English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ W ] / Which is a

Which is a translate Turkish

14,958 parallel translation
It's similar to phenacyl chloride, which is a popular riot-control gas.
Popüler isyan bastırma gazı fenasil klörüre benziyor.
But we do have one of the envelopes postmarked from Malten, which is a 120 miles south of here, but 6 miles from where Marosi was imprisoned in 1998.
Ancak Malten'den gönderilmiş zarflardan birine sahibiz. Buranın 120 mil güneyinde,.... ama Marosi'nin 1998'de tutsak edildiği yerden.... 6 mil uzakta.
Seems a little convoluted, which is actually a trademark of a great prank.
Biraz karmaşık görünüyor ama harika bir eşek şakasının alameti budur.
There's supposed to be seven sacrifices for this ritual, and we have two bodies, one of which is at least a week old.
- Bu ayin için yedi kurban verilmeli. Elimizde iki ceset var, birisi en az bir haftalık.
He is both motivated and repelled by his concept of sin, which somehow correlates to his chosen surrogates and suggests that he's a grief-induced, anger-retaliatory narcissist.
Günah konseptı onu hem motıve edıyor hem tıksındırıyor, bu da seçtığı kurbanlarla uyumlu ve acıyla uyarılıp öfkeyle ıntıkam alan bır narsıst olduğunu gösterıyor.
No one is ever brought to trial for the murder of Jesse's half brother, which, again, gives Jesse a reason to seek his own justice.
Jesse'nin üvey kardeşinin cinayeti ile ilgili olarak kimse yargılanmadı. Artık Jesse'nin kendi adaletini uygulaması için bir sebep daha vardı.
Which is, basically, to take his culture away and you'll be a better person.
Kızılderililerin kültürlerini yok edersen, daha iyi biri olursun demekti.
The train's gonna come around a nice tight bend, then it goes up a ridge, which is nice,'cause it's gotta slow down considerable right here.
Tren keskin bir virajın etrafında dönecek. Sonra tepeye tırmanacak, ki bu iyi bir şey. Çünkü tam burada yavaşlayacak.
Fogg set her up with a job which is how you know they're hiding something big.
Fogg onu bir işe koymuş ki bu da ne kadar büyük bir şey sakladıklarını bilmemizi sağlıyor.
Basically, it's like a box that's full of an archaic system of gears, pulleys, and tape, that is then put in a larger box, called a VCR, which then projects the images onto the television.
Temelde, eski parçalar, makaralar ve kaset dolu olan, VCR dediğimiz bu eski sistemine büyük kutuyu koyacağız ki o da resimleri televizyona yansıtsın.
And yet your face draws a complete blank, which is funny because I'm usually so good with faces, technically.
Hâl böyleyken yüzünüz o kadar manasız geldi ki bu komik bir durum çünkü genelde teknik olarak yüzlerde iyiyimdir.
A man can only be threatened by that of which he is afraid, and I am not afraid of death.
Bir adam sadece korktuğu şey ile tehdit edilebilir. Ve ben ölmekten korkmuyorum.
These babies will put you in juvenile detention till your 18th birthday, which I'm guessin is gonna take several long years for you, so you want to do yourself a favor and tell me who gave you that shit?
Buradaki bebekler seni 18. yaş gününe kadar ıslah evine tıkar, ki bence bu senin için birkaç yıl daha sürecektir ondan dolayı kendine bir iyilik yap ve bunları sana kimin verdiğini söyle?
A dead pool is a game of prediction which involves guessing when someone, most typically an elderly or ill celebrity, will die.
Ölüm havuzu genelde yaşlı ya da ünlü birisinin ne zaman öleceğine dair tahminler içeren bir tahmin oyunudur.
In local news, Roofing Tar Industries, which was devastated by the S.T.A.R. Labs'particle accelerator explosion two years ago, is finally set to reopen.
Yerel haberlere göre, iki yıl önce S.T.A.R. Lab'taki parçacık hızlandırıcı patlamasından dolayı yıkılan Çatı Katranı Fabrikası'nın yeniden açılışı için son aşamalara gelindiği aktarıldı.
Providing for you and the kids is a priority, which is why I can't miss the meeting.
Sana ve çocuklara bakmak daha da büyük bir öncelik o yüzden toplantıyı kaçıramam.
