English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ W ] / When is the wedding

When is the wedding translate Turkish

89 parallel translation
When is the wedding?
Düğün ne zaman?
- When is the wedding?
- Düğün ne zaman?
When is the wedding?
Evlilik ne zaman?
- He must be! When is the wedding?
- Öyle olmalı!
When is the wedding? Brother Siang
Siang Birader, Düğün ne zaman?
- When is the wedding?
- Nikâh ne zaman?
When is the wedding, Joba?
Düğün ne zaman, Joba?
- Yes. - When is the wedding?
- Düğün ne zaman?
So when is the wedding?
Peki düğün ne zaman?
- So when is the wedding?
- Peki, düğün ne zaman?
- So when is the wedding?
- Peki evlilik ne zaman?
So when is the wedding?
Ee evlilik ne zaman?
- When is the wedding, Miss Morgan?
Düğün ne zaman Bayan Morgan? - Günaydın.
Now, people are eager to know when is the wedding.
Şimdi, insanlar düğünün ne zaman olacağını bilmek isteyecekler.
- When is the wedding?
Düğün ne zaman olacak?
And when is the wedding?
Düğün ne zaman peki?
- Nour, when is the wedding?
Nour, düğün ne zaman?
When is the wedding, anyway?
Herneyse. Düğün ne zaman?
And when is the wedding to be?
Düğün ne zaman olacak?
What I really want to know is when will the wedding be, if you please.
Gerçekten bilmek istediğim, düğünün ne zaman olacağı, izin verirseniz.
When and where is the wedding to be?
Tören ne zaman ve nerede olacak?
The wedding was a quiet affair and when called upon to enjoy my promotion from lodger to lover did I experience only bitterness and distaste?
Düğün bayağı tantanalı oldu. İş, kiracılıktan aşıklığa terfi etmeme gelince... acaba sadece tatsızlık ve hoşnutsuzluk mu hissetim?
"WHEN IS THE WEDDING, DANNY LOVER BOY?"
"AŞIK DANNY DÜĞÜN NE ZAMAN?"
She and her patient have fallen in love... and it is no surprise when she forsakes... the upwardly-mobile attorney Koslow... and announces wedding plans with Zelig.
O ve hastası birbirlerine âşık olmuşlardır. Dr. Fletcher'ın avukat Koslow'dan ayrılıp... Zelig'le evlenmeyi planladığını... açıklaması kimseyi şaşırtmaz.
But when it comes to the wedding, they want me as the groom.
Ama iş nikâha gelince, beni damat olarak istiyorlar.
The only time I've ever been in front of a camera is when they videotaped my wedding.
Kamera karşısına geçtiğim tek an, düğün günümde çektikleri film oldu.
There comes a time in every wedding reception when the man who paid the for the damn thing is allowed to speak a word or two of his own.
Her düğün davetinde en sonunda, lanet şeyin masraflarını karşılayan adama, konuşması için bir fırsat verildiği an gelir.
So when is the wedding?
Bu evlilik ne zaman gerçekleşecek?
When any common girl inhabiting their lands is married, our nobles shall have sexual rights to her on the night of her wedding.
Topraklarında yaşayan her sıradan kız evlendiğinde o kızla, zifaf gecesini geçirme hakkı, asillerimizin olsun.
This is the Roz I want him to talk about when he goes to that wedding this weekend.
Bu hafta sonu düğünde anlatmasını istediğim Roz bu.
When the time is right, you tell him... he bring you to me, and I make the wedding.
Zamanı gelince, ona söyle... seni bana getirir, ve ben de nikahı yaparım.
The wedding is about to start when Monica gets cold feet.
Düğün başlamak üzere ve Monica panikliyor. Başla!
'The demon's spirit is set free when his partner voluntarily returns the wedding ring.'
'Bir iblisin ruhu, eşi gönüllü olarak evlilik yüzüğünü ona geri verdiğinde serbest kalır.'
I don't know. Maybe when cute married guys don't wear wedding rings... that is the risk they take.
Belki de evli olup yüzük takmayan sevimli erkeklerin başına geliyordur bu.
When is it auspicious to hold the wedding, holy sir?
"Düğün tarihi için en münasip gün nedir, efendim?"
