We had an appointment translate Turkish
115 parallel translation
But we had an appointment!
Randevumuz vardı, kusura bakmayın!
We had an appointment this evening. Where are you going?
Bu akşam randevumuz vardı.
We had an appointment today.
Bugün buluşacaktık.
I thought we had an appointment to make some money.
Para kazanmak için randevumuz var sanıyordum.
He called me, we had an appointment.
Adamla buluşacaktık.
Why would I be here if we had an appointment somewhere else?
Başka bir yerde randevumuz olsaydı burada olur muydum?
We had an appointment.
Randevumuz vardı.
We had an appointment.
Randevumuz vardı. Telefonla arayın onu.
- We had an appointment.
- Bir randevumuz vardı.
- We had an appointment to discuss...
- Bir randevumuz vardı, birlikte...
We had an appointment!
Bay Gustafson! Bay Gustafson! Randevumuz vardı!
We had an appointment earlier.
Daha önce görüşecektik.
If we had an appointment, we'd be in the book.
Randevumuz olsaydı, defterde olurdu.
We had an appointment.
Bir görevimiz vardı.
- We had an appointment at 4.
- Dörtte randevumuz vardı.
Radovan, can you remember if we had an appointment yesterday?
Radovan, sen hatırlayabildin mi? Dün görüşecek miydik?
Don't tell me we had an appointment I forgot about.
Unuttuğum bir görüşmemiz olduğunu söyleme bana.
- Yes, but we had an appointment.
- Evet, fakat randevumuz vardı.
We had an appointment this morning to go over some reports, which you missed and Delenn called to set up a meeting in half an hour in the president's office.
Sabah raporlara bakacaktık. Onu kaçırdın zaten. Delenn aradı.
And, when you mentioned the letter... I remarked that I was shortly to meet up with Lord Goring as we had an appointment... to visit the new Modern Art exhibition at the Grosvenor... which, quite frankly, apart from two studies in grey by Whistler, was exceedingly forgettable.
Sen mektuptan bahsedince,..... kısa bir süre sonra Grosvenor'daki sergiye..... gitmek için Lord Goring'le sözleştiğimizi..... hatırladım, Whistler'ın yanındaki bu sergiyi,..... unutmak çok kolaydı.
Well we had an appointment at 9.30.
Saat 9.30 da bir randevumuz vardı.
I came because we had an appointment the other day.
Buraya geldim çünkü geçen gün bir sözün vardı.
We had an appointment back up there with a Mr. Duggan.
Bay Duggan adında biriyle randevumuz vardı.
- We had an appointment at 11 am.
- 11'de bir buluşmamız vardı.
We had an appointment?
Randevumuz vardı.
We had an appointment, remember?
Bu saatte gel demiştiniz. Ben de uğrayayım dedim.
YOU ARE NOT SURPRISED TO SEE ME, I HOPE. DON'T TELL ME WE HAD AN APPOINTMENT
Beni gördüğüne şaşırmadın inşallah.
We had an appointment, right?
Randevumuz vardı, değil mi?
We had an appointment at one.
Saat 1'de randevumuz vardı.
- We had an appointment.
- Randevumuz vardı.
But we had an appointment.
- Randevumuz vardı.
We had an appointment.
Bir randevumuz vardı.
We had an appointment for 8.
Saat 8'de randevumuz vardı.
We had an appointment at my office at noon, Miss Sedgwick.
Öğlende ofisimde sizinle bir randevumuz vardı Bayan Sedgwick.
We had an appointment?
Bizim randevumuz vardı.
Right, we had an appointment.
Doğru, bir randevum vardı.
We had an appointment. Do you remember?
Toplantımız vardı.
We had an appointment today, but you didn't come
Bugün bir randevunuz vardı fakat gelmediniz.
Ms Potts? We had an appointment.
Bayan Potts.
I thought we had an appointment at the cafe.
Kafede randevumuz olduğunu sanıyordum.
We had an appointment at ten...
10'da randevumuz vardı...
We had an appointment.
Bizim bir antlaşmamız vardı.
I thought we had an appointment.
Seninle bir antlaşmamız var sanıyordum.
We had something like an appointment.
Bir yerde randevumuz vardı.
Mayor Bannington, we had an appointment.
Başkan Bannington bir randevumuz vardı. Biraz geç kaldın.
We want to know if you had an appointment.
Randevun var mıydı, yok muydu bunu bilmek istiyoruz.
Forgive me, but I believe we had an appointment.
Sanırım bir randevumuz vardı.
I mean, we had an appointment.
Bir şey anlamadım. Randevumuz vardı.
'Cause, uh, we heard you had information on a homicide, but if you got an appointment...
Bir cinayet hakkında, bilgin olduğunu duyduk. Ama bir randevun varsa...
No, we had, um, an appointment.
Hayır bizim, randevumuz vardı.
We already had an appointment for 3 : 00.
Saat 3 : 00'te zaten randevumuz vardı.
we had a 51
we had a good run 29
we had a lot of fun 17
we had 178
we had a great time 50
we had sex 105
we had a good time 40
we had a deal 523
we had so much fun 21
we had lunch 20
we had a good run 29
we had a lot of fun 17
we had 178
we had a great time 50
we had sex 105
we had a good time 40
we had a deal 523
we had so much fun 21
we had lunch 20