Which is awesome translate Turkish
80 parallel translation
I went to her and I tried to talk to her and she said it was cool which is awesome because this could, like, screw up my whole life!
konuşmayı denemek için ona gittim ve o herşeyin yolunda olduğunu söyledi, ki bu mithiş! çünkü bu benim tüm yaşamımı mahvedebilirdi!
Which is awesome,'cause I never like guys like you.
Bu müthiş, çünkü senin gibilerden hiç hoşlanmam.
And the thing is, the Vagina's girlfriend was molested, and now she's like this perfect saint, which is awesome, and, you know, I was abused, and I'm like this fucked-up nitwit,
Olay şu ki, Vajina'nın kız arkadaşı tecavüze uğramıştı ve şimdi aziz gibi oldu. Bu da harika tabi. Ben de hor görüldüm.
You're dating him, which is awesome, because you guys are great together.
Jim ile çıkan ben değilim. O'nunla buluşan sensin. Birlikte olmanız çok güzel bir şey.
You're dating him, which is awesome, because you guys are great together.
O'nunla buluşan sensin. Birlikte olmanız çok güzel bir şey.
Yeah, chicks dig us, which is awesome.
Evet, kızlar bize bayılır ki harika bir şey bu.
They got us a cot, which is awesome.
Bizim için yatacak karyola bile ayarladılar ki bu harika.
Apparently he also hears voices, which is awesome.
Adam sesler duyuyormuş, ki bu harika.
Well, I mean, for starters, you've got the whole bald-head thing going on, which is awesome.
Başlangıç olarak tamamen kel bir kafan var ki muhteşem.
No, we're prankingand entering, which is awesome.
Biz şakacıktan girdik.
I just been walking around in Kenny's shoes for so long now that I'm starting to become exactly like him which is awesome and super badass.
Kenny'nin etrafında fazlaca dolaştığımdan onun gibi biri olmaya başladım ki bu harika bir şey.
I have a boyfriend, which is awesome. Fuck.
Erkek arkadaşım var, en harikasından s * ker.
Pizza, bad special effects, and your celebrity crush is Megan Fox, which is awesome, because I look just like her, with her supertight pants and long, jet-black hair.
Pizza, kötü özel efektler,... ve aşık olduğun ünlü ise Megan Fox,... ki bu harika, çünkü ben daracık pantolonla ve uzun, simsiyah saçlarıyla tıpkı ona benziyorum.
They're calling me "Bodhi," which is awesome'cause of "Point Break."
Bana Bodhi diyorlar ki bu harika, "Point Break" filminden dolayı
Part of this movie is, which is awesome, is getting to see the inner-workings of all this stuff happening.
Bu filmin bir kısmı, ki bu harika bir şey, bütün bu olayların iç işleyişini görmek.
I met a guy who I thought was perfect, and he turned out to be exactly like every other guy, which is awesome.
Mükemmel olduğunu düşündüğüm biriyle tanıştım,... ve kendileri diğerlerinden farksız çıktı ki bu da harika!
Organize a craft, and Joel and Julia said that they'd make bug-shaped cookies, which is awesome.
Joel ve Julia böcek şekilli kekleri...... harika olur.
- which is awesome.
- Bu harika bir şey.
Listen, newb, you may be all Sigourney Weaver ass-kicking tough, which is awesome, but the mystical mavens of innocence like myself jump at things that go bump in the night.
Dinle çaylak, hepiniz Sigourney Weaver gibi sert olabilirsiniz, ki bu da muhteşem, ama benim gibi masum uzmanlar gece aniden beliren şeylerden korkar.
- Yes. - Which is awesome.
- Evet. -... ki bu hoş bir şey.
Which is awesome.
- Ki bu harika bir şey.
You guys have a lot of'80s, which is awesome.
Bir sürü 80'lerden plaklar var. Bunlar harika.
Which is awesome.
Ne müthiş ama.
First of all, all my plumbing still works, which is awesome.
Öncelikle bütün tesisat hâlâ çalışıyor, ki harika bir şey.
Oh, man, this is just like The Hangover, which is awesome, because it's exactly like The Hangover 2...
Dostum aynı "Felekten Bir Gece" ( Hangover ) gibi, harika çünkü herşey aynı Hangover 2'deki gibi...
They have the most disgusting feet which is awesome and... wow.
En iğrenç ayak onlarda ki bu harika bir şey. Vay be! Gerçekten doğruymuş.
Which is awesome.
- Ki bu muhteşem bir şey.
Yes, and then Jane comes and stays with me, which is awesome,'cause I get to help her with guy problems for once, you know,'cause I'm always the mess and--and she's always the together one.
Sonra Jane de gelip benimle kalıyor. Harika bir şey bu da. Çünkü bir kerecik olsun erkek meselelerinde ben ona yardım ediyorum.
