With the baby translate Turkish
2,439 parallel translation
She was - - she was up with the baby.
Bebek yüzünden uyuyamadı.
Oh, do you know what she's uh, planning to do with the baby?
Kızın bebeğe ne yapmayı planladığını biliyor musunuz?
Can I have... Can I be alone with the... With the baby?
Ben bebekle yalnız kalabilir miyim?
What the hell was I supposed to do, shoot him with the baby in his arms?
Ne yapacaktım? Kucağında bebek varken vuracak mıydım onu?
Tensi needs you, and with the baby, even more.
Tensi'nin sana ihtiyacı var, şimdi bebekle birlikte daha da çok.
I'd like to go to Cordoba with the baby and take my sister to bury her with my father.
Bebekle beraber Cordoba'ya gitmek ve ablamı da yanımda götürüp, babamın yanına gömmek istiyorum.
It's been hard on her, home all day with the baby.
Onun için de zor, bütün gün evde bebekle beraber.
With the baby coming, he's gotta make a choice Between s.R.U. And the family.
Bebek geliyor ya, SRU ve ailesi arasında seçim yapmasını istemiş.
And she knew she couldn't do that with the baby so this was the only way.
Bebekle bunları gerçekleştiremeyeceğini biliyordu, bu yüzden tek yol buydu.
So this must be your roommate with the baby?
Bu da bebeği olan ev arkadaşın olmalı.
This is Max's mom, my roommate with the baby.
Max'in annesi, bebeği olan ev arkadaşım.
Yes, I meant on my own with the baby, yes.
Evet, bebekle demek istemiştim.
But you did help me with the Baby Emerson abduction in Toronto so I owe you one, just as long as I get the collar.
Bana Baby Emerson'ın Toronto'da kaçırılması vakasında yardım etmiştin. Tutuklamayı ben yaptığım sürece sorun olmaz.
There's nothing wrong with the baby or you!
Ne bebekte ne de sende bir şey var!
You, Chuck, the sister with the baby.
Sen, Chuck ve yeni anne olan ablası.
I'm going to have this baby in a hospital with my husband and the father of my baby.
- Evet, gideceğim. Bu bebeği hastanede eşim ve bebeğimin babasının yanında doğuracağım.
If you want the baby to stay with you, get one.
Eğer bebeğin seninle kalmasını istiyorsan bir tane yaptır.
Superintendent Colvin doesn't grant face to faces with gangs who break truces and drag corpses into the street to kill'em all over again, but if you want these raids and arrests to stop, want your baby mamas to get some peace and quiet... then I'm here to negotiate terms respectfully.
Baş komiser Colvin cesetleri sokaklarda sürükleyen çete elemanlarıyla yüz yüze görüşmeyi kabul etmiyor. Ama bu baskınların ve tutuklamaların son bulması istiyorsan şu adamlarınızı biraz susturmanız gerek. Şartları konuşmak için buradayım.
If she dies before the baby's out, the baby goes with her.
Bebek dışarı çıkmadan kadın öldürse, bebek de onunla birlikte ölür.
Can We go with you and the baby?
Seninle ve bebekle gelelim mi?
I mean, you with a baby on the way and all.
Yani bir çocuk bekliyorsunuz ve bir sürü sıkıntın var.
How I make the baby with this, me?
Bununla nasıl bebek yapmak?
You had sex with him, and when the baby's born in prison,
Onunla seviştin ve bebek hapishanede doğduğunda
For fuck's sake man I while they are playing with the food as if it was baby cream.
Tanrı aşkına dostum önlerindeki yemekle bebek kremiymiş gibi oynayıp duruyorlar.
Says the baby with the stuffed toys.
Dolgu oyuncaklı bebek öyle diyor.
That tiny baby with its heart thumping in its ribcage, pushing the blood around, the oxygen to its growing brain, she's alive.
O küçük bebeğin kalbi kaburgasında güm güm atıyor kanı pompalıyor, oksijen beynine gidiyor, o da hayatta.
She will be the first mother to have her baby delivered entirely with v technology.
Kendisi, tamamıyla Ziyaretçi teknolojisiyle bir bebek sahibi olacak olan ilk anne olacak.
Come on the bed with me, baby doll.
Hadi gel yanıma yat, küçük ponponum benim.
Because I pulled the short straw and got stuck with baby sitting duty.
Çünkü kısa çöpü çektim ve yanında bebekle oturma görevine tıkıldım.
There's something I need to say to you before you decide that we're not the right parents for your baby, starting with I'm sorry.
Doğru aile olup olmadığımıza karar vermeden önce sana söylemem gereken bir şey var. Öncelikle özür diliyorum.
Supposed to be having the baby with my family in new york.
Korkarım şu an bu gerçekleşmeyecek.
