Which is good translate Turkish
1,474 parallel translation
So it's got, uh, carpet both sides, which is good.
Görüyorsun, iki tarafta da paspası var, yani harika.
She's not coming, no, which is good because I think Ari is the jealous type.
O gelmiyor, hayır, iyi de oldu,... çünkü bana kalırsa Ari kıskanç bir tip.
It's very rare, which is good news for us. I need you go to back 14 years. I want you to compile a list of anyone who had access.
Nadir bulunur, Bu bizim için iyi bir haber 14 yıl önce bunu üretenlerin bir listesini.
And you have normal something trace by data, but does something scientist suppose to do which is make predictions, which is good.
Böylelikle eline verilerin yönlendirdiklerinin yanında bilimadamının yapması gerekeni yapma imkânı geçti : Öngörüde bulunmak. Bu iyi bir şey.
Meaning the victim was dead when his face was eaten, which is good, I guess, given the alternative.
Anlamı, kurbanın yüzü yenirken ölü olduğu ki bu iyi, sanırım diğer alternatife göre.
So either he's eaten a gazelle, which is good, because he won't be so hungry -
Yani ya güzel bir ceylan yemiş, çünkü bu kadar acıkmış olamaz...
Now, you got short arms, which is good because it means you gotta get close.
Kollarının kısa olması işimize gelir. Yakın teması arttırır.
Slept like a rock, which is good.
Ölü gibi yatmışım. Rahatmış bayağı.
You plead not guilty, he knows the prosecutor's gonna drag him into the middle of that case, which is good enough to get you whacked.
Sen suçlu olmadığını savunuyorsun, fakat o, savcının kendisini suçlu çıkaracağını biliyor bu seni de suçlu yapar.
Man has always been drawn to the dark side, which is good for me.
Karanlık tarafından cezp edilmiş bir insan, daima takdirimi kazanır.
At least nobody died, which is good, you know?
En azından kimse ölmedi. Bu da iyi bir şeydir değil mi?
But... now you're here. Which is good'cause we're in desperate need of fresh blood.
Ancak artık sen buradasın bu da iyi çünkü burada kesinlikle taze kana ihtiyacımız var.
Which is good because Caroline's body was blown to pieces.
Çok iyi çünkü Caroline'ın cesedi paramparça oldu.
Actually, the less you say the better, which is good, because the more you say the more they can, well, you know.
Aslında ne kadar az konuşursan o kadar iyi. Çünkü ne kadar çok konuşursan o kadar çok... Bilirsin işte.
Mostly it's steady today, which is good.
Bugün genellikle sabitti, iyi bir şey.
Because you trust people, which is normally a good thing.
Çünkü insanlara güveniyorsun.
Speaking of which, mia is a seriously good writer.
Hazır laf açılmışken söyleyeyim, Mia gerçekten iyi bir yazar.
Direct marketing, I thought of that, turned out it already existed, but I arrived at it independently, and then I come to this place, and you people tell me that I'm good with people, which is strange,
Doğrudan pazarlama. Bu benim aklıma gelmişti. Meğer zaten varmış, ama kendim düşünüp buldum.
His mother is Dorothy Dikeman Campbell, the Dikemans owned pretty much everything north of 125th street, which I don't know how good your geography is, but that's a fair chunk of the island.
Annesi, Dorothy Dikeman Campbell, 123. Cadde'nin kuzeyindeki hemen her şey Dykemanrailesıne aitti. Coğrafyan nasıldır bilmiyorum ama,
It's pretty much a ghost town till june, which is... a good thing, because the whole world's looking for you.
Burası hazirana kadar hayalet kasaba gibidir, ki bu... iyi bir şey. Çünkü bütün dünya seni arıyor.
There are over 200,000 species of molluscs, and right there is a good example of a conch, which is also known as a knobbed whelk.
200,000'den fazla kabuklu böcek çeşidi vardır ve işte burda mideye iyi bir örnek, buna aynı zamanda deniz salyangozu da denir.
I'm A Good Father, Which Is Something You Know Nothing About.
İyi bir babayım, ki sen bu konuda hiçbir şey bilemezsin.
Which is a good thing, because that guy needs to be in jail.
Ne iyi oldu, zaten, adamın kodeste olması gerekiyordu.
Which reminds me, your vacation day's general housecleaning is good, too, but why don't you take Amemiya out somewhere?
En iyisi ev! İşte yıldız saçanlar.
Which means There's a good chance that this is Someone you've seen.
Bu da, büyük ihtimalle gördüğünüz biri demek.
She seems to be using reverse psychology on that ten-year-old, which is actually a pretty good idea.
10 yaşındaki birine ters psikoloji kullanıyormuş gibi ki bence bu çok iyi bir fikir.
The locals stopped showing up three days ago, which, by the way, is not good.
Yerel halk üç gündür ortada yok. Bu da kötüye işaret.
