Which is worse translate Turkish
256 parallel translation
I don't know which is worse, with a part or without.
- Ne? Hangisi daha kötü, rolü olmak mı, rolsüz kalmak mı?
Yet there is a type of suffering for the artist, which is worse than any winter or part of it can do.
Ancak sanatçılar için farklı bir tür ıstırap vardır. Kıştan da kışın getirdiklerinden de daha kötü.
Don't you realise that her sister told me the truth, how you were a young fool, and I was an old one, which is worse.
Bayanın bana gerçeği söylediğini hala anlamadın mı? Aptalda olsan gençsin. Ama ben yaşlıyım.
I don't know which is worse, the atom bomb or you kids in your do-it-yourself cars.
Hangisi daha kötü bilemiyorum, atom bombası mı yoksa el yapması araba içindeki siz mi.
Which is worse : to betray a friend or to betray Rome herself?
Hangisi daha kötü : Dosta ihanet mi yoksa Roma'ya ihanet mi?
They overestimate our number, which is worse.
Bizi şişirmeleri işimizi kolaylaştırmıyor.
Because it conforms to their expectations and to mine as well, which is worse.
Çünkü beklentilerini karşılıyor. En k ötüsü benimkileri de.
And there is his tenderness, which is worse than a blow.
bir de sevecenliği yok mu, midemi bulandırıyor.
I don't know which is worse, him or those damn drums.
Hangisi daha kötü, bilmiyorum. O mu, şu lanet tamtamlar mı?
- Yes. I was wondering which is worse :
Hangisi daha kötü merak ediyorum :
Just a scratch... Which is worse.
sadece bir çizik... hangisi daha kötü.
You are frightened, but not of getting killed, but of killing him, which is worse than dying.
Sen korkuyorsun, ama öldürülmekten değil, onu öldürmek, ölmekten daha beter.
He's ancient, he's ugly I don't know which is worse
Hem fosil hem de çirkin Bilmiyorum en beter hangisi
I don't know which is worse, falling or dealing with his anger.
Daha kötü ne olur bilmiyorum düşmek veya babamın öfkesininden kurtulmak
Which is worse.
Hangisi daha kötü.
And yet... here I am fighting... fighting on the side of right... which is worse.
Şimdiyse savaşıyorum doğru tarafta.
Rivkah, which is worse?
Rivkah, hangisi daha kötü?
They'll look for his mother. Oh, which is worse.To put him back to somebody abandoned him.
Onu terk eden birine geri götürecekler.
This is the vague gesture which is worse than no gesture.
Bu belirsiz bir jest ve hiç jest olmamasından daha kötü.
I don't know which is worse :
Hangisi daha kötü :
To install air-conditioning not only would be illegal but it would be antiesthetic, which is worse, you know?
Klima koymak yasa dışı olmakla kalmaz gayri estetik olur.
And I don't know which is worse.
Hangisi daha kötü bilmiyorum.
I don't know which is worse, waking up in a dress not knowin'where l've been, or hearing your self-involved ranting.
Hangisi daha kötü bilmiyorum. Elbiseyle uyanmak mı, nerede olduğunu bilmemek mi, senin bencilce zırvalarını dinlemek mi?
I don't know which is worse... child cat killer or sons of the Confederacy.
Neyin kötü olduğunu bilmiyorum... çocuk kedi katili mi? Konfederasyonun oğulları mı?
Which is worse than blind, `cause your options decrease.
Bu kör olmaktan da kötü çünkü seçeneklerin azalıyor.
I don't know which is worse.
Hangisinin daha kötü olduğunu bilmiyorum.
And now I find myself in a world which for me is worse than death.
Şimdi ise, benim için ölümden de kötü bir dünyanın içindeyim.
To fright you thus, methinks, I am too savage ; To do worse to you were fell cruelty, which is too nigh your person.
Sizi ürkütmekle kabalık ediyorum ama beterin beteri var, o da geldi gelecek.
Which one is worse?
Hangisi daha kötü?
He was responsible for executions, which is considerably worse than the sentence he gave me.
İnfazlardan o sorumluydu ki bu da bana verdiği cezadan çok daha kötüydü.
Thou wilt be touched by worse... unless thou surrender rapidly that golden helmet... which is justly mine.
