your eyes open anymore.
Biliyorum ki, her gece eve gidip şu korkunç apartmanına... dondurulmuş yemeğini yiyor ve patlamış mısır'ını yapıyor... ve gözlerin açılmayana kadar televizyon seyrediyorsun.
What it is to watch your home burn down before your very eyes?
Gözlerinin önünde evinin yanıp kül olduğunu görmenin ne olduğunu?
The ship is around here somewhere, but remember, it's mostly buried, so keep your eyes open and watch your step.
Gemi buralarda bir yerde, ama unutmayın, toprağın altında, gözlerinizi açın ve adımlarınıza dikkat edin.
Your eyes to a sunglass company, your arm to a watch company.
Gözlerini güneş gözlüğü, kollarını saat şirketleri.
The reason we're doing it like this, Clarice... is because I like to watch you as we speak, with your eyes open.
Böyle yapmamızın nedeni Clarice... senikonuşurken, gözlerin açıkken seyretmeyi seviyorum.
Watch out for your eyes.
Gözlerine dikkat et.
I'll watch you from the security center. I'll be your eyes and ears.
Sizi güvenlik merkezinden izleyerek, gözünüz ve kulağınız olacağım.
Keep your eyes on your watch
Saatini izle.
Your Majesty, I cannot bear to watch this with my own eyes.
Majesteleri, bunu kendi gözlerimle seyretmeye tahammül edemem.
But to watch your father, your hero, just... dissolve right before your eyes...
Ama babanı izlemek, kahramanının... gözlerinin önünden yok olmaya başlaması.
Open your eyes and watch the game!
Gözlerini açta oyunu izle!
Now watch as your last line of defense is ripped to shreds before your eyes.
Son kalen de gözlerinin önünde yıkılacak.
Protect her like your own eyes, and watch over her.
Ona gözün gibi bak. Onun üzerine titre.
Suffice to say that it turns out, at first, it's endearing to watch them bounce off of the walls, but man, you take your eyes off them for one second, and...
Görünüşe göre, ilk başlarda onların duvardan duvara koşmaları çok sevimli, ama bir saniye gözlerini onlardan ayırıyorsun ve...
Your eyes will watch over us.
- gözlerin bizi izley ecek
Your eyes will watch over us.
- gözlerin bizi izleyecek.
watch your mouth 281
watch your tone 44
watch your step 464
watch your back 240
watch your language 95
watch your six 28
watch yourself 314
watch your head 255
watch your tongue 39
watch your hands 28
watch your tone 44
watch your step 464
watch your back 240
watch your language 95
watch your six 28
watch yourself 314
watch your head 255
watch your tongue 39
watch your hands 28
watch your feet 51
watch your fingers 29
watch your backs 41
watch yourselves 18
your eyes 192
eyes 364
eyes on the prize 41
eyes on me 42
eyes up 51
eyes up here 21
watch your fingers 29
watch your backs 41
watch yourselves 18
your eyes 192
eyes 364
eyes on the prize 41
eyes on me 42
eyes up 51
eyes up here 21
eyes open 53
eyes here 16
eyes on the road 42
eyes down 32
eyes forward 43
eyes front 76
eyes on 29
eyes closed 32
eyes here 16
eyes on the road 42
eyes down 32
eyes forward 43
eyes front 76
eyes on 29
eyes closed 32