English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ W ] / We'll see you

We'll see you translate Turkish

4,390 parallel translation
We'll see when you get back.
Döndüğünde bakarız.
Good night, Kate. We'll see you at work.
İyi geceler Kate.
We'll see you soon.
Yakında görüşürüz.
You see, by focusing our attention on outreach as much as fundraising, then we'll be able to tell the people of our community what Hope West Children's Hospital really stands for.
Yani biraz sosyal yardım işine de odaklanmamız lâzım Sadece para toplamak yeterli olmuyor, cemiyetimizde bulunan insanlara Hope West Çocuk Hastanesinin ne amaçla kurulduğunu da anlatmamız gerekiyor.
So, we'll see you this evening?
Öyleyse bu akşam görüşürüz?
- Sweet, maybe we'll see you.
- Güzel, belki seni görürüz.
We'll see you guys back at the house!
Evde görüşürüz çocuklar!
We'll take the world quite by surprise, you'll see.
Dünyayı gafil avlayacağız, göreceksin.
We'll see how much you can cope with.
Bakalım buna ne kadar dayanacaksın.
Sorry we couldn't meet again, old Crookygrin but I'm sure I'll see you soon.
Tekrar bira araya gelemediğimiz için üzgünüm Yaşlı Crookygrin ama yakında görüşeceğimizden eminim.
Let me go check the schedule, see what time we'll get this out to you, okay?
Gidip programi gözden geçireyim. Bunlari ne zaman hazir edebilecegimize bir bakayim tamam mi?
If you can make them trust you, maybe we'll see that sunrise together someday.
Sana güvenmelerini sağlayabilirsen belki bir gün, gün doğumunu birlikte izleriz.
And we've been staying up late every night, wondering what it'll be like to see you live.
Her gece ayakta dikilip seni canlı görmenin nasıl bir şey olacağını düşünüyoruz.
Do you think we can see where you'll be working?
Çalışacağın yeri görebilir miyiz?
We'll see you outside.
Dışarıda görüşürüz.
We'll see you very soon, okay?
Yakında görüşürüz, tamam mı?
We'll see how she won't marry you.
Seninle nasıl evlenmeyecekmiş göreceğiz.
We'll see you next time.
Gelecek sefere görüşürüz.
But you told me that you didn't like him anymore. What does it matter? Like I said, we'll see on New Years.
Ama bana ondan hoşlanmadığını söylemiştin ne farkeder, zaten yeni yılda görüşeceğiz
- Well, why don't you have Jake come by for a half-day tomorrow, and we'll see how it goes.
- Jake'i yarın yarım günlüğüne getirip işlerin nasıl gideceğine bir bakmaya ne dersiniz?
We'll see you at noon?
- Öğlen görüşürüz.
And we'll see you Monday.
Pazartesi görüşürüz..
We'll see if anyone takes you up on that.
Herkesin sizi anlayıp anlamadığını göreceğiz.
We'll see if you have contractions during the most demanding physical activities.
Efor gerektiren fiziksel aktiviteler sırasında kalbinizin sıkışıp sıkışmadığını tespit etmeye çalışacağız.
Let's see your real one, unless you want me to call Mum and Dad, we'll do this down the station.
Gerçek olanı görelim. Tabii annenle babanı arayıp... bunu merkezde yapmamızı istemiyorsan.
If it works out, you know, we'll see.
İlgi görürse bakarız.
We'll see you at dinner.
Akşam yemeğinde görüşürüz.
Only if you promise we'll see each other soon.
Yakında görüşeceğimize söz verirsen ancak.
We'll see you again in a few days.
Bir kaç güne görüşürüz.
We'll see you there.
Orada görüşürüz.
If we spot one cop you'll never see your kids again.
Etrafta bir polis görürsek çocuklarını bir daha göremezsin.
Well, thanks for the party, and we'll see you soon.
Parti için teşekkürler ve yakında görüşürüz.
We'll have to run some blood tests... to see if you're not pregnant.
Hamile olup olmadığınızı anlamamız için belli başlı kan testleri yapmamız gerekiyor.
It looks like you guys got things covered here, so we'll just canvass other buildings and see if we can come up with a witness.
Biz diğer binaları bir gözden geçirip görgü tanığı falan bulabilecek miyiz bir bakalım.
We'll see you at the crime scene.
Suç mahallinde görüşürüz.
We'll see you tomorrow.
Yarın görüşürüz.
So, Angela, you bring that dress of yours over here and we'll see what we can do about it.
Angela, gelinliğini buraya getir de ne yapabileceğimize bakalım.
How about we meet for sex and then I'll never see you ever again.
Seks için buluşmaya ne dersin? Ama daha sonra asla ve asla görüşmeyeceğiz.
- Fork and a spoon, those two. - We'll see you
- Tencere kapak gibiler, diyorum size.
Go ahead, we'll see you soon.
- Gidin, birazdan gelirim.
We have the most advanced equipment here, and we'll be able to see everything we need, so you just relax.
Biz burada en gelişmiş donanımları sahipiz ve bize gereken her şeyi görmek mümkün olacak, bu yüzden sadece rahatlayın.
Okay, we'll see you later, George.
Tamam, sonra görüşürüz George. Ne!
We'll see what he has to say about it. I understand if you want to take the week off.
bu konuda neler söyleyeceğini hep beraber görücez bu hafta çalışmak istemezsen anlayışla karşılarım.
( Joe ) : You'll see when we get there.
Gidince görürsün.
We all did. Like I said, I'll see you Monday.
Dediğim gibi, pazartesi görüşürüz.
I guess we'll see you back at the house.
Evde görüşürüz o zaman.
- Okay. We'll see you tomorrow then.
- Tamam, yarın görüşürüz.
We'll see you in the morning.
Sabah görüşürüz.
Yeah, we'll see you tonight. Bye.
- Tamam, akşama görüşürüz.
All right, we'll see you.
Sonra görüşürüz.
We'll see you guys later.
Sonra görüşürüz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]