We should be translate Turkish
9,078 parallel translation
Anyone in particular we should be targeting for recruitment?
İşe almak için özellikle gözümüze kestirdiğimiz biri var mı?
With everything that's happened, are you sure we should be going ahead with the marriage?
Tüm olanlara rağmen evlilik işini sürdürmek istediğine emin misin?
You talk as if we should be scared.
Korkmamız gerekiyormuş gibi konuşuyorsun.
We should be calling the government to take him back.
Onu geri götürmeleri için hükümeti aramalıyız.
We should be able to lift him straight up, and his foot should come loose.
Doğruca kaldırabilmemiz lazım. Bacağı da oradan çıkmış olur.
Are you sure we should be doing this?
Bunu yapmamızın sorun olmadığından emin misin?
But he doesn't think that's who we should be focusing our attention on.
Ama şu an dikkatimizi verdiğimiz kişinin farkında değil.
You think that we should be sensitive to that?
Bu konuda duyarlı davranmamız gerektiğini mi düşünüyorsun?
Looking through the contents of the victim's file, we should be able to find something about the culprit.
Kurbanın sicilinin içeriğine bakarak suçluyla ilgili bir şeyler bulabiliriz.
If we want to be more certain, if the skin tissue under the victim's fingernails is determined to be Lee Jung Hoon's after the DNA test, we should be able to wrap this case up well.
Daha da emin olabileceğimiz şey, kurbanın tırnak aralarındaki doku örnekleri Lee Jung Hoon'un DNA örneğiyle uyuştuğu takdirde bu davayı net olarak kapatabiliriz.
Since we're all family, we should be more understanding.
Bir aileyiz biz, anlayışlı olmalıyız.
We should be able to do Paris for a week on $ 12.
Paris'te 12 dolarla bir hafta geçinmeliyiz.
Although I think we should be prepared to meet moderate resistance.
Yine de bence orta halli bir direnişle karşılaşmaya hazırlıklı olmalıyız.
I think we should be able to test out.
Bence bizim de test yapmamız gerekiyor.
I'm saying we should be honest.
- Dürüst olmamız gerektiğini söylüyorum. - Hayır, hayır.
Okay, well, I don't know whether we should be flattered or offended.
Övünsem mi yoksa alınsam mı tam bilemedim şimdi.
So maybe if we're looking for one big queen rat, we should be looking for one big nest.
Yani büyük kraliçe bir sıçan arıyorsak.. ... büyük bir yuvaya bakmalıyız.
We should be aware of what we're getting into.
Bulaştığımız şey hakkında daha fazla bilgiye sahip olurduk.
I think we should be out there some time.
Biz orada biraz zaman aşımı gerektiğini düşünüyorum.
We should be able to rip them inside out.
İçlerini dışlarına çıkarabilmeliyiz.
Look, that is exactly what we should be doing.
Bakın, şu an tam da bunu yapmalıyız.
Dr. Joe : These messages remind us we should be careful hunting for something...
Bu mesajlar bize aradığımız şey konusunda dikkatli olmamızı söylüyor.
They're asking the questions we should be asking - what was a respected officer doing,
Onların da sorduğu, bizim de sormamız gereken bazı sorular var. Saygı değer bir polis memurunun...
I think we should be careful, the words we start throwing around.
Bence söylediklerimize dikkat etmeliyiz.
IF SOMEONE BUILT OUR UNIVERSE IN A COMPUTER, WE SHOULD BE ABLE TO FIND THIS GRID UNDERPINNING EVERYTHING.
Eğer birisi bilgisayar kullanarak evren inşa ederse, bizler buna dair kanıtları bulabiliriz.
We should be able to get the plastic up in time, though
Yine de naylonu zamanında götürebilmeliyiz.
We should be there this afternoon
Öğleden sonra orada oluruz.
Icarus has found a way for us to get into the arena. From there, we should be able to break into the cells.
