We should do something translate Turkish
446 parallel translation
But I also agree with Jet's view that we should do something before it's too late.
Jet'in çok geç olmadan bir şeyler yapmamız gerektiği fikrine de katılıyorum.
We should do something before those samurai get here!
O samuraylar buraya gelmeden bir şeyler yapmalıyız!
Listen, we should do something for that poor man now that we're safe.
Artık güvende olduğumuza göre o zavallı adam için bir şeyler yapmalıyız.
I warned you about this and told you we should do something!
Sizi bunun hakkında ve bir şeyler yapmamız gerektiği konusunda uyarmıştım!
- Surely we should do something, sir.
- Birşey yapmalıyız.
We should do something.
Bir şeyler yapmalıyız.
If the Germans want it so much, maybe we should do something.
Eğer Almanlar onları çok istiyorlarsa belki bir şeyler yapmalıyız.
Captain, since it is too late for you to escape, perhaps we should do something about protecting you.
- Hayır ama mantıklı. Kaçmanız için artık çok geç, belki biz sizi korumalıyız.
Now that we're engaged don't you think we should do something to celebrate?
Artık nişanlandığımıza göre... bunu kutlamamız gerekmez mi sence?
Chief, I keep telling you we should do something about it, but nobody listens.
Hep söylüyorum bir şeyler yapmalıyız diye, ama kimse dinlemiyor.
Do you not think we should do something to repress who is so disobedient and rebellious?
Böyle asi birini aşkı altında tutmak için bir şeyler yapmamız gerekmez mi sence?
We shouldn't be sitting around, we should do something!
Oturup kalmamalıyız, bir şeyler yapmalıyız!
Well, maybe we should do something to help pick it up.
Belki de canlandırmak için bir şey yapabiliriz.
we should do something more stimulating.
Daha değişik şeyler yapmalıyız.
Nami, we should do something about him.
Nami onun hakkında, düşünmeliyiz
- Do be careful, mr. - We should do something... what? Palma!
- Dikkatli olun, Bay Palma!
I think we should do something about it.
Bence bu konuda bir şeyler yapmalıyız.
We should do something to him.
Biz ona bir şeyler yapmalıyım.
They are children that do not have relatives and we should do something for them, and that is, adopt them.
Bu çocukların akrabaları da yok ve bu konuda birşeyler yapmak, onları... almak zorundayız.
- Maybe we should do something.
- Belki de bir şey yapmalıyız.
I guess we should do something.
Sanırım bir şeyler yapmalıyız.
OK, but we should do something else to keep our names in their minds.
Tamam, bunu yapabiliriz. Ama başka bir şey daha yapmalıyız.
I don't mean to sound overly concerned, but I think we should do something.
Çok endişeli görünmek istemiyorum, ama bir şeyler yapmamız gerektiğini düşünüyorum.
Good. That takes care of our minds and bodies. But we should do something good for mankind or the planet for a couple of hours.
Böylece akıl ve bedenimizi hallettik fakat insanlık için de bir şeyler yapmalıyız.
- We should do something.
- Bir şey yapmalıyız.
Maybe we should do something.
Belki de bir şey yapmalıyız.
We should do something special, be bold!
Özel bir şey yapmalı. Cesur olmalı.
Maybe we should do something, huh?
Belki de bir şeyler yapmamız gerekiyordur, ha?
We were just discussing if we should do something.
Aslında, bir şeyler yapalım mı, diye tartışıyorduk.
I was just thinking we should do something like that.
Ben de tam böyle bir şey yapsak diyordum.
With regard to this loss, I think what you should do is to talk if you have something to say. Do not shy we would be happy to listen.
Şu sızıntı konusunda aklında bir şey varsa düşündüklerini çekinmeden söylemelisin Harry.
We should find this young man something to do.
Bu çocuğa bir iş bulmalıyız.
Maybe we should do it again. I mean, we could play Monopoly, something.
Keşke ölseydim!
Why should we do something like that?
Neden böyle bir şey yapalım ki?
What do you think we should do, in case something happens?
Eğer birşeyler olursa ne yapmalıyız dersin?
I feel like we should tell someone or do something.
Birine söylemeliymişiz veya bir şey yapmalıymışız gibi hissediyorum.
So I've been thinking about something, and what I think we should do...
O yüzden, düşündüm de...
I think that immediately you should seek... professional help and counseling... because using an electric drill on the human skull... is something that, well, we really shouldn't do.
Sanırım hemen uzman bir yardım ve destek almalısınız... çünkü insan kafatasında elektrikli matkap kullanımı... veya öyle bir şey, evet, kesinlikle yapmamalıyız.
We should be able to do something with the dilithium we scavenged.
Topladığımız dilityumla bir şeyler yapabilmeliyiz.
We should go do something.
Çıkıp bir şeyler yapmalıyız.
Something we should do?
Ya da yapmamız gereken? Bekleyebilirsiniz.
We should do something different.
Daha farklı, eşsiz bir şey yapmalıyız.
- Should we do something?
- Bir şey yapmalı mıyız?
- Should we do something?
Bir şey yapalım mı?
- Should we do something?
Bir şeyler yapalım mı?
We should all be happy to have something between our legs, whatever we do.
Onunla ne yaparsak yapalım bacak aramızda bir şey olduğu için şükretmeliyiz.
Black people are now like white people, we have to re-brainwash'em now, teach them about themselves and their history and language, to do something for themselves and quit begging white people for things they should do themselves.
Siyah halk, artık beyaz halk gibi olmuş. Onların yıkanan beyinlerini yine yıkamalıyız. Onlara kendilerini, tarihlerini, dillerini ve kadınını korumayı, ona saygı duymasını öğretmeliyiz.
Why don't you say something constructive for a change, like what we should do now.
değişiklik olsun diye neden bir defa da iyi birşey söylemiyorsun, Şu anda ne yapacağımız gibi
You know, what we should do is find something fun to do together.
Aslında ikimizin beraber eğleneceği birşeyler yapmalıyız.
Should we do something?
- Bir şeyler mi yapsak?
Before we do anything, there's something I should tell you.
Bir şey yapmadan önce, sana bir şey söylemeliyim.
we should talk 155
we shouldn't 98
we should go 706
we should stop 39
we should do this more often 34
we shouldn't do this 20
we should 517
we should go inside 16
we should go out 20
we shouldn't be here 56
we shouldn't 98
we should go 706
we should stop 39
we should do this more often 34
we shouldn't do this 20
we should 517
we should go inside 16
we should go out 20
we shouldn't be here 56