We need Peng, which is why I've arranged a summit in Hong Kong.
Peng'e ihtiyacımız var. Bu yüzden de Hong Kong'da bir zirve düzenliyorum.
Uh, slow, which is not a good adjective when it comes to a speed cannon.
Yavaş, ki söz konusu sürat topu... olduğunda, bu pek iç açıcı bir sıfat değil.
That is a receipt, which is proof that I returned the doll.
Mankeni iade ettiğimi kanıtlayan bir fatura.
This "killer," which, according to you is a professional hitman named Frank Kitchen- - now this is getting tedious.
Bu "katil" Hangi, sana göre Frank Mutfak adlı profesyonel bir isyancı... Şimdi bu sıkıcı oluyor.
There's a stack of stuff I'm interested in..... which is code for I have no clue what I should be doing.
İlgi duyduğum bir yığın şey var yani ne yapmalıyım bilmiyorum demeye getiriyorum.
They're knocking on the very door of Warsaw even as we speak, which is, to speak quite frankly, a matter of some concern.
Biz bunları konuştuğuuz şu anda bile, Varşova'nın kapısını çalıyorlar ki dürüst olmak gerekirse.. ... biraz endişe verici bir durum.
I have a custom pie here, which is not something you want to let go to waste.
Elimde özel sipariş bir pizza var, ziyan olmasını isteyeceğin bir şey değil.
It looks like you might be having a baby, which is great news, because I actually know how to deliver babies, okay?
Görünüşe göre bebek sahibi oluyorsun, ki bu harika haber, çünkü bebek nasıI doğurtulur biliyorum, tamam mı?
It's a similar process by which our uniform materializes when we merge, but at the moment, we need to focus on figuring out what Savage is planning.
Birleştiğimizde vücutlarımızın cisimleşmesi gibi bir süreç bu da. Fakat şu an Savage'ın ne plânladığını öğrenmeye odaklanmalıyız.
I don't think that sanity is a yardstick by which Vandal Savage can be measured.
Konu Vandal Savage olduğunda akıl sağlığına güvenemeyiz bence.
Did you know that this is one of the original meteorites which fell upon the Middle Kingdom?
Bunun Orta Krallık'a düşen orijinal meteorlardan biri olduğunu biliyor muydun?
It's in a safety deposit box at the bank, which is closed right now, but I can grab it for you first thing tomorrow morning.
Bir bankada güvenli bir kasada. Kasa şu an kapalı ama yarın sabah ilk iş alabilirim.
Either she puts her foot down and forbids the marriage... That turns sister against sister and splits the Royal house down the middle. ... or she permits the marriage, setting a collision course with the Church of which she herself is the Head.
Ya ağırlığını koyup bu evliliği yasaklar ve iki kardeş birbirine düşünce Kraliyet ailesi ikiye bölünür ya da evliliğe izin verip başında olduğu kiliseyle bir çarpışmaya girer.
Which goes to show, that behind every great Musketeer, there is a beautiful and rather fabulous...
Görüldüğü üzere her silahşörün arkasında... çok güzel ve şahane bir...
I've got a little test of loyalty which is... Infallible.
Bende sadakat testinden geçtim, ki bu mutlaktır.
This is a tranq dart that should knock "old" you out for about six hours, which lines up perfectly for when you're going back, because not much was happening until Hartley attacked the Cleveland Dam that night, so that should give you time to learn what you need and return.
Bu bir bayıltıcı iğne, oradaki seni 6 saat kadar baygın tutmaya yeter, bu tam da Hartley'in Cleveland Barajına saldıracağı zamana geliyor, o zamana kadar bir olay olmayacağından sana yeterince zaman sağlar, böylece sana öğreneceklerini öğrenmek ve geri dönmek için zaman kazandırır.
And it looked like it was designed by a super model, which is why it closed two months after you left.
Ve bir manken tarafından dizayn edilmiş gibiydi. Bu yüzden de sen gittikten iki ay sonra kapandı.
I am submitting to the Police Board, that you be served with a red notice which is the termination of your contract as a police officer.
Bu yüzden polis memuru olarak sözleşmenizin sonlandırılması için yetkililere kırmızı bülten bildirisinde bulunacağım.
