We should do it translate Turkish
1,042 parallel translation
I think we should do it right away.
Bence hemen yapmalıyız.
We should do it again.
Tekrar yapalım.
I think we should do it now.
Sanırım şimdi yapmalıyız.
- I think we should do it.
Natalie, bu bir çamurluk eziği.
Maybe we should do it some other time.
Başka zaman yapamaz mıyız?
Maybe we should do it another time.
- Belki başka bir zaman yapmalıyız.
I think we should do it tomorrow.
Bence yarın evlenmeliyiz.
Some of the Germans, some of the other people that were there, the Ukrainians or the other ones, they start shouting and hitting us that we should do it faster, to carry the bundles on our backs faster to the main place,
Bazı Almanlar, oradakilerin bazıları Ukraynalılar ya da diğerleri işi daha hızlı yapmamız,.. ... yığınları sırtlarımızda elbise, ayakkabı ve diğer pek çok eşyanın üst üste istiflendiği ana binaya taşımamız için bağırmaya ve bize vurmaya başladılar.
- I think we should do it, Leona.
Bence deneyebiliriz Leona.
I don't think we should do it.
Bunu yapmamalıyız.
I don't think we should do it this year.
Bu yıl yapmamız gerektiğini düşünmüyorum.
- Maybe we should do it.
- Belki yapsak iyi olur.
No, no, no, we waited this long, we should do it right.
Bunca zaman bekledik, bir şey olmaz.
We should do it anyway.
Yine de yapmalıyız.
I've spoiled you. You know I don't care... but we should do it once in a while and in a normal manner.
Bak benim için mahsuru yok... ama arada sırada normal şekilde yapmalıyız.
- Uh, Doris, it's only natural... that we should be curious about each other's husband and wife, but-but rather than dwelling on it and letting it spoil everything, why - why don't we - why don't we do this?
Doris, karı ve kocalarımızı merak etmemiz normal. Ama konunun üzerinde durup her şeyi mahvetmek yerine neden şöyle yapmıyoruz?
What should I do? Darn it! We should just smash down that factory!
{ \ fnCooper Black \ fs36 } O alçak fabrikanın mahvolmasını istiyorum!
We should never have let him do it!
Ona asla izin vermemeliydik!
Guess we should climb up the bamboo... to get there like we do before I think it's the only way out
Sanırım temin yaptığımız gibi bambulara tırmanmak... gerekecek Bence de tek yolu bu
We should do what Chief has ordered it's more convenient to get them out of the way
Şefin emirleri sorgulanamaz! Onları sadece başımdan savmak için yolladım
Well, maybe we should do something to help pick it up.
Belki de canlandırmak için bir şey yapabiliriz.
What should we do about it?
Ne yapmalıyız?
We really do. We know you believe you can help us. But it's our problem... and we should work it out.
Bize yardım edebileceğine inandığını biliyoruz ama bu bizim sorunumuz ve biz çözmeliyiz.
It's for those things we're not supposed to do, that one should have the courage. Pour some for mother.
elimizden geleni yapıyoruz cesaretli olmanız lazım anneniz için
I say we take that cardboard cutout and do to it what we should have done to him while he was alive!
Ben diyorum ki o kartonu alıp o hayattayken yapmamız gereken şeyleri şimdi yapalım.
Where does it say we should do any one thing but shoot the mothers in the head?
O amcıkları kafalarından vurmak dışında bir şey yapmamız gerektiği nerede yazıyor?
What do we do? I don't know. Should we go for it?
- Hamle yapalım mı?
Do we find happiness so often that we should turn it away?
Mutluluğu, bulduğumuzda geri çevirecek kadar sık mı yakalıyoruz?
No sir, we have not done so, nor is it possible that we should do so.
Hayır efendim, ne haber verdik, ne de haber vereceğiz, mümkün değil.
We should just do it.
Bunu şimdi yapabiliriz.
How should we do it?
Nasıl yapacağız.
And I said we should get Superman to rid the world of nuclear arms because only he could do it.
Dünyayı nükleer silahlardan kurtarmasını Süpermen'den isteyelim dedim. Çünkü bir tek o yapabilir.
- What should we do about it?
- Bunun hakkında ne yapabiliriz ki?
I did it because it's fappiano, And we should share with those less fortunate Than ourselves, and pastels do nothing for willie.
Yaptım çünkü bugün fappiano, ve bu nedenle bizden daha şanssız olan kişiler için bunu yapmamız gerekli.
You want me checking the registration numbers against your inventory, or should we just let the sheriff's office do it?
Seri numaralarını envanterinizle karşılaştırmasını ister misiniz yoksa bunu yapmayı şerife mi bırakayım?
Well, we should have enough to do it.
Malzemenin yeterli olduğundan emin misin?
I guess we'll all have to draw straws. I don't mind that. I don't think I should have to do it, since I work all year...
Sanırım hepimiz kura çekmek zorunda kalacağız bunu yapmayı umursamam çünkü benim kura çekmem gerektiğini sanmıyorum tüm sene ben çalıştığıma göre bir sonrakinde hediye alacağımı da düşünürsek bence bu gayet adil ama merak etmeyin ki...
Give us a 3-2-1 mark when you do your verb 74, and if we get it done now, we should have an answer for ya on your erasable memory... by the time you get to Guaymas.
74. eylemi gerçekleştirdiğinizde bize işaret verin,... eğer şimdi halledersek sizin Guaymas'a varmanıza yakın size geri dönüş yapabiliriz.
- Maybe we should order a pizza. - You do and it'll be delivered by the FBI.
- Ismarla, FBI tarafından getirilir.
- We said you should do it.
- Sevişin demiştik.
I think we should do something about it.
Bence bu konuda bir şeyler yapmalıyız.
I've been thinking about it a lot, and I think we should just do it.
Çok düşündüm ve bence bunu yapmalıyız.
Should we do it?
Bunu yapmalı mıyız?
It's all set. How should we do this?
Nasıl gidiyoruz?
Where should we do it?
- Nerede yapacağız peki?
- Should we do it?
- Yapalım mı?
What should we do with it?
- Garip değil mi? Ne yapacağız bunu?
If we utilize the entire department, there should be sufficient manpower to do it.
Eğer tüm Mühendislik departmanını kullanırsak, görevi tamamlamak için yeterli insan gücünü elde edebiliriz.
As long as there's no reversion field to mask the patterns, we should be able to do it.
Evirtim alanı kalıpları maskelemediği sürece, bunu başarabilmemiz mümkün.
We're almost there. One more burst should do it.
- Bir atış daha, işi bitirir.
If it doesn't work, what should we do?
Çalışmazsa o zaman ne yapmalıyız?
we should do it again 22
we should talk 155
we shouldn't 98
we should go 706
we should do this more often 34
we should stop 39
we should 517
we shouldn't do this 20
we should go inside 16
we shouldn't be here 56
we should talk 155
we shouldn't 98
we should go 706
we should do this more often 34
we should stop 39
we should 517
we shouldn't do this 20
we should go inside 16
we shouldn't be here 56
we should go out 20
we should go now 26
we should split up 47
we should celebrate 72
we should get going 181
we should get started 41
we should do something 40
we should have 27
we should leave 63
we should probably 28
we should go now 26
we should split up 47
we should celebrate 72
we should get going 181
we should get started 41
we should do something 40
we should have 27
we should leave 63
we should probably 28