We had fun translate Turkish
958 parallel translation
Oh, by golly, we had fun.
- Ama ne eğlendik, ne eğlendik.
But admit that we had fun while it lasted.
Birlikte olduğumuz zamanlar mutluyduk, en azından bunu inkar etme.
We had fun making it, and we hope you had fun seeing it tonight.
Biz onu yaparken çok eğlendik, ve sizin de izlerken eğlendiğinizi umarız.
We had fun, we slept, we ate.
Eğlendik, uyuduk, acıktık.
We had fun, didn't we?
İyi eğlendik, değil mi?
No. - We had fun. - Uh-huh.
Çok eğlenmiştik.
We had fun.
Eğleniyorduk.
We had fun together.
Hayır, arkadaşlık ediyorlar. Birlikte çok eğleniyoruz.
At school... we had fun there. We used to skip over the wall.
Okulda eğlenirdik.
Remember the fun we had when we were flat broke?
Fakirken ne çok eğlenirdik, hatırladın mı?
We've had such fun together, such happy times.
Seninle beraber çok eğlendik, çok güzel vakit geçirdik.
It sounds kind of silly, but we had a lot of fun doing it.
Aptalca gelebilir ama bunu yaparken çok eğlenirdik.
- After all the fun we've had?
- Geçirdiğimiz onca iyi zamandan sonra mı?
I'll always remember the fun we've had... and I'll probably find myself wishing I could hear you sing that little waltz song again.
Burada yaşadığım keyfi hiç unutmayacağım... ve daima seni o küçük vals şarkısını söylemeni dileyerek anımsayacağım.
You can't imagine what fun we've had!
O kadar mutluyuz ki!
Oh, we had such fun, Fred.
Çok eğlendik Fred.
The only trouble is, we could have had a lot of fun if you weren't a detective.
Tek sorun, eğer dedektif olmasaydın çok eğlenebilirdik.
I was just thinking of all the fun we've had in this room.
Bu odada geçirdiğimiz eğlenceli anları düşünüyordum.
But we've had fun.
Ama hoş vakit geçirdik.
Your friend is nice, we had so much fun I don't know how to thank you
Arkadaşınız çok iyi biri, beraber çok eğlendik. Size nasıl teşekkür ederim bilmiyorum.
We sure had fun today.
Bugün epey eğlendik.
We had a lot of fun when you were up here.
Sen buradayken bolca eğlendik.
We could have had fun
Halbuki eğlenebilirdik.
Remember how much fun we had?
Ne kadar eğIenirdik, değiI mi?
And now that we've had our moment of fun, and all the better for it, let's get back to the question.
Şimdi bu neşeli anımızın ardından, çok da iyi oldu, asıl sorunumuza dönelim.
We got back to my apartment and I wanted to go out and have a little fun or something and, well, we had sort of a little lover's quarrel.
Eve geri döndük. Sonra da ben biraz eğlenmek için dışarı çıkmak istedim ve aramızda küçük bir münakaşa oldu.
And we really had fun with her was Sebastião.
Ve onunla gerçekten çok eğlendik.
I thought of all the fun we had together.
Yaşadıklarımızın bir eğlence olduğunu düşündüm.
We had enough fun, boys.
Eglence bitti çocuklar.
While I was there, these men... kind of guests, you might say... we'd get together and horse around a little bit and sing...'cause we were havin such a good time... and we always had a lot of fun with this one, "The Jailhouse Rock."
Ben oradayken... bu adamlarla, ki onlara misafirler diyebiliriz... hep birlikte eğlenip oyalanır, şarkı söylerdik... çünkü çok iyi vakit geçiriyorduk. Bu şarkıdan çok keyif alırdık : The Jailhouse Rock.
We sure had fun.
Çok eğlenirdik.
Vanessa and I had a great deal of fun doing it the way we wanted to.
Vanessa ile ben istediğimizi yapmaktan çok büyük haz aldık.
You remember the fun we had when you poisoned me?
Beni zehirlediğin zaman ne kadar eğlendiğimizi hatırlıyor musun?
Mommy, we had such fun today.
Anne, bugün çok eğlendik.
We've had such fun!
Gerçekten çok iyi vakit geçirdik. - Merhaba.
We've had some fun.
Biraz da eğlendik.
We had good fun together.
İyi zaman geçirirdik.
It was the most fun we've had in quite a while.
Uzun süredir yaşadığımız en eğlenceli andı.
I don't understand, after all the fun we had.
Yaşadığımız onca eğlenceli şeyden sonra böyle yapmanı anlayamıyorum.
We had a lot of fun together.
Birlikte çok eğlenirdik.
I haven't had so much fun since we put glue on Fraulein Josephine's toothbrush.
Bayan Josephine'in diş fırçasına zamk koyduğumdan beri böyle eğlenmedim.
And we've had fun and games.
Eğlendik, oyunlar oynadık.
We ain't had this much fun since the county fair at Ashland.
Ashland'daki panayırdan bu yana hiç bu kadar eğlenmemiştik.
I wish we had plunderers again in the castle. That would be fun.
Oraya vardığımızda birkaç şato yağmacısı getirtseniz de biraz eğlensek, ha?
Well, that was all good fun, and we all had a jolly good laugh but I assure you, you'd never be treated like that if you had an interview here at the Careers Advisory Board.
Çok eğlenceliydi ve hepimiz doyasıya güldük ama emin olun, Meslek Danışma Kurulu'nda mülakata girseniz kesinlikle öyle muamele görmezsiniz.
Well we've had the dessert and then, and so the first item, the last item on our menu of fun is the coffee.
Eh, tatlımızı da yedik. Sırada... Sırada ilk yemek...
- We had great fun.
- İyi eğlendik.
We had 16 hours to- - to get dressed, to rest, to have fun.
Giyinip süslenmeye, dinlenmeye ve eğlenceye onaltı saatimiz kalırdı.
And the whole time we went together, I was just floating on air... and we had so much fun together... because we both loved the beach and things.
Birlikte olduğumuz tüm zamanlarda sevinçten havalar uçardım ve birlikte çok eğlenirdik çünkü ikimiz de sahili ve diğer şeyleri severdik.
What would you say if we had a little fun before we take her to Fortune?
Sizce onu Fortune'a götürmeden önce biraz eğlensek nasıl olur?
We had the best time, and so much fun.
Çok eğlendik.
we had a 51
we had a good run 29
we had a lot of fun 17
we had 178
we had a great time 50
we had sex 105
we had a good time 40
we had a deal 523
we had so much fun 21
we had dinner 19
we had a good run 29
we had a lot of fun 17
we had 178
we had a great time 50
we had sex 105
we had a good time 40
we had a deal 523
we had so much fun 21
we had dinner 19