No no no, it was a large crystally-covered candle which they had made with your wedding invitation in a kind of window within the wax so that when the candle burns down, the invitation is illuminated from behind.
Büyük, kristal kaplı bir mumdu. Düğün davetiyenizi, mumdaki bir pencere gibi yaptırmışlar. Mum eriyip aşağıya inince, davetiye arkadan aydınlanıyor.
When no one is thrashed, the wedding's a failure.
Kimse dayak yemezse, düğün kötü geçmiş sayılır.
i remember being happy when my wedding day the ceremony was beautiful. everything is perfect
Düğünümdeyken mutlu olduğumu hatırlıyorum Tören güzeldi. Herkes harikaydı.
Well, um, my personal theory is that Mary got it on with Joseph before the wedding, and then when Jesus was born less than 9 months later, she told everyone it was a virgin birth.
Aslında, um, kişisel teorim Meryem onu düğünden önce Joseph'le yaptı, ve İsa 9 aydan kısa bir süre sonra doğunca, herkese bakire doğumu olduğunu söyledi.
When it's your wedding, you can dress in drag for all I care, but today is my day and I call the shots.
Kendi düğününde, benim önem verdiğim herşeyi kenara atıp istediğini giyebilirsin. Ama bugün benim günüm ve kuralları ben koyarım.
When is enough? Clear the church. There will be no wedding today.
Gitmeden önce, yine de benimle eve gelmenizi istiyorum tanışmanızı istediğim biri var.
Shel Grandy was handling the arrangements for his brother's wedding to the governor's daughter- - that is, until the governor came out against gay marriage, and that's when Mr. Grandy, who happens to be gay,
Shel Grandy, kardeşi ile Valinin kızı arasında gerçekleşecek olan... nikah töreninin hazırlıkları ile uğraşıyordu. Vali eşcinsel evliliğe karşı çıkana kadar bu böyleydi.. Valinin karşı çıkmasından sonra kendisi eşcinsel olan bay Grandy... bu olayı protesto etmeye karar verdi.
The future Mrs. Pete Campbell is a very lucky woman. When's the wedding again?
Müstakbel Bayan Pete Campbell çok şanslı bir kadın demektir.
The happiest moment of a woman... is when she prepares for her wedding and on the day she gets married.
Bir kadının en mutlu anı evlilik hazırlığı yaptığı ve evlendiği andır.
And now, when all I want is a decent wedding, the true Quixote wouldn't reject me just because I wasn't up to his dreams.
Tek istediğim doğru düzgün bir düğün sadece. Gerçek Kişot beni asla geri çevirmezdi.
Prima nocta, I believe, from the movie Braveheart and confirmed on Wikipedia, is when the king got to deflower every new bride on her wedding night.
Primae Noctis. Sanırım Cesur Yürek filminde duymuştum. Ve Wikipedia'dan da doğruladım ki,
And yes, a lot of things did go wrong, but it didn't matter because when I look back on that day, what I remember is the first wedding ; the intimate outdoor ceremony with just close friends and an acoustic guitar.
Ve evet, birçok şey ters gitti ama önemi yoktu çünkü geriye dönüp o güne baktığımda hatırladığım şey ilk evlilikti özel açık hava töreni yakın arkadaşlar ve bir akustik gitarla.
No way, the best part of soap operas is when someone's twin interrupts a wedding.
- hayır. Pembe dizinin en iyi yeri ikizlerden birinin düğünü basması.
( laughing ) : Ah, yes, well, when the "almost" wedding is, just let me know'cause I'll buy you an "almost" gift. Shut up!
"NEREDEYSE" evleneceğiniz zaman haber ver de sana "NEREDEYSE" bir hediye alayım.
Hey, come to think of it, last night, the night before your wedding, when all this shit is swirling around in your head, weren't you guys sleeping in separate bedrooms?
Aklıma geldi de, dün gece, düğünden önceki son gecende, bütün bu düşünceler kafanda dolaşırken, ayrı odalarda yatmıyor muydunuz?
Homer, one thing I've learned is that you don't need a fancy wedding when you're marrying the man you love.
Homer, öğrendiğim şey şu ki sevdiğin adamla evlenirken hoş bir düğüne gerek yok.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]