Document 27 is a transcript of a professional tribunal which took place on the 19th of September 1998, in which Oliver Stephens-Lloyd recorded he had submitted a list of names of abusers at Sands View.
Belge 27, 19 Eylül 1998'de gerçekleşmiş bir profesyonel mahkemenin deşifre metni. O mahkemede Oliver Stephens Lloyd, Sands View'daki istismarcıların adlarının listesini ibraz ettiğini tescil etmiştir.
Image 8 is a crime scene photograph showing the vehicle in which Lindsay Denton's body was found.
- O benim arabam. Resim 8 bir olay yeri fotoğrafıdır ve Lindsay Denton'ın cesedinin bulunduğu aracı göstermektedir.
Made a few improvements, too. None of which is gonna matter if you can't get us access to A.L.I.E.'s code.
- A.L.I.E'nin koduna erişim sağlayamazsak hiçbirinin önemi kalmayacak.
Which is why what you've been told your whole life, that this was a suicide, makes a lot of sense here.
Bu yüzden ömür boyu sana söylenen şey bu olayın intihar olması çok mantıklı görünüyor.
And I'm a New York Republican, which is basically a Democrat.
Ben de New York Cumhuriyetçisi'yim, bu da zaten demokrat sayılır.
Said he'd put a good word in for me, which is cool.
Benim için iyi bir şeyler söylerim demişti ki bu süper bir şey.
But I think we all have a degenerative, incurable disease which is life.
Ama bence hepimizde bozulma var hayatın kendisi tedavisi olmayan bir hastalık.
Which is why, with great frustration and a heavy heart, I must mention a case that we've yet to solve.
İşte bu nedenle, büyük bir üzüntüyle ve yüreğim burkularak henüz çözemediğimiz bir davadan bahsetmek zorundayım.
Tariq has been in fights at school, and now he's brought a weapon, which, as you know, is an automatic expulsion, so there really isn't much of a conversation here.
Tariq, okulda kavgalara giriyor, şimdi de okula silah getirmiş ve bildiğiniz gibi bu da okuldan direkt atılmayı gerektirir. Yani konuşacak pek bir şey de yok.
I also noticed he takes a lot of vitamins, including high doses of B12, which is usually absorbed through the stomach lining.
Ayrıca bolca vitamin aldığını fark ettim buna yüksek dozda B12 vitamin de dahil. Bu genellikle mide zarı tarafından emilir.
I find a little perspective can be helpful, which is why this week you will learn the ins and outs of how people are smuggled across borders.
Farklı bir bakış açısının yardımı olabilir. Bu nedenle bu hafta insanlar sınırlardan nasıl geçirilir ayrıntılarıyla öğreneceksiniz.
Which is why you should get rid of it, like a normal person.
Bu yüzden ondan kurtulman lazım, normal bir insan gibi.
Mom and my dad think that Ty was the one driving the car that hit Ana and the twins... which means... AJ is helping a criminal.
Annem ve babam Ty'ın Ana ve ikizlere çarpan arabayı kullandığını düşünüyorlar bu da demek oluyor ki A.J. bir suçluya yardım ediyor.
I mean, I know these maps aren't as accurate as, like, modern-day topographical maps, but this terrain... is a pretty good match for this terrain, which is outside of Wolfach, which is right here.
Demek istediğim bu haritalar günümüz... topografik haritaları kadar net değil... ama bu bölge... Wolfach'ın dışındaki... bu araziyle bir hayli uyuyor, İşte tam da burada.
It now only remains for me to pass the dreadful sentence of the law, which is that you be taken from hence to a place of execution, where you will be hanged by the neck until you die.
Artık bana düşen kanunun korkunç hükmünü size iletmek. Buradan alınarak infaz mahalline götürüleceksiniz. Son nefesinizi verene kadar boynunuzdan asılacaksınız.
And then I was like, wait, he's going to bring a red rose, so we need to go to a nicer place, which is why I switched the restaurant last-minute- -
Biliyorum. Sonra dedim ki "dur biraz, " kırmızı gül getireceğine göre güzel bir yere gitmeliyiz. "
It's a calculated risk based on her M.O., which is categorically different than the men.
Erkeklerinkinden tamamen farklı olan yöntemine dayanarak hesaplanmış bir risk.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]