We had an arrangement translate Turkish
78 parallel translation
Mr. Oxmyx, I understood we had an arrangement, a truce.
Bir anlaşmaya vardık sanıyordum, ateşkes.
You see, your husband and I, we had an arrangement.
Yani, kocanız ve ben... biz bir anlaşma yapmıştık.
I thought we had an arrangement.
Anlaşmaya vardığımızı düşünüyordum.
We had an arrangement.
- Bir anlaşma yaptık. - Ne demek istiyorsun?
We had an arrangement.
Bir anlaşmamız vardı.
Your Aunt Belle and I, we had an arrangement.
Teyzenizle bir anlaşmamız vardı.
We had an arrangement.
Anlaşmamız var.
We had an arrangement.
Bir anlaşma yapmıştık.
But we had an arrangement.
- Ama anlaşmıştık!
Lex I thought we had an arrangement.
Lex bir anlaşmamız vardı.
Now, we had an arrangement.
Bir anlaşmamız vardı.
Thought we had an arrangement.
bir anlaşma yapmıştık.
- We had an arrangement.
- Bir anlaşma yapmıştık.
Look, we had an arrangement. Didn't we?
Bak, bir anlaşmamız var, değil mi?
I thought we had an arrangement, Your Highness.
Yapılacak işlerimiz var sanıyordum, Majesteleri.
We had an arrangement...
Bir anlaşmamız vardı.
Um, we had an arrangement, uh, for a bus to, uh, Mokshokov.
Mokshokov'a gitmek için bir otobüs ayarlamıştık.
- I thought we had an arrangement.
- Bir anlaşmamız var sanıyordum.
I'm only here to warn you because we had an arrangement.
Ben sadece bir anlaşmamız olduğu için seni uyarmaya gelmiştim.
We had an arrangement.
Biz sizinle anlaşmıştık.
We had an arrangement!
Nasıl hepsini satarsınız ya! Biz sizinle anlaşmıştık!
We had an arrangement.
Anlaşmıştık.
We had an arrangement.
- Bir anlaşmamız vardı.
We had an arrangement.
Anlaşmamız vardı.
We had an arrangement.
Bir anlaşma yaptık.
But we had an arrangement.
Ama bizim bir anlaşmamız vardı.
But when you wake up, you won't even remember that we had an arrangement.
Ama uyandığında aramızdaki anlaşmayı bile hatırlamayacaksın.
We had an arrangement, Christopher.
Bir Anlaşmamız vardı, Christopher.
We had an arrangement with the old man down the road but he didn't honor that arrangement.
O morukla bir anlaşmamız vardı ama o anlaşmayı bozdu.
And listen, Mark and I, we had an arrangement where if you ever need me out of your hair, just give me a shout, OK?
simdi dinle, Mark ve benim bir anlasmamiz vardi eger ayaginin altindan çekilmemi istersen bana söyle, tamam mi?
After Snooks was born, we had an arrangement.
Snooks doğduktan sonra planlarımız vardı.
We had an arrangement.
müvekkilerimizin peşine düşmeyeceğini söyleyen bir şey hazırladığım gibi.
I thought we had an arrangement.
Anlaştık sanıyordum.
Look, I know we had an arrangement, but I came here to change it.
Dinle, bir anlaşma yapmıştık ama buraya onu değiştirmeye geldim.
We had an arrangement while she was in London, similar to the arrangement
Londra'dayken onunla bir anlaşmamız vardı.
We had an arrangement, and it worked.
Bizi bir araya getirdiler ve işe yaradı.
I thought we had an arrangement.
Seninle bir anlaşmamız olduğunu sanıyordum.
- But we had an arrangement.
- Ama bir anlaşmamız vardı.
I thought we had an arrangement?
Bir anlaşmamız var sanıyordum?
I thought we had an arrangement.
- Anlaşmamız var sanıyordum.
I thought we had an arrangement.
Bir anlaşma yaptığımızı sanıyordum.
We had an arrangement.
- Bir anlaşma yapmıştık.
I know you must be feeling incredibly strong emotions now... but I would like it very much if the friendship we had... could phase... into a father / daughter arrangement.
Şu an ki hislerinin aşırı derecede olduğunun farkındayım. Ancak aramızdaki arkadaşlığın giderek bir nevi baba-kız ilişkisine dönmesini isterim.
So in order to save our marriage, we had, uh, an arrangement.
Bu yüzden evliliğimizi korumak için, biz, ıh bir anlaşma yaptık.
Oh, we had our rehearsal pianist do an arrangement.
Prova piyanistimiz bizim için bir düzenleme yaptı.
I thought we had an Arrangement.
- Anlaşmıştık hani?
Gary and I - - we... had an arrangement.
Gary ve benim bir anlaşmamız vardı.
We had.. You have to understand, for people like your father and me, who never had any money, ever, as kids, .. an arrangement.
Bir anlaşmamız vardı.
- ALL RIGHT, YOU JUST CHECK WITH THE OLD WARDEN, AND HE'LL TELL YOU THAT WE HAD AN ENTIRELY DIFFERENT ARRANGEMENT.
- Pekala, eğer eski müdürle konuşursanız size tamamen farklı bir hazırlık yaptığımızı söyleyecektir.
Just an informal arrangement we once had.
Önceden yaptığımız gayri resmi bir anlaşma sadece.
An informal arrangement we once had?
Önceden yaptığımız gayri resmi bir anlaşma mı?
we had a 51
we had a good run 29
we had a lot of fun 17
we had 178
we had a great time 50
we had sex 105
we had a good time 40
we had a deal 523
we had so much fun 21
we had lunch 20
we had a good run 29
we had a lot of fun 17
we had 178
we had a great time 50
we had sex 105
we had a good time 40
we had a deal 523
we had so much fun 21
we had lunch 20