Icarus bizi arenaya sokmanın bir yolunu buldu, oradan... hücrelere girme şansımız olur.
We should be avoiding them, not feeding them.
Kaçınmamız lazım, beslememiz değil.
Man, we should be calling this into Homeland Security or something.
Adamım, bunun içinde Homeland Securıty veya başka birşeyi aramalıyız.
We should be good here.
Burada güvendeyiz.
They got a two-man team of armed guards working the 27th through 29th floor, but if we time it perfectly with their shift change, we should be able to get in and out.
27. ve 29. katlar arasında ikili, silahlı korumalar var. Eğer vardiya değişimini tam tutturursak içeri kolayca girip çıkabiliriz.
Well, then, we should be ready to meet him.
- O zaman onunla tanışmaya hazır olmalıyız.
- Should we be worried?
- Endişelenmeli miyiz?
She thinks we should all be together on a day like today.
Böyle bir günde hepimizin bir arada olması gerektiğini söylüyor.
Who do you think we should get to be the new Minister of Energy Development?
Sence kimi yeni Enerji Gelişimi Bakanı atayalım?
I would say we should get a DNA sample to confirm, but what would be the point?
Doğrulamak için DNA örneği alalım derdim ama ne anlamı olur ki?
Look, while it's been lovely to be dragged home by someone who's actually more depressed than myself, maybe we should call it a night?
Aslında morali senden daha bozuk birinin seni eve getirmesi çok hoş oluyor. Belki de bu gecelik bu kadar yeter, ne dersin?
Whatever has happened, we should not be turning knives on each other.
Ne olursa olsun bıçaklanmışı birbirimize yöneltmemelıyiz
Mr. Lee left us, we believe Helios'next target should be in Kyoto.
Bay Lee bizi bıraktı. Helios'un yeni hedefi Kyoto olabilir.
We should all be so lucky.
Hepimiz çok şanslı olmalıyız.
We should split into two groups. Be more methodical.
İki gruba ayrılıp sistemli hareket etmeliyiz.
Should we be worried?
Endişelenmeli miyiz?
They might be looking for us which is why we should act as a decoy.
Bizi arıyor olabilirler, bu yüzden tuzağa düşmüş gibi davranmalıyız.
Well, if you're going to be pathetic until you're human again, I suppose we should try to make that happen.
Tekrar insan olana dek böyle acınası durumda olacaksan onu gerçekleştirelim madem.
Should we maybe get a pill to be safe?
Ne olur ne olmaz diye hap alsak mı?
When Tevan finally dies, we should both be under.
Tevan nihayet öldüğünde ikimiz de kamuflede olmalıyız.
Maybe we should not be standing around in a clump like this.
Belkide bunun gibi bir grupla ortalıkta dolaşmamalıyız
The public should be advised that we're taking this lead very seriously.
Bu olayı çok ciddiye aldığımız konusunda halk bilgilendirilmeli.
If anything should happen to you we'd be held responsible.
Eğer başınıza bir şey gelirse, sorumlusu biz oluruz.
We should keep seeing that boss. It will be nice.
Patronu görmeye devam etmeliyiz, Güzel olacak.
we should be going 42
we should be together 17
we should be celebrating 23
we should talk 155
we shouldn't 98
we should go 706
we should do this more often 34
we should stop 39
we should 517
we shouldn't do this 20
we should be together 17
we should be celebrating 23
we should talk 155
we shouldn't 98
we should go 706
we should do this more often 34
we should stop 39
we should 517
we shouldn't do this 20
we should go inside 16
we should go out 20
we should go now 26
we shouldn't be here 56
we should split up 47
we should get going 181
we should celebrate 72
we should do something 40
we should have 27
we should go back 35
we should go out 20
we should go now 26
we shouldn't be here 56
we should split up 47
we should get going 181
we should celebrate 72
we should do something 40
we should have 27
we should go back 35