Benim olan o altından miğferi derhal teslim etmezsen başına daha beteri geçecek.
We are now at the condition of dread, which is getting worse and worse.
Şu anda korku durumunda. Ve bu gittikçe kötüye gidiyor.
Which is probably worse.
Ki şu an için en kötüsü de bu.
If one of you is guilty, which I find hard to believe, it's a bad idea to hide because there's nothing worse. It's better not to hide but, on the contrary, to confess and repent.
Buna inanmak istemiyorum ama eğer içinizden biri suçluysa gizlenmektense - çünkü hiçbir şey ikiyüzlülükten daha kötü değildir - itiraf edip, pişman olması onun için daha iyi olur.
- I don't know which species is worse.
- Hangi türler daha kötü bilmem.
And the reason because they did it it was or because it was containing strychnine or, which is much worse, because it was not containing the strychnine.
Ve böyle yapmasının sebebi de ya striknin içeriyor olması ya da çok daha kötüsü striknin içermiyor olması.
Which one of us is worse off? I wonder.
Hangimizin durumu daha kötü merak ediyorum.
Disgustin'not only because we should never take the lives... of our fellow creatures, but disgustin'because, my friends, what lurks... within that steak... is as bad or worse than that which crawls inside that bag of barnyard dung.
İğrençlik yalnız yemek değil çünkü, asla bir cana kıymamalıyız. Onlar bizim dostlarımız, ama iğrençler... Bu bifteğin içinde... kötü veya daha kötü sürünen canlılar var.
The Honeymoon Sweets motel, which, believe me, is even worse than it sounds.
Balayı Şekerleri Otel, inan bana, adından da berbat bir yer.
Which is even worse.
Bence daha da kötü.
Which is great, because there's nothing worse in life than being ordinary.
Bu da harika birşey, çünkü hayatta sıradan olmak kadar kötü birşey yoktur.
What if somebody we save goes on to cause something so terrible to happen which is much worse than Copps Coliseum coming down.
Belki kurtulan birisi... Copps Coliseum'dan daha büyük bir felakete sebep olacak.
I wish that my friend Pacey would just end this transformation of this A-student, do-gooder, all-around sanctamonious angel and would go back to what he does best which is make me feel good about my life when his is supposed to be worse.
Keşke en yakın dostum Pacey değişip, iyi çocuk olmayı, yüksek notlar almayı bırakıp eski haline dönse de o benden daha kötü olduğu için kendimi iyi hissetmeye devam etsem.
We're still fighting it out to see which one is worse.
Halen daha hangimizin daha iyi golf oynadığı konusunda kavga ediyoruz.
Which is bad enough, Captain, but it, er, it just gets worse.
Bu yetmezmiş gibi, Komiserim dahası da var.
For all I know, you could be the kind of guy who cruises frat parties because he knows he can capitalize on the dearth of sensitive types which is even worse, man, because it's sneaky.
Hassas kızları ya da önemli kızları kaldırmak için erkek birliği partilerine gelen biri olabilirsin. Ki bu daha kötü. Çünkü çok adice.
Or, worse yet, an 8 and 11... which is not only dangerous, but uncomfortable.
Daha da kötüsü, dokuza beş varmış gibi de tutabilirim.
Either we can't see them, which is bad, or worse, they left, and we're too late.
Ya biz onları göremiyoruz, bu kötü bir şey, ya da daha kötüsü, gittiler.
The only reason we are still alive is because they do not know which they have hit worse, our engines or the weapons systems.
Hayatta olmamızın tek sebebi, motorlarımızın mı yoksa silah sistemlerimizin mi hasar gördüğünü bilmemeleri.
The labour which arrives is of worse into worse.
Yapılan el işi çok kötü.
Which doesn't mean to come together or separately... is better or worse.
Yani bu daha iyi yada daha kötü yapmaz.
which is 1139
which is understandable 21
which is a shame 22
which is better 26
which is why 260
which is why you're here 18
which is ridiculous 24
which is which 28
which is nice 40
which is what 194
which is understandable 21
which is a shame 22
which is better 26
which is why 260
which is why you're here 18
which is ridiculous 24
which is which 28
which is nice 40
which is what 194