She just wants to have fun all the time, which is awesome.
Hep eğlenmek istiyor, ki bu çok güzel.
Speaking on behalf of men of Earth, which is indeed an awesome responsibility, I thank you.
Tüm Dünyalı erkekler adına, ki bu kesinlikle inanılmaz ağır bir sorumluluk, teşekkür ederim.
Yeah, actually they used the word kangeki, which is hard to translate, but it means a kind of awesome joy.
Evet, aslında onlar kullandıkları kelime : Kangeki. Çevirmek zor ama bir tür müthiş sevinç anlamına gelir.
Which means Planet Express is now... Awesome Express.
Bu da demek ki Planet Express artık Awesome Express.
And they sent me Uptown Girls, which is also awesome.
Ama onlar da beni Uptown Girls'e yolladılar. Bu film de süperdi.
Which is a truly awesome timescale from a human standpoint.
İnsanlık açsından bu gerçekten müthiş bir zaman.
We organize trips every week in and around the Portland area, which is just awesome for hiking, and biking, and river running.
Her hafta Portland civarında geziler düzenleriz, yürüyüş, bisiklet ve nehir gezileri için çok uygundur.
Dwight is now gone, which is totally awesome
Dwight gider.. ki bu da süper.
We've reached awesome, which is... - Awesome.
Müthişliğe ulaştık, ki bence bu müthişti.
Awesome! OK, Brian. Which is your dominant hand?
Pekala.. hangi elini kullanıyorsun?
Which is pretty awesome.
Ki bu da süper bir şey.
When Lily and the girl ask at "The Scuba Diver" is, about your deep-seated insecurities which don't really exist because- - let's face it- - you're awesome.
Lily ve diğer kız "Dalgıç" ın ne olduğu sorunca maskeni çıkar ve onlara derin endişelerinden bahset. Aslında endişen falan yok. Çünkü doğruyu söylemek gerekirse sen müthişsin.
You know, it kind of just reminds me of Mrs. Doubtfire, which is an awesome flick.
Bu ifade bana Bayan Doubtfire'ı hatırlatıyor, harika bir filmdi.
And even if you're not doing, you know, this right now... which is really, really awesome and incredibly smart of you... look, I know it's just a matter of time before girls start throwing themselves at you.
Bunu şu an için yapmıyor bile olsan ki bu gerçekten ama gerçekten harika ve senin çok zeki olduğunu gösteriyor. Kızların, kendilerini sana sunmaya başlamaları an meselesi.
Which is... totally inappropriate... And... plain awesome.
Bu çok uygunsuz bir şey ve gerçekten de harika.
You are going global now, which is... awesome, frankly, but you have spent more time in the shadows than you ever have in the spotlight.
Artık dünya çapındasın ve bu harika bir şey ama ortalıkta olduğundan fazla geri planda kaldın.
I came to let you know that even though you have an awesome job, and you're black and British, which is super sexy, and you know a place to make magic happen out of an avocado and a pestle, doesn't give you the right to--Oh, my god.
- Müthiş bir işe sahip olman zenci ve İngiliz olman, ki bence bu süper seksi bir şey ve ayrıca avokadodan sürprizler yaratan mekanlar bilmen insanları ekme hakkı- - Aman Allahım.
Which is crazy, because mine was awesome.
Ki bu delilik çünkü benimki harikaydı.
Which is pretty awesome, I just got to say.
Ki süper bir şey bu, itiraf edeyim.
Which I think is really awesome, by the way, if you'd ever actually do it.
Bu arada bence bu oldukça güzel bir şey tabii gerçekten de öyleysen.
Karen got ready with the drapes open, which was awesome.
Karen, perdeler açıkken iş kıyafetini giydi, süperdi.
Jane, i know you're a paramédic and you're totally * * *... which is so awesome, but... you should really think twice before dating a super hero.
Jane, senin bir sıhhiyeci olduğunu biliyorum ve sen tamamen korkusuzsun ki bu çok müthiş, ama bir süper kahramanla buluşmadan önce iki kez düşünmen gerekiyor.
They called you exotic! RROWR! Which is just people talk for awesome, which is what you are, which is why I was happy to save your life, buddy.
Sana egzotik dediler! Ki insanlar muhteşem şeylere böyle derler, ki sen de öylesin ki ben de bu yüzden seni kurtardığım için mutluyum kanka.
which is 1139
which is understandable 21
which is a shame 22
which is better 26
which is why 260
which is why you're here 18
which is ridiculous 24
which is which 28
which is what 194
which is nice 40
which is understandable 21
which is a shame 22
which is better 26
which is why 260
which is why you're here 18
which is ridiculous 24
which is which 28
which is what 194
which is nice 40