♪ And I dream about you all the time ♪ ♪ I'm here without you, baby ♪ ♪ But you're still with me in my dreams ♪
â ™ ª And I dream about you all the time â ™ ª â ™ ª I'm here without you, baby â ™ ª â ™ ª But you're still with me in my dreams â ™ ª
Well, I am going to stay with you, baby, for the rest of my life.
Tabii ki yanında kalacağım bebeğim. Hemde hayatımın sonuna kadar.
And you did a great job with the jolly pretzel negotiations, baby, but charity isn't sales.
Tuzlu kraker pazarlığında iyi iş çıkardın, bebeğim,... -... ama hayırseverlik satılık değildir.
Baby sat it all the way, dealt with the middleman, drank a whole lot of tea and gained their trust.
Yavru yol boyunca oturmuş, simsarla anlaşmış çayını içmiş ve onların güveninin kazanmış.
The only thing they had was this- - This baby picture with a name written across the back.
Sadece bir bebek fotoğrafı varmış ve arkasında bir isim yazıyormuş.
If you don't push, you're going to walk around for the rest of your life with a baby head between your legs.
Eğer itmezsen, ömrünün geri kalanında bacaklarının arasında bebek kafası olacak.
Everyone in the whole town knows you're a bleeping doctor, and I'm just the dumb hick with a GED and a quote / unquote "stupid baby."
- Biliyorum! Bu kasabadaki herkes senin doktor olduğunu biliyor, ve ben ise diploma için yetecek kadar bilgiye sahip bir şişko, ve küçük bir alıntıyla "aptal bebek."
Sir giraffington the dapper giraffe was my wife's favorite toy growing up, and so I thought it might be cool to surprise her with it before the baby came.
Şık zürafa Sör Giraffington karımın büyürken gözde oyuncağıymış, ve ben de bebek doğmadan ona süpriz yapmanın hoş olabileceğini düşündüm.
With this one toy, my baby will know the meaning of irony.
Bu tek oyuncakla bebeğim ironinin anlamını bilecek.
Regina moved on and took the baby, Bobby, with her.
Regina, yanına Bobby'de alarak, oradan taşındı.
The Flesh is struggling to cope with our past regenerations. Hold on! Would you like a jelly baby?
Et geçmiş hayatlarımla başa çıkmaya çıkmak için çabalıyor.
I've reversed thejelly baby with the neutron flow.
Nötron akışının jelly baby'sini tersine çevirdim.
I am scared, with these beatings, that Juan will kill the baby inside me before I can even meet my child.
Bu dayaklarla daha çocuğumla tanışamadan Juan içimdeki bebeğimi öldürecek diye korkuyorum.
If we're gonna raise this baby together, I'm not in love with the name "Mitchell."
Eğer bu bebeği birlikte büyüteceksek Mitchell ismini hiç sevmedim.
Three-I was super serious about that troll thing, and not a like a "cute doll with the hair" troll, like a "distract you with a crystal and steal your baby" troll.
Üçüncüsü, bu trol konusunda çok ciddiyim,... ayrıca şu "güzel saç kesimi" olan trollerden bahsetmiyorum,... bahsettiğim "seni kristaliyle kandırıp,... ve hatununu çalan" tiplerden.
Just been a bit hectic with, you know, the business and the baby and being caretakers to Virginia's grandma.
Bebek olsun, Virginia'nın büyükannesi olsun son zamanlarda biraz yoğunduk.
Baby, before we wear the paint off the hood of the car let's take this somewhere with a mattress.
Bebeğim, kaputun boyasını çizmeden bu işi gidip yataklı bir yerde yapalım.
The baby should come back with me.
Bebek benimle gelmeli.
I don't need a baby sitter or a clubhouse To hang out with the other kids.
Bebek bakıcısına ya da diğer çocuklarla takılmak için bir kulüp evine ihtiyacım yok.
It's been good, though, spending time with the family before the baby's born.
İyi oldu ama... Doğum öncesi aileyle zaman geçirmek.
with them 85
with the 194
with these 46
with the police 23
with the girls 16
with the help of my friends at s 35
with the others 22
with the money 16
with the kids 25
the baby's coming 54
with the 194
with these 46
with the police 23
with the girls 16
with the help of my friends at s 35
with the others 22
with the money 16
with the kids 25
the baby's coming 54
the baby 451
the baby's fine 48
the babylon project was our last 26
baby 21692
babysitter 30
babylon 154
babysitting 19
babycakes 19
baby girl 496
baby got back 23
the baby's fine 48
the babylon project was our last 26
baby 21692
babysitter 30
babylon 154
babysitting 19
babycakes 19
baby girl 496
baby got back 23
baby steps 95
baby face 20
baby boy 75
baby bird 51
baby doll 91
baby crying 125
baby sister 16
baby panda 18
baby talk 17
baby bro 20
baby face 20
baby boy 75
baby bird 51
baby doll 91
baby crying 125
baby sister 16
baby panda 18
baby talk 17
baby bro 20