We should leave translate Turkish
1,042 parallel translation
He says we should leave her For him
Onu rahatsız etmenize bozulduğunu söylüyor.
Everybody is having a good time here, but I think we should leave you alone... so that you can relax.
Herkes burda iyi zaman geçiriyor fakat bence senin yalnız kalman... lazım ki rahatlayasın.
- We should leave immediately.
Bence hemen gitmeliyiz.
I think if we want to beat the crowds, we should leave.
Kalabalığa yakalanmak istemiyorsak gidelim bence.
If there is something wrong, then, whatever it is, I think we should leave.
Eğer ters giden bir şeyler varsa, her ne olursa olsun, buradan gitmeliyiz bence.
We should leave right away
Derhal ayrılmalıyız
Godfather said we should leave no one alive
Ustanın emri, kimse canlı kalmayacak.
- Maybe we should leave.
- Belki de gitmeliyiz.
I think we should leave now.
Sanırım şimdi gitmeliyiz.
I think we should leave that to the coroner, don't you?
Bu kararı adli tıp uzmanına bırakalım.
I think we should leave.
- Gitsek iyi olacak.
I think we should leave New Rochelle as soon as possible... and wait until all of this calms down.
Bence New Rochelle'den mümkün olduğunca çabuk ayrılmalı... ve ortalığın sakinleşmesini beklemeliyiz.
I've found we're all such sinners, we should leave punishment to God.
Günahkarlar olarak cezayı Tanrıya bırakmamız gerektiğini gördüm.
I think we should leave.
Gitmeliyiz.
Think we should leave?
Bizim de gitmemiz gerektiğini mi düşünüyorsun?
We should leave here, you know.
Buradan gitmeliyiz.
I'm afraid we should leave now if you're gonna make it for work.
İşe yetişmek istiyorsak hemen gitmemiz gerekiyor.
We should leave your friend here.
Arkadaşınızdan burada ayrılmalıyız.
Good idea. Maybe we should leave.
- Belki de biz gitsek iyi olur.
Should they be transferred to the Enterprise? I do not believe we should leave them here, sir.
Yıldızfilosu'na yıllarca başarıyla hizmet ettiği biliniyor.
We should leave your boyfriend In the road and let him Get himself a suntan.
Erkek arkadaşını yolda bırakıp, bronzlaşmasını sağlamalıydık.
Maybe we should leave.
Belki de gitmeliyiz.
We should leave.
Gitmeliyiz.
- We should leave it here?
- Jahrvi. - Buraya mı bırakalım?
Gee, do you think we should leave the kids unsupervised?
Çünkü ev özsermayeli kiralama denen büyülü bir şeye sahibim.
I don't think we should leave her alone.
Onu yalnız bırakmamalıyız.
There's just the problem with our little Eva, we thought a long time about whether we should take her with us or whether we should leave her with you.
Sadece minik Eva'mız kaldı geriye. Uzun zaman bizle götürmenin mi, yoksa sizinle kalmasının mı daha iyi olacağını düşündük.
If you're ready, I think we should leave.
Hazırsanız sanırım gitmeliyiz.
We should leave before it's too late.
Çok geç olmadan buradan çıkmalıyız.
Besides, I think we should leave it to Patrick to make the first move.
Henüz olmaz Tim. Bence bırakalım ilk hamleyi Patrick yapsın.
I think we should leave.
Bence gitmeliyiz.
- Maybe we should leave it alone.
- Belkide onu sadece yalnız bırakmalıyız.
By all means, check the trace log but even if the results are negative contact Starbase Command. We should leave nothing to chance.
Enine boyuna kontrol edin, ama sonuçlar negatif çıksa bile Yıldız üssü komutanlığı ile temasa geçin.
Gee, do you think we should leave the kids unsupervised?
Tanrım, sence çocukları başlarında biri olmadan bırakmalı mıyız?
Teacher, when should we leave the school.
Hocam. Okuldan ne zaman ayrılacağız?
Should Gi Gi really leave with him... what should we do?
Peki Ci Ci gerçekten onunla giderse... ne yapmalıyız?
I know you are good friends with Xiaoli, but... since we've decided to leave the martial arts world, won't you agree that we should stay away from him?
Üstad Li ile iyi dost olduğunuzu biliyorum, ama... Dövüş sanatları dünyasından ayrıldığımız için, Ondan uzak durmalıyız, değil mi?
And there were those that felt we should encourage him to stop, leave it at that.
Bizde, artık durmasını ve şehri terk etmesini istedik.
Maybe we should have some food before we leave.
Belki de biraz yemek getirmeliyiz.
We should not leave the hotel without an escort.
Otelden korumasız çıkmaman gerekiyor.
Starting fresh sounds good when you're in trouble but before we vote to pack up and leave I think we should ask why we're here.
Başımız derde girdiğinde herkesin fikrini söylemesi güzel... ama toparlanıp gitme kararını almadan önce... sanırım kendimize burada ne aradığımızı sormalıyız.
I think we should look in places where people are either trapped or too afraid to leave.
Bence insanların kapana sıkıştığı ya da ayrılmaya korktuğu yerlere bakmalıyız.
We should all get up and leave immediately.
Buradan derhal uzaklaşmalıyız.
We should just leave'em.
Bırakıp gideceğiz aslında onları.
- I think we should both leave, right now.
- Sanırım ikimiz de şimdi gitmeliyiz.
I think we should just leave the car and split.
Arabadan çıkıp ayrılsak iyi olacak.
We should stay with her, make sure she doesn't try to leave.
Onunla kalmalıyız, ayrılmayacağından emin olmalıyız.
- Maybe we should just leave.
- Belkide hemen gitmeliyiz.
Why should we leave anything for Palestine?
Nedenmiş o?
Then we should definitely leave.
O halde Kesinlikle ayrılmalıyız.
Why should we leave?
Neden gidelim ki?
we should talk 155
we shouldn't 98
we should go 706
we should stop 39
we should do this more often 34
we shouldn't do this 20
we should 517
we should go inside 16
we should go out 20
we shouldn't be here 56
we shouldn't 98
we should go 706
we should stop 39
we should do this more often 34
we shouldn't do this 20
we should 517
we should go inside 16
we should go out 20
we shouldn't be here 56