We should talk translate Turkish
2,519 parallel translation
We should talk about other options for Wes, what to do next.
Öteki adımda Wes için neler yapmamız gerektiğini konuşmalıyız.
I think we should talk about Lena's grandchildren.
Bence Lena'nın torunlarından bahsetmeliyiz.
Is there anybolse we should talk to?
Konuşmamız gereken başka birisi var mı?
We should talk to her, see if there's a hotheaded boyfriend in the picture.
Onunla konuşup öfkeli bir sevgilisi var mıymış öğrenelim.
Any thoughts about who we should talk to?
Konuşabileceğimiz birisi var mı?
- We should talk about it.
- Bunun hakkında konuşmalıyız.
Uh, maybe we should talk about this later.
Belki sonra devam ederiz.
By all means, we should talk to him.
O zaman onunla konuşsak iyi olur.
We should talk... quietly.
Biraz konuşalım mı? Özel olarak.
yeah. we should talk more often.
Evet.. daha sık konuşmalıyız.
We should talk.
Konuşmamız lazım.
I thought we should talk.
Konuşmamız gerektiğini düşündüm.
Find the food tasty, then we should talk terms.
İlk önce yemekleri lezzetli bul, sonra şartlar konuşalım.
And we should talk some time.
Bir ara konuşmalıyız.
- We should talk.
- Konuşmamız gerek.
Just we should talk to you, that's all.
Sadece seninle konuşmak istiyoruz, hepsi bu.
- I thought we should talk.
Konuşmamız gerektiğini düşündüm.
Perhaps you'd prefer a wine cooler? ♪ We should talk to this Dabner, now.
Belki Daha Soğuk Bir Şarap Seçmek İstersin? Şu Dabner Hakkında Konuşmalıyız, Hemen..
Listen, we should talk.
Konuşmamız gerek. Babamın davranışlarından ötürü özür dilerim.
PARSONS : I think we should talk.
Sanırım görüşmeliyiz.
We should talk.
Konuşmalıyız.
" We should talk about this.
" Bunu konuşmalıyız.
We should talk about it.
Bunu konuşmalıyız.
Hey, maybe we should talk about what happened last night in the bedroom.
Hey, belki de dün gece yatak odasında olanlarla ilgili konuşmalıyız.
- We should probably talk about something, I'm thinking.
Düşünüyorum da seninle, bir şey hakkında konuşmalıyız.
Willie Ray, I think we should get on the phone right now and - - and - - and settle this thing, talk to them about it.
Willie Ray, bence hemen telefon başına geçmeliyiz....... ve- - ve- - ve bunu hâlletmeliyiz, bu konuyu onlarla konuşmalıyız.
Yeah, well, we should talk to him again.
Onunla tekrar konuşmalıyız.
Why should we talk about my girl?
Kadınım hakkında konuşmak istemiyorum.
Should we go talk with this girl right here?
Şuradaki kızla konuşalım mı?
Should we just talk about this for one second? - Why?
Bu konu hakkında biraz konuşsa olmaz mı?
We didn't talk about the cap but we agreed on what dress she should wear when she's buried.
Bere hakkında konuşmadık. Ama gömülürken giyeceği elbise konusunda mutabık kaldık.
Should we talk about this now?
Şimdi konuşmamızın sırası mı?
Should we talk about our fight?
Kavgamız hakkında konuşmalı mıyız?
If you want to talk, but we should go to bed.
İstersen konuşalım, fakat artık uyumalıyız.
Last we met, I had a perception that you should talk to him again.
Son karşılaşmamızda, onunla tekrar konuşman gerektiğini söylemiştim.
When I get back, we should take some time to talk about proper discipline.
Geri dönünce nasıl disiplin veriliyormuş bi'konuşalım.
When we talk about this, it should remain between you and me.
Böyle bir konu konuşulacaksa, bu ikimizin arasında kalmalı.
So, what should we talk about?
Ne konuşalım?
Marshal, we should be careful what we talk about on the phone.
Polis müdiresi, Telefonda neler konuştuğumuz konusunda dikkatli olmalıyız.
And we should also talk about the kind of case that you're working in your dream.
Ayrıca rüyanızda çalıştığınız vakanın türünü de konuşmalıyız.
I need to talk to my girlfriend about this,'cause we haven't discussed our summer plans yet, um, and we probably should decide them together, so- -
Bununla ilgili kız arkadaşımla konuşmam gerek çünkü yaz planlarımızı henüz konuşmamıştık ve muhtemelen beraber karar vermeliyiz, bu yüzden -
Okay, you should probably go now. Thank you. Can't we just talk about this, man?
Yatağında olmasın dedi
Should we talk business on phone?
Bu tür isler telefonda olmaz.
We should all talk to the police, all of us, tell them everything you know.
Hepimiz polislerle konuşmalıyız, hepimiz, onlara bildiğin her şeyi söyle.
You know, I was thinking that we should all go and talk this out with Dr. Lawson.
Hepimizin gidip Dr. Lawson'a bu konuyu açmamız gerektiğini düşünüyordum.
Perhaps rather than talk, we should see.
Belki de konuşmak yerine gözlerimizle görelim.
Maybe we should just talk about it later, okay?
Belki Bu Konu Hakkında Sonra Konuşsak Daha İyi Olur, Olur mu?
Listen, Stefan, about Damon, We should probably talk about the trip to Denver.
Bak Stefan Damon konusunda muhtemelen Denver'a yaptığımız yolculuk hakkında konuşmalıyız.
Um... we've been putting this off for far too long, but don't you think we should have the talk?
Uzun zamandır bunu erteliyoruz ama meşhur konuşmayı yapmanın vakti gelmedi mi hâlâ?
We should be able to talk about anything. I know.
- Her konuda konuşabiliyor olmalıyız.
All right, well, we'll talk to his friends, relatives, acquaintances, but I think we should start with his case files.
Pekâlâ. O hâlde biz de arkadaşları,.. ... akrabaları ve tanıdıklarıyla konuşuruz.
we should talk about this 23
we should talk to him 19
we shouldn't 98
we should go 706
we should do this more often 34
we should stop 39
we should 517
we shouldn't do this 20
we should go inside 16
we should go out 20
we should talk to him 19
we shouldn't 98
we should go 706
we should do this more often 34
we should stop 39
we should 517
we shouldn't do this 20
we should go inside 16
we should go out 20
we should go now 26
we shouldn't be here 56
we should split up 47
we should get going 181
we should celebrate 72
we should do something 40
we should have 27
we should go back 35
we should do it 27
we should probably 28
we shouldn't be here 56
we should split up 47
we should get going 181
we should celebrate 72
we should do something 40
we should have 27
we should go back 35
we should do it 27
we should probably 28