"I'm not really a cool guy or anything," which is a pretty good line I thought.
"Öyle havalı bir adam değilim." Ki bence çok güzel bir laf.
Although the indonesian really says "good day," which I think is much better than "hello,"
Endonezya dilindeki aslında "iyi günler" diyor,... bu da bence "merhaba" dan çok daha iyi.
now, in good conscience, i have to inform you that using his software is in violation of the patriot act, the strategic defense initiative, and the national security act of 1948, which created to cia.
Şimdi, vicdanen, seni bilgilendirmek zorundayım ki bu yazılımı kullanmak vatanseverlik yasasının Stratejik Savunma Girişimi'nin ve 1948'de CIA'in düzenlediği Ulusal Güvenlik Kanunu'nun ihlaline yol açar.
It was a period called the Hadean, after Hades, the kingdom of hell, which is a good name because this was a hot, hostile and violent world.
"Hadean", ismini Cehennem Krallığı "Hades" ten alan bir jeolojik dönemdi. İsim iyi seçilmiş, çünkü bu ; sıcak, zorlu ve düşman bir dünyaydı.
Which is why it's probably a very good idea that you run on home now, Roxie.
Ki bu yüzden şimdi eve gitmen çok yerinde olacaktır, Roxie.
Which is exactly why it's a good idea.
İşte fikrin güzelliği de burada.
I may not be a man of God, Reverend, but I know right, and I know wrong, and I have the good grace to know which is which.
Tanrı adamı olmayabilirim Peder, ama doğruyla yanlışı ayırt edebiliyorum. Ve çok şükür ki hangisinin hangisi olduğunu biliyorum.
I am alone in my condominium now, which is neither good nor bad.
Artık evimde yalnızım. Bu ne iyi ne de kötü.
He just doesn't think I'm good enough for you, which is fine.
Yeterince iyi olmadığımı düşünüyor ki sorun değil.
Which is still pretty good.
Ve kadında hâlâ iş var.
Which in days gone by cost me such toll and blood... In short, my good fortune which is so adored by tedious and flattering courtiers is merely the kind of beauty whose sparkle blinds.
Demem o ki, sıkıcı ve yağcı saraylılar tarafından göklere çıkarılan iyi talihim yalnızca göz kamaştırıcı bir güzelliğe... sahiptir.
You look good, but I noticed you throw the jab, you drop your right just a little bit, which is fine against an orthodox guy, but if you get in with a southpaw, you know, that could be trouble.
İyi dövüşüyorsun, ama bir yumruk attığında sağını biraz indirdiğini fark ettim eğer acemi bir boksörle dövüşüyorsan bu iyi bir şey ama solak bir boksörle dövüşüyorsan biraz sorun yaratabilir.
And that's good. Which is why I'm not even in the DVD business anymore..
Bu iyi.Bu neden düzenli dvd satamadığımdır...
It always annoys me when I go into an interior which is not done by a professional and I see that it is so good...
İçeriye girdiğimde bir profesyonel tarafından yapılmamış olan daima beni rahatsız eder ve anlıyorum ki bu çok iyi bir şey...
to anyone who sort of already had a tendency to make mistakes and all of sudden found that they looked good now instead of incompetent, which is how they looked the day before.
Bu trend, onu icat eden ustalardan, zaten hata yapmaya eğilimli çoluk çocuğa doğru inince, bir gün önce kifayetsiz görünen şeyleri aniden güzel görmeye başladılar.
Breathing with one lung, which is half as good as two.
- Tek akciğerle nefes alıyorum. İkisinin yarısı kadar iyi geliyor işte.
Which is a really good thing.
Ki bu güzel bir şey.
As which believe me, average is a good thing.
güven bana, ortalama iyidir.
That might have been just an attack of conscience, which is not a good thing if you're a futive.
Bu sadece vicdani bir hareket olabilir. Bu da eğer bir kaçaksan, iyi bir şey değildir.
Which is a very good album, by the way.
Ki bu arada, çok güzel bir albümdür.
Well, now you have our next movie which is pretty good...
Şimdiyse sırada getirisi iyi bir filmimiz var.
Democracy, which contrary to recent world opinion, is still a good idea.
Yeni dünya görüşünün aksine, demokrasi hala iyi bir fikir.
Any friend of the Major's is a friend of mine, which means you get the good stuff.
Binbaşının arkadaşı benim de arkadaşım sayılır. Bu nedenle sadece en iyisinden içeceksiniz.
It's mixed, which, in my opinion, is a good thing. I mean...
Kız-erkek karışık, bana bakarsan, güzel bir şey.
which is 1139
which is understandable 21
which is a shame 22
which is better 26
which is why 260
which is why you're here 18
which is ridiculous 24
which is which 28
which is nice 40
which is what 194
which is understandable 21
which is a shame 22
which is better 26
which is why 260
which is why you're here 18
which is ridiculous 24
which is which 28
which is nice 40
which is what 194