English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ W ] / We're getting out

We're getting out translate Turkish

1,123 parallel translation
We're getting out of here.
Buradan gideceğiz.
We're getting you out of here.
Seni Buradan gÖndereçegiz,
We're not getting out, Konrad!
Biz gelmiyoruz, Konrad!
But now it's getting out of hand, because after the party, we're going to Lake Tahoe, and he actually asked her to come with us.
Gerçi gittikçe kontrolden çıkıyor çünkü partiden sonra gideceğimiz Thaoe gölüne onu da davet etti.
We're all getting out of here.
Buradan hepimiz çıkıyoruz.
We're getting out through the sewers.
Kanalizasyonu kullanarak kaçacağız.
We're never getting out of here.
Asla buradan çıkamayacağız.
We're getting out of here.
Buradan çıkıyoruz.
She went home, getting ready and we're going out.
Eve gitti, hazırlanıyor. Ve dışarı çıkacağız.
We're getting out.
Gidiyoruz.
Douglas, we're getting out of here.
Douglas, buradan gidiyoruz.
We're getting out of here right now, before somebody calls the freakin'cops.
Biri polisi aramadan buradan hemen gidelim.
After five minutes we're getting out of here.
Beş dakika sonra biz buradan ayrılıyoruz.
We're getting him out.
Onu buradan götürüyoruz.
Detective Mackey came out last night, and we're just getting started.
Dedektif Mackey dün gece geldi, daha yeni başlıyoruz.
We're uncoupling and getting the hell out of here.
Ayrılıyoruz ve şu lanet yerden gidiyoruz.
- We're getting out of here.
- Buradan gidiyoruz.
Did you tell them how we're getting out?
Şehirden nasıl gideceğimizi onlara söyledin mi?
I mean, we're getting out of hand.
Yavaş yavaş zıvanadan çıkıyoruz.
We " re getting out of here.
Toplanın gidiyoruz.
Doctor... we're close to getting you out of here.
Doktor... seni buradan çıkarmamıza çok az kaldı.
We're getting more out than we put in.
Verdiğimizden daha fazlasını alıyoruz.
We're getting out of here.
Buradan gidiyoruz. Teşekkür ederiz.
Look, Tommy, we know you're getting a hard time off Lizzy but there's really no need to take it out on us.
Bak, Tommy, Lizzy ile zor bir dönemden geçtiğini biliyoruz fakat gerçekten bunun acısını bizden çıkarmana gerek yok.
We started shipping people out the ones that want to go and the ones we're getting rid of.
İsteyenleri göndermeye başladık. Hem gitmek isteyenleri, hem gitmesini istediklerimizi.
- Gail, we're getting you out.
- Gail, seni çıkaracağız.
We're getting out of here.
Buradan çıkacağız.
If you don't have any plans, sir, we're all getting together with our families out in Virginia.
Eğer bir planınız yoksa efendim,... Virginia'da ailelerimizle toplanacağız.
We're getting out of here!
Buradan gidiyoruz.
Leave! We're getting out!
Bırak, çıkıyoruz.
We're going to have a problem getting those guys out of there unless we keep the pressure between the two compartments equal.
İki bölüm arasındaki basıncı eşit tutmazsak adamları oradan çıkarmamız çok zor olacaktır.
You're not getting out of here! - Yes, we are!
- Buradan çıkamayacaksın.
Then we're getting out of here.
Sonra adamı buradan çıkaracağız.
We're getting you out of there.
Sizi oradan çıkarıyoruz.
And what we're trying to do right now is to confirm that and find out exactly what that means. We're getting leaks from several NASA officials, some rushing home to be with their families, that the drilling was unsuccessful. Repeat :
Şimdi bunun ne gibi sonuçlar doğuracağını anlamaya çalışacağız.
We're to take that thing out without getting close or it'll kill the engines.
İşi yaklaşmadan halletmeliyiz yoksa motorları kaybederiz.
Word's getting out we're handling the overflow from three different clinics now.
Diğer üç kliniğin fazlalarını da biz alıyoruz.
I can't hang out with my buddies and getting into trouble,'cos now we're both wearing these rings for each other, But who needs sex in trade of partying, When we can cook a meal then sit around and watch Netflicks.
Artık kankalarımla takılamıyorum ve tehlikelere atılamıyorum çünkü artık ikimiz de bu söz yüzüklerini takıyoruz ama ne zaman sevişmek veya parti vermek istesek o zaman kendimize yemek yapıp, evde oturup Netflicks'i izlemeliyiz.
We're getting out of here.
Burdan gidiyoruz.
Listen up, everyone, we're getting out of here.
Herkes beni dinlesin. Buradan ayrılıyoruz.
- All this verbal sparring we're doing is getting a little dangerous so we should just go out on a date before somebody gets hurt.
Yaptığımız ağız dalaşları yavaş yavaş tehlikeli bir hâl almaya başlıyor. Bu yüzden birisinin canı yanmadan seninle bir kez çıkalım.
- Yeah, we're just getting the word out.
- Hıhı, bizde geleceklerin ağzını arıyoruz.
We're getting in the car, and we're getting out of here, now!
Arabaya binip buradan gideceğiz, şimdi!
Check out all the looks we're getting.
Tüm şu bakan insanlar.
At last, we're finally getting out of here.
Sonunda buradan gidiyoruz.
We're getting out of here, Tuvok, but first, assemble the crew in Cargo Bay 1, and have the Doctor meet me there.
Burdan gidiyoruz, Tuvok,... ama önce murtebat kargo bir de toplansın, ve Doktor orada benimle buluşsun.
We're never getting out of here.
Asla buradan dışarı çıkamayacağız.
Don't worry a bit. We're getting out of here tomorrow.
Telaş etme, yarın buradan dışarı çıkıyoruz.
- We're getting the crap beat out of us.
Burada durum nasıl?
Petrodes, we're getting out of here, do you understand?
Petrodes, buradan çıkıyoruz. Anlıyor musun?
We`re getting out of here.
Buradan